Paylaş
Konuştuğumuz bankacılar piyasalardaki belirsizlik havasının sürdüğünü söylediler. Kimsenin bu kararı beklemediğini kaydeden bir bankacı, karara gelen tepkilerin beklentilerin altında olduğunu ama dikkat edilirse, “aşama aşama gelen dolar kuru basamağının artık 4.85 TL’lerde kaldığını” hatırlattı. Bu kurun yüksek olduğunu, artı olarak piyasadaki beklentide yönün yukarı olduğunu kaydeden aynı bankacı, kısacası ne olacağının bilinemediğini söyledi.
Şu anda piyasalarda “korumasız” bir pozisyonda kaldıklarını, yani herhangi bir “virüs” girmesi halinde bünyenin yeniden hasta olacağını kaydeden bankacı, virüsün de kötü bir haber olabileceğini söyledi. Yüksek gelecek bir enflasyon verisi, düşük çıkacak bir büyüme rakamı ya da ABD’deki beklentileri değiştirecek bir istihdam verisinin kur ve faizlerde yeniden hızlı bir yukarı trend başlatabileceğini kaydeden bankacı, “korumasız kalmak”tan kastının bu olduğunu belirtti.
Buna karşılık Merkez Bankası kararının açıklandığı gün dolar kurunun 4.90 TL’leri görmesi üzerine yerli yatırımcıdan döviz bozduran olduğunu, kurların geri gelişinde bunun etkisi olduğunu kaydeden bankacı, bu satışların daha önce verilen kur opsiyonlarının otomatik realize olmasından kaynaklanmış olabileceğini kaydetti.
Hem bankaların hem reel sektörün kendilerini kritik bir eşikte hissettiklerini, o nedenle faiz ve kurların artık aşağı gelmesini çok istediklerini, iyi haberi satın almaya hazır olduklarını kaydeden bankacı, Merkez Bankası’nın kararına gelen tepkinin yumuşamasının genelde bu nedene bağlanabileceğini söyledi.
TERCİH BÜYÜMEDEN YANA
Bu arada Merkez Bankası’nın neden hareketsiz kaldığı konusunda yapılan yorumlar çelişkili. Merkez çok açık söyleyemese bile, piyasalara “Büyüme çok daralıyor, ekonominin durma tehlikesi var, yaptığımız faiz artışlarının etkisini tam görelim, olmadı daha sonra artışlara devam ederiz” mesajı vermiş olabileceği yorumları yapılıyor. Bunun iyimser bir yorum olarak görüldüğünü, teknik olarak sert analizler yapıldığını da söylememiz gerekiyor.
Merkez’in bu kararından sonra, özellikle kur artışlarının devam etmesi nedeniyle enflasyonun artmasının kaçınılmazlığına değinen bazı analistler ise, şimdi yapılmayan faiz artışının ileride kur nedeniyle daha yüksek oranlarda yapılmak zorunda kalınabileceğini, bunun örneklerini yaşadığımızı söylüyorlar.
Merkez Bankası’nın olağan para politikası kurulu toplantısının 2 ay sonra yapılacak olması da tartışma konusu. Kimi analistler şimdi faiz artırmayan Merkez’in önümüzdeki iki ay içerisinde olağanüstü toplantı yapıp faiz artırmasının daha zor olacağını hatırlatıyorlar. Olağanüstü toplantı için önemli bir gelişme gerektiğini kaydeden analistler, bu gelişmenin ne olabileceği konusunda “Kurlarda yeniden hızlı artış yaşanması ihtimali”ni başta
sayıyorlar.
Özetle; Merkez Bankası’nın faiz artırmayarak bir risk aldığı kesin. Böyle bir karar almasının asıl nedenini tam olarak bilinemese de, büyüme mi enflasyon mu ikileminde tercihini büyüme yönünde yaptığı kesin. Umarız bankalar ve reel sektörün umutlarını yeşertecek gelişmeler, artık somut olarak yaşanmaya başlanır.
Paylaş