Rahatlatmak için alınan risk arttırıcı kararlar

Kurlarda bir süredir yaşanan olumlu gelişmelerin durduğunu, haftanın son günlerinde TL’nin yeniden değer kaybettiğini gördük. Bu hareketi özellikle hükümetin çok iyi değerlendirmesi, olumlu trendin sürdürülmesi için riskli kararlardan çekinmesi gerektiğini görmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Piyasalardaki olumlu havanın tersine döndüğünü söylemek için henüz çok erken. Ancak çok kritik ve hassas bir dönemden geçildiği, bu süreçte özellikle yurtdışındaki algıyı yeniden bozacak ekonomik ve siyasi kararlardan kaçınılmasının gerektiği de çok açık.

Ekonomide yaşanan kötüye gidişin döndüğü yerin Rahip Brunson’un serbest bırakılması olduğu gözden uzak tutulmamalı. Bunun için de özellikle batı ile iplerin yeniden gerilmesi sonucunu getirecek karar ve söylemlerden kaçınılması gerekiyor. Özellikle yurtdışındaki Türkiye’ye yatırım yapan fonlar ve aracı kurumlar bu gelişmeleri yakından izliyor. Seçimlere giden süreçte yeniden dışarıyla gerginliği artıracak atımlar atılması halinde, bunun çıkaracağı ekonomik faturaya ilişkin tedirginlik var.

Bunun yanında yaklaşan yerel seçimler nedeniyle içeriye dönük siyasi kaygı taşıyan ekonomik kararlardan çekinilmesi gerektiği de açık. ÖTV ve KDV indirimleri ilkesel olarak iyi karşılanmadı ama enflasyonu kısa dönem de olsa biraz frenleyeceği için ses çıkarılmadı. Bunun 2 ay sonrasına daha olumsuz fiyat etkisi olsa bile, kısa sürelik trend adına, piyasalar bu kararı olumlu karşıladı.

Haberin Devamı

Bu karar nedeniyle piyasada bir bozulma olmadı ama kaşların çatıldığını söylemek mümkün. Çünkü Brunson kararıyla birlikte yeni ekonomik programın gerçekçi saptanması trendi düzelten bir unsurdu. Seçimler nedeniyle belirlenen hedeflerin şimdiden tehlikeye girmeye başlaması biraz rahatsızlık yarattı.

Bunun ardından gelen konut stokunun eritilmesi için ortaya atılan formüller ise yatırımcıyı olumsuz etkileyen bir haber oldu. Henüz formül netleşmediği için bunun piyasada fiyatlara yansıdığını söyleyemeyiz ama formül netleştiğinde rahatsızlık yaratması kaçınılmaz. Konut stokunun kamu tarafından satın alınması, müteahhitlere kaynak aktarılması, bunun faturasının tahvil yoluyla Hazine’ye yani halka çıkarılacak olması, haklı olarak tepki görüyor.

DİKKATLİ OLUNMALI

Son olarak kısa çalışma ödeneğinin devreye gireceği durumlar arasına kurlardaki yükselişin alınması, işsizlik fonundan kaynak aktarılmasını sağlayacak. Tanınan 3 aylık sürenin 6 aya uzatılması için iş alemi hemen taleplerine başladı. Seçimlere kadar yani 6 aylığına uzatılması beklenen bir sonuç. Doğrudan bütçeden karşılanmasa bile, tek tasarruf kalemi işsizlik fonunun bu tür yöntemlerle eritilmesi ister istemez dengeleri etkileyecek.

Haberin Devamı

İş aleminin son günlerde ihracattaki birikmiş vergi iadelerinin ödenmesi için harekete geçtiğini de görüyoruz ve artı bir harcama yükü daha bizi bekliyor.

Bu arada ekonomi yönetiminin dövize endeksli borçların TL’ye çevrilmesi kararı ile başlayan bir dizi hatalı kararlarına devam ettiği de görülüyor. Örneğin son Hazine ihalelerinin iptali, geçmişteki kötü yönetim örneklerini anımsattığı için, piyasa tarafından yine tepki gördü. Karar süreçlerinin iyi işlemediğine ilişkin,  hem bankacılık sektöründe hem genel olarak i şaleminde ve yabancı yatırımcılar nezdinde yaygın bir kanı oluşmaya başladı. Yeni yönetim sisteminin bu anlamda iyi başlamadığı, bürokrasinin tümüyle işlevsiz kaldığı, kurumsal muhatap bulunamamasının sorun yarattığına ilişkin şikayetler giderek artıyor.

Haberin Devamı

Tüm bu saydıklarımız, düzelmeye başlıyor derken, işleri yeniden tersine çevirebilecek risk unsurları olarak karşımızda duruyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları