Paylaş
Akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlandığı için sürekli indirim ve zam yapılıyor, bu nedenle eskisi kadar dikkat çekmiyor. Bu durum bizim pahalı akaryakıt kullandığımız gerçeğini ise değiştirmiyor. İşin en kötü tarafı ise; daha önce dünya petrol fiyatı artınca akaryakıt fiyatlarına aynı oranda zammı yansıtmamak için vergi indirimleri yapacak yerimiz vardı, şimdi o da yok. Yani dünya petrol fiyatları çok yükselirse, vergiyi azaltıp, akaryakıt zammını frenleme imkanımızı artık kaybettik. Çünkü dünkü yazımızda söz ettiğimiz gibi; bütçe dengeleri bozuldu. Mali disiplinde sıkıntı başladı, o nedenle artık vergi kaybına yol açacak tedbirleri uygulayamayız.
Dolayısıyla dünya petrol fiyatları artarsa tümüyle akaryakıt fiyatlarına yansıtmak zorundayız. Akaryakıt fiyatları o kadar çok mal ve hizmete girdi niteliği taşıyor ki; bu zamların enflasyona katkısı katmerli oluyor. Zaten çift haneye çıkarıp indiremediğimiz enflasyon, bu takdirde iyice azacak, buna bağlı olarak mevduat, borçlanma ve kredi faizleri de otomatik olarak yükselecek.
Küresel ekonominin canlanmaya başladığına ilişkin iyimserlik, son günlerde maden fiyatları yükselmeye başladı. Metallerde önemli artışlar kaydedildi. Bununla birlikte petrol fiyatları da yükselmeye başladı. Dün itibariyle dünya petrol fiyatları, Mayıs ayından bu yana ilk kez, yeniden 52 dolara kadar çıktı.
Akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde dünya petrol fiyatlarıyla birlikte içerideki kur fiyatları da etkili. Dün 3.52 gözükse de, son haftada 3.55 TL’lere kadar çıkan dolar kurunun da etkisiyle içeride akaryakıt fiyatlarına zam geldi. Kısacası; eğer bundan sonra dünya petrol fiyatları artarsa akaryakıta aynen zam yansıyacak, bununla birlikte dolar kuru da artarsa, zam katmerli olacak.
PETROL FİYATLARI ÇOK ARTMASA DA KURLAR
Madenlerde fiyat artışının yanında OPEC’in, üretimi sınırlayarak fiyatların yukarı gelmesini sağlamak için son dönemde büyük çaba sarfettiği ortada. Düşük petrol fiyatlarından en fazla zarar gören ülkelerden olan Rusya da OPEC’le birlikte davranmayı seçmeye başladı.
Kişisel düşüncem o ki; dünya petrol fiyatlarının bir süre daha çok yukarılara gitmesine izin verilmeyecektir. ABD’nin siyasi ilişkilerdeki tutumları nedeniyle petrol ve doğalgaz üretici ülkelerin güçlenmesine izin vermeyeceğini, bu nedenle dünya petrol fiyatlarının çok artmayacağını düşünenlerdenim. Kaldı ki kaya gazı ile birlikte ABD bu alanda belirleyiciliğini iyice artırmış durumda ve belli ki bundan sonra da bu durum böyle sürecek.
O zaman akaryakıt fiyatlarındaki aşırı artıştan korkmamak gerektiği söylenebilir. Yine kişisel düşüncem, dünya petrol fiyatları çok artmaz ama kurların özellikle son çeyrekte hızlanacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla akaryakıtta fiyat hareketlerinin özellikle yılın sonlarında yukarı gideceğini düşünüyorum.
Çünkü hem küresel sermaye akışında son çeyrekte yaşanacak gelişmeler, hem içerideki siyasi gerilimlerin ciddi artma eğilimi, hem de diplomaside yaşanacakların ekonomiye etkisinin artma ihtimali çok yüksek. Kurlardaki artış, sadece akaryakıt fiyatları ve bu kanalla enflasyon üzerindeki etkisiyle sınırlı kalmaz, tüm makro dengeler üzerinde ciddi tahribat yaratabilir.
Paylaş