Paylaş
Bu yeni sürecin faiz kararlarıyla başlayacağını söylemek yanlış olmaz. Özellikle ABD Merkez Bankası FED’in alacağı kararlar, tüm dünyayı olduğu gibi, bizi de yakından ilgilendiriyor. 21 Eylül’de hem FED’in, hem de diğer önemli küresel oyuncu Japonya Merkez Bankası’nın faiz kararları açıklanacak. Hemen ertesi günü ise Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplanacak ve faiz kararını açıklayacak. FED’in faiz kararının Merkez Bankası’nın alacağı kararda etkili olacağı ise açık.
Geçen hafta bizim piyasalar uzun bayram tatilindeydi ama küresel gelişmeler hareketliydi ve cuma günü yapılan işlemlerle ortaya çıkan görüntü; TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi, hisse senedi piyasalarında düşüş idi. Hem tatil sürecindeki gelişmelerin hazmedilmesi, hem de bu haftaki olası gelişmeler nedeniyle, bugün piyasaların nasıl açılacağı ise merak ediliyor.
Geçen hafta ABD’de enflasyon rakamları beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ancak buna rağmen, diğer verilerin çelişkili gelmesi ve FED üyelerinin açıklamaları nedeniyle, bu hafta yapılacak FED toplantısında faiz artış kararı çıkmasına küçük bir ihtimal veriliyor. FED’in faiz artıracağına ilişkin beklentiler geçtiğimiz cuma günü yüzde 20’lere kadar düştü. Toplantı tarihi yaklaştıkça gelen haberler ve verilen demeçlerle bu beklenti oranının yükselmesi pek beklenmiyor. O nedenle de toplantı gününe kadar doların sakin seyretmesi, hatta TL karşısında bir miktar değer kaybetmesi bile söz konusu olabilir. Yani 2.98’lere kadar çıkan dolar kuru bu hafta, içeriden olumsuz haberler gelmezse, bir miktar düşebilir diye bekleniyor.
0.25’LİK İNDİRİM BEKLENTİSİ
FED kararı ve Başkan Yellen’ın açıklamaları ise toplantı sonrası piyasa seyrinde belirleyici olacak. Japonya Merkez Bankası’nın ise parasal genişleme programına devam ve belki küçük faiz indirimi yapması bekleniyor.
FED’in sürpiz yapıp faiz artırması halinde bizim Merkez Bankası’nın planları da değişecektir. Ancak beklendiği gibi faiz artışı olmaz, söylem de çok şahin olmazsa, Merkez Bankası’nın 0.25’lik bir faiz indirimi daha yapması beklenebilir.
Ağustos ayı enflasyon verisinin olumlu gelmesinin ardından, piyasalarda bu beklentinin arttığını söyleyebiliriz. Hükümetin de bu yönde ısrarının devam ettiği gözlendiği için çoğu piyasa oyuncusu bu ay da faiz indirimi bekliyor.
Önümüzdeki süreç faiz kararları başta olmak üzere, bu haftaki gelişmelerden etkilenerek başlayacak ama yılbaşına kadar geçecek sürede yaşanacaklar konusundaki, özellikle siyasi açıdan belirsizlikler olduğu da açık...
Bu hafta ABD’deki BM görüşmeleri hem küresel siyaset hem de, bölge politikaları öne çıkacağı için, bizim açımızdan önemli toplantılar olabilir.
Bu siyasi gelişmelerin doğrudan ekonomimizi etkileyeceği açık.
Ekim başında da TBMM açılacak ve kanun hükmünde kararnameler, FETÖ tutuklamalarının yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağı, bu furyada FETÖ dışındaki muhalif kesimlere, gazeteciler ve yazarlara dönük tutuklamalar, bunlara verilen iç ve dış kamuoyu tepkileri, PKK ve PYD ile mücadele ile bölgedeki terör hareketleri, HDP’ye karşı hükümetin takındığı tutum, yoğun olarak tartışılacak. Türkiye’nin Batı ile ilişkileri, bu gelişmeler ışığında, tartışma konusu oldukça ekonominin bundan olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz. Umarız bunun üzerine ekonomik dengelerde bozulma bu süreçte kendi göstermez de, fatura daha da büyümez.
Paylaş