Paylaş
ABD ile elçilik görevlisinin tutuklanması dahil, son dönemde sıkıntılar yaşandığı biliniyordu ama kimse ABD’nin vize taleplerini durduracağını tahmin etmiyordu. Bu nedenle pazar akşam saatlerinde gelen bu haber çok büyük piyasa hareketlerine neden oldu.
ABD’deki resmi tatile rağmen bu açıklamanın yapılmış olması, bence tedirginliği büyüttü. Piyasa uzmanları, kamuoyuna açıklanan sorunların dışında daha büyük sorunlar yaşanmış olabileceği şüphesini taşıyorlar. Kararın çok sert olduğunu, bunun başka nedenleri olabileceğini belirtiyorlar ve o nedenle durum açıklığa kavuşana kadar piyasalardaki panik havasının sürebileceğini söyleyebiliriz.
Bundan sonraki gelişmeler için piyasa uzmanlarının değişik yorumları mevcut. Kimisi; her iki tarafın da krizin tırmanmasına göz yumamayacağını, ikili ilişkilerin bir an önce çözüme kavuşmasının iki tarafın yararına olacağı için, çözüm ihtimalinin güçlü olduğunu belirtiyorlar. Bu görüşü savunanlar, bir-iki hafta gibi kısa bir süre içerisinde krizin bitmesini bekliyorlar. Yine aynı bakış açısından, krizin kurlarda bu kadar hareket yaratmasının şaşırtıcı olduğunu, kurlardaki hareketin ilk işlem gören Asya piyasalarındaki hacim düşüklüğü nedeniyle sert yaşandığını yorumunu yapanlar var.
Bazı yabancı piyasa uzmanlarının ise TL’nin değer kaybının süreceği beklentisinde olduklarını, siyasi krizin ve etkilerinin daha uzun süre hissedilebileceği görüşünde oldukları söylenebilir.
Bu arada küresel anlamda TL’de yaşanan krizin fazla bulaşıcı olmadığı görülüyor. Bunun Türkiye’ye özgü bir siyasi risk olduğunu belirten piyasa uzmanları, bu nedenle diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinin olumsuz etkilenmediğini belirtiyorlar.
MERKEZ BANKASI SIKI DURMALI
Krizin geleceğine iyimser bakan uzmanların kullandığı bir başka argüman ise “Türkiye’nin bir NATO üyesi ülke olması, dolayısıyla krizin biran önce çözüme kavuşturulacağı” beklentisi.
Bu noktada krizin piyasalara etkisinin yönetilip yönetilemeyeceği sorusu da akla geliyor. Merkez Bankası bu krizin geçici olduğunu, gelişmelerin yakından izlendiğini, gerekli kararlar için imkanı olduğunu açıklarken, piyasa uzmanlarının hemen hepsi “Kalıcı hasar oluşmaması için Merkez Bankası’nın mevcut sıkı duruşunu devam ettirmesi görüşü”nü belirtiyorlar. Sıkı duruşun göstergesi olarak Merkez’in faiz artırmak zorunda kalacağını tahmin edenler de var.
Bir süredir siyasi krizlerden korktuğumuzu bu köşeyi okuyanlar biliyorlar. Dünkü yazımızda da OVP hedefleri belirlenirken, özellikle kurlardaki artışın çok düşük belirlendiğini yazmıştım. Bu kriz çıkmadan önce yazıldığı için, 2018 ortalama kuruna şimdiden ulaştığımızı hatırlatmıştım. Ancak gece geç saatlerde krizin kurlara etkisinin çok büyük olduğunu gördük. Bırakın 2018 ortalamasını, yılsonu için belirlenen 3.90 TL’lik rakamlara bile şimdiden yaklaştık.
Umarız bu siyasi kriz bir an önce çözülüp, piyasalar normalleşir. Umarız bu bir başlangıç değildir ve çok kötü sonuçlar yaratmadan, ülke ve ekonomi bu badireyi atlatır. Ekonomide makro dengelerin bozulmaya başladığı, Fed’in faiz arttıracağı bir dönemde siyasi kriz yaşanmasının ağır etkiler yaratmasından hep korktuk.
Umarız korktuğumuz ekonomik süreçleri yaşamak zorunda kalmayız.
Paylaş