Paylaş
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak geçen cumartesi günü İstanbul’da bizim de katıldığımız, iktisatçı, akademisyen ve gazetecilerden oluşan bir grupla ikinci kez bir araya geldi. Katılanlardan 2018 değerlendirmeleri ve 2019 beklentilerini dinleyen Albayrak, ilk toplantıda olduğu gibi notlar tuttu ve değerlendirmeler sırasında araya girip sorular sorarak, konuların detaylandırılmasına çalıştı.
Bakan Albayrak’ın ilk toplantıda üzerinde önemle durduğu “ekonominin tek elden yürütülmesi” konusunda alınan yoldan memnun olduğunu gözledik. Bu sayede hızlı kararlar alarak, piyasalar üzerindeki yoğun baskıların üstesinden geldiklerini olayların detaylarına girmeden anlatırken, idari sistemde görülen eksikliklerin belirtilmesi üzerine bunun yine de geçiş süreci olduğunun altını çizdi.
Gözlemimiz o ki; Bakan Albayrak özellikle piyasa dengelerinin oturtulması konusunda sağlanan başarının altını çizerken, “işin tamamlandığı” gibi bir havadan da uzak. Hatta “işimiz yeni başlıyor” tavrında olduğunu bile söyleyebiliriz. Albayrak’ın konuşmalarından yılın ilk üç ayı da dahil, tedbirlerin alınmasına devam edileceği ama 1 Nisan’dan sonra kendi deyimiyle “4-4.5 yıllık seçimsiz süreç” içerisinde çok daha radikal adımların atılmasına hazırlanıldığı izlenimi de edindik.
Albayrak’ın küresel ekonominin 2019’da gelişmekte olan ülkeler lehine seyredeceği yorumlarına temkinli yaklaştığını, 2008 krizinde ülkeler arasında koordineli çalışma çabası varken son dönemde bunu görmediğini, bu durumun gelecek dalgaların küresel ekonomi açısından daha ağır yaşanma riskini artırdığı görüşünde olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde hem Avrupa hem bölgede çalkantılı bir dönem yaşanabileceğini belirtirken, tüm bunlara rağmen uluslararası ilişkilerde gelinen nokta ve yönetim olarak sağladıkları başarı sayesinde bu sıkıntıları fırsata çevirmek adına umutlu olduğunu da gözlemledik.
BANKACILIK VE REEL SEKTÖRÜN DURUMU
Bu arada Bakan Albayrak’ın hem 2018 hem gelecek yıla ilişkin büyüme beklentisinin, piyasada konuşulan ve iktisatçıların belirttikleri rakamlara kıyasla iyimser olduğunu, reel sektör ve bankaların durumu hakkında da yine durumun belirtilenler kadar karamsar görmediğini söyleyebiliriz. Başka bir gözlemimiz de; enflasyonla mücadelede uygulanan yöntemler ve Hazine kağıdı ihalelerinde faizi düşürmek için uygulanan yöntemler konusundaki eleştirilere katılmıyor.
Toplantıda bankalar için yapılacağı söylenen stres testi konusu üzerinde duruldu, BDDK’nın son yaptığı açıklamanın yetersiz olduğu ve detay değerlendirmeler beklentilerine de değinildi. Hatta üretimin yeniden canlandırılması için bankaların sermayelendirilmesi, kamunun buna katkıda bulunması düşünceleri de ifade edildi. Bakan Albayrak’ın sermaye artırımları için son dönemde bulunan sermaye benzeri tahvil gibi yöntemlerini başarılı gördüğünü, açıkça söylemese bile, kamunun bankalara katkısı önerilerine sıcak bakmadığını söyleyebiliriz. Toplantıda yer alan akademisyenler büyüme, Merkez Bankası’nın faiz indirimi, reel sektör borç sorununun çözümü, yüksek enflasyonun sonuçları, önümüzdeki dönem enflasyon trendi, banka kredileri ve batık kredilerin durumuyla ilgili birbirlerinden çok farklı fikir ve önerilerde bulundular.
Özetle; Bakan Albayrak’ı görevde bulunduğu kısa sürede özellikle finansal piyasalarda sağlanan gelişme, Yeni Ekonomik Programın özellikle bütçe ayağında kaydedilen başarının da etkisiyle, kendisine daha da güvenli gördüğümüzü söyleyebiliriz. Umarız Bakan Albayrak’ın da zorluğunu kabul ettiği 2019 yılı kazasız belasız atlatılır, ileriye dönük sağlıklı ekonominin yapısal temellerinin atıldığı bir yılı yaşarız.
Paylaş