Paylaş
Yenigün, önceki hafta bir hafta eğitim için Bodrum Milas’ta bir otele gittiğini belirterek başından geçenleri şöyle anlattı:
“Koç Holding, bünyesindeki tüm şirketlerin yöneticileri için böyle bir eğitim programı hazırlamış. Eğitimin odak noktası ise biyoenerjiydi. Bunun için çok ünlü bir Hintli biyonenerji uzmanını getirmişler. Ben mühendisim ve bizlere bu tip konular çok ama çok uzaktır. Ben fiziğe inanırım ve bugüne kadar da hep böyle olmuştur. İşte tam bunları düşünürken Hintli uzman bizi bir araya getirdi. Benden ayakta dururken kolumu aşağıya doğru uzatıp vücuduma paralel tutmamı istedi. Kolumu yana doğru çekmeye çalışacağını ve benin buna izin vermememi söyledi. Gerçekten de kolumu çekmesine rağmen vücudumdan ayıramadı. Güldüm. Sonra elleriyle vücuduma değmeden bir şeyler yaptı. Aynı hareketi tekrar denediğinde güç vermeme rağmen kolumu kolaylıkla vücudumdan ayırıp kaldırdı. İnanamamıştım... Ardından boynumu olabildiğince çevirip arkamda kalan bir şeye bakmamı istedi. Boynumda uzun yıllardır mesleki bir rahatsızlık var, yani çok az çevirebiliyorum. Hintli uzman yine bir takım şeyler yapıp tekrar denememi isteyince, o dönmeyen boynum neredeyse 180 derece döndü. Adeta şok olmuştum. Burada bize anlatılmak istenen her şeyin istenirse başarılabileceğini ortaya koymaktı. Yani ‘yapılmaz’ diye kestirip atmaktan ziyade nasıl yapılabileceğini bulmanın yollarını araştırmak gerekiyor. Bir haftada gerçekten hayatımın belki de en önemli dersini aldım.”
İSMAİL SAYMAZ GİBİ DÜŞÜNENLERE CEVABIM
GEÇTİĞİMİZ hafta Ford Otosan’ın üretmeye başladığı yüzde 90’ı yerli ilk global kamyon modelinin haberi ‘Eskişehirli Big Boy’ başlığıyla Hürriyet’in manşeti oldu. 2001 yılında Türk sanayiinde son büyük yatırıma imza atan Ford Otosan’ın tamamı Türk mühendisler tarafından geliştirilen bu kamyonun dünyanın 50 ülkesine satılacak olması önemli bir haberdi. 500 milyon doları bulan yatırımla geliştirilen kamyonun motorundan, aksına, şanzımanından koltuklarına kadar her şeyinin yerli olması da işin diğer önemli bir boyutuydu. Haberin manşet olmasının ardından tartışma programlarının aranan ismi olan Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz yanıma gelip, Ford markalı bir kamyonun manşet olmasını beğenmediğini söyleyerek, habere itiraz etti. Saymaz, “Neresi yerli, motoru nereden geliyor?” sorusuna, “Motor dâhil her şeyi Türkiye’de üretiliyor” cevabını alınca şaşırdı ve anında yanımdan uzaklaştı. Sonuçta manşet olan kamyon Amerikan Ford’un geliştirdiği bir model değil. Otosan’ın bünyesinde, tamamı Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve 2011 yılında Amerikan Ford’a “Biz geliştiriyoruz, alın bunu dünyada satın” dediği bir model. Yani İsmail Saymaz gibi düşünenler habere itiraz edenler varsa, bu modelin hikayesini iyi bilmeleri gerek. Otosan, Ford’la ortaklığından önce de kamyon üretiyordu.
YÜCE ‘ŞEFFAFLIK’ DEDİ, BİLALOĞLU YALANLADI
GEÇEN hafta ‘Doğuş Otomotiv’in satışına kim engel oldu?’ başlığıyla yazdığım köşe yazım çok konuşuldu. ODD rakamlarına dayanarak Doğuş Otomotiv’in Yüce Auto ile ortak olduğu Skoda’nın Türkiye’de performansı ve yönetimindeki değişikliği temel alan bir yazıydı. Skoda’nın performansıyla Doğuş Otomotiv’in satışına ilişkin iddialar arasında bir bağlantı kurmuş, kendi düşüncelerimden oluşan bir analiz kaleme almıştım. Sonuçta Doğuş Otomotiv, bir çok yerde yayınlanan satış iddialarına yönelik resmi bir yalanlama yapmamıştı.
Konuyla ilgili olarak geçen hafta beni tek arayan kişi, yazıda da adı geçtiği için Yüce Auto Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yüce oldu. Yüce, Doğuş Otomotiv’in satış iddialarına ilişkin bir bilgisi olmadığını, bunu benim yazılarımdan öğrendiğini belirterek, “Evet Skoda’nın son 6-7 yıldır başarısı ortada. Bu bizi de çok sevindiriyor. Bu günlere kimi zaman daha fazla araç almak için Skoda fabrikasının önünde yatarak kimi zaman merkezle sıkı pazarlıklar yaparak ulaştık. Ben en başından itibaren Doğuş Otomotiv’e güvendiğim için yönetime karışmadım. Oğlum Ali Yüce daha fazla işin içinde. Hatta bu güvenimi göstermek için Doğuş Otomotiv’den Genel Müdür değişikliklerini de bizzat ben talep ettim. Ben her konuda şeffaf biriyim bunu benle çalışan herkes bilir” yorumunu yaptı.
Bu konuşmanın ardından Hurriyetoto.com’un editörü Meriç Türkbıkmaz, hafta sonu Gelibolu’da karşılaştığı Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu’nun yazım hakkında kendisine, “Çok derin bir analiz değil, gerçekleri yansıtmıyor” dediğini aktardı. Ben de bunun üzerine dün Bilaloğlu’na “Gerçekler nedir, siz söyleyin ben de onu yazayım. Sonuçta bunlar benim performanslara dayanarak ortaya koyduğum düşüncelerim” mesajını attım. Bilaloğlu çok geçmeden şu yanıtı verdi: “Sevgili Emre bu tarz yazıları yazmadan bu soruları sorarsan spekülatif haberlere ihmal kalmaz. Tolga görevden alınmadı. Mart ayında otomotiv üst yönetiminde ‘job rotation’ yapıldı. Yani üst yönetimin çoğu eşit sorumlukta farklı görevlere atandı. Bu konu tamamen İnsan Kaynakları politikası gerekçeleri ile yapıldı. Doğuş Otomotiv’in satışıyla ilgili dedikodu ve söylentilere hiç bir zaman yalanlama veya doğrulama yapmamız mümkün değil. Bu benimsediğimiz bir iletişim politikası değil. Gerek kurumsallık anlayışımızdan gerekse halka açık bir şirket olarak almış olduğumuz sorumluluktan dolayı gelişmeleri ve riskleri yönetmelikler ve kanun çerçevesinde paylaşıyoruz. Kısacası bizim resmi bildirmediğimiz her söylenti tamamen gerçek dışıdır. Skoda’nın başarısına gelince, Yüce Auto yönetim kurulu olarak gerekli organizasyonel değişikler yapıldı ve sonuç alındı. Konu tamamen bundan ibaret. Skoda diğer grup markalarıyla rekabet içinde değil.”
Sonuçta ben yazımda Tolga Senyücel’in görevden alındığını yazmadım sadece başarılı giden bir markadaki değişikliğe dikkat çektim. Skoda’nın Doğuş Otomotiv’in bünyesindeki diğer markalarla rakip olduğunu da söylemedim. Burada üstüne basarak söylediğim Doğuş Otomotiv bünyesindeki tek büyüyen markanın Skoda olduğuydu. Sonuçta Ali Bilaloğlu ile bundan sonra daha sık görüşüp, konuşma kararı aldık. İletişim ne kadar açık olursa, her şey o kadar şeffaf olur ve iddialara gerek kalmaz. Aynı Ahmet Yüce’nin söylediği gibi...
Paylaş