Yalan haberin 3 türü: Cenazeye tecavüz, fotoşoplu manşetler ve Konya Uzay Üssü

Dünyanın başındaki bela maalesef Türkiye'yi de fena vurmaya başladı.

Haberin Devamı

ABD'de ve Avrupa'da seçim sonuçlarına bile etki ettiği iddia edilen yalan haberler son dönemde 3 farklı şekilde Türkçe içerik ve platformlarda giderek yayılıyor.

1) TİCARİ-PROFESYONEL YALAN HABER

Tartışmalı ve kutuplaştırıcı konuların sosyal medyada hızla yayıldığı malum. Bu durumu suistimal eden kişi ve kişiler para kazanmak uğruna infial yaratacak yalan haberler yapıyorlar.

Son olarak 11 Ekim'de "Cenaze aracında tecavüz" başlıklı yalan haberde bunu gördük. Ekşi Sözlük'ten Facebook'a dek bu haber o gün hızla yayıldı. Kaynağı ise halkmedia.com adlı habercilik süsü verilmiş yalan sitesiydi.

Bu tür haberler infial yaratırken yalan olduğu hemen anlaşılmasın diye genelde "özenle" işlenmiş oluyorlar. Bu haberde de öyle oldu. Örneğin haberde kullanılan fotoğraf internet arşivlerinde araştırılamasın diye özenle kısmi bir buzlamaya tâbi tutulmuştu.

Haberin Devamı

Yalan haberin 3 türü: Cenazeye tecavüz, fotoşoplu manşetler ve Konya Uzay Üssü

2) SİYASİ-PROFESYONEL YALAN HABER

ABD'de de giderek yaygınlaşan bu yöntemde medyanın bir bölümü, "öteki" olarak gördüklerini yalanlarla hedef alıyor. Kişi veya kurumlar olabiliyor bu "ötekiler..."

Türkiye'de birkaç gazete asparagas konusunda neredeyse "uzmanlaşmış" durumda, ama son örneğini 5 Ekim'de gördük. Hürriyet ve Sözcü'nün hiç göndermediği tweetler sanki gönderilmiş gibi (montaj olduğu çabucak anlaşılabilecek bir acemilikle) sunulmuştu ve bu şekilde sosyal medyada yayılıyordu.

Çıkış kaynağının EnSonHaber olduğu yazılan bu yalan haberi bazı gazetelerin internet siteleri de kullandı. Haberdeki yalanları ve "fotoşopları" sonradan sildiler ama iş işten geçmişti.

Yalan haberin 3 türü: Cenazeye tecavüz, fotoşoplu manşetler ve Konya Uzay Üssü

3) AMATÖR YALANLAR

Şunun gibi yalanlar da son dönemde yaygınlaşıyor:

Yalan haberin 3 türü: Cenazeye tecavüz, fotoşoplu manşetler ve Konya Uzay Üssü

Haberin Devamı

Aslında belki de en tehlikelisi bu tür...

Çünkü ticari veya siyasi kasıtlarla üretilmiş haberlere karşı farkındalık arttıkça demokratik toplum onlarla mücadelenin yollarını kendiliğinden geliştirir.

İstanbul'da 1 Aralık 2015'teki terör saldırısı sonrasında sosyal medyada dolaşıma sokulan bir fotoğrafın aslında Çin'de çekilen bir kaza fotoğrafı olduğunu olaydan hemen sonra açıkladığımız haber (şurada), neredeyse ana haber kadar çok paylaşılmıştı.

Facebook ve Google gibi platformlar son dönemde eleştiriler arttıkça yalan habere karşı yeni önlemler geliştiriyor.

Doğruluk Payı ve Teyit.org gibi oluşumlar da yalan haberlerin yayılmasına karşı sivil toplumun kendisini koruma refleksi olarak başarılı örnekler.

Haberin Devamı

Asıl beni korkutan amatör yalanlarla bu şekilde mücadele etmek çok daha zor, çünkü onların ardında kötü niyetli küçük gruplar değil, belki de iyi niyetli kitleler yatıyor.

"Konya'da gizli uzay üssü yok. Burası ABD'de bir yer" diye itiraza edene, "Sebahattin sen yine de ülkemizi o kadar küçümseme" diye cevap veren kişi ne para peşinde ne de birini karalamaya çalışıyor.

Dayımız, halamız, arkadaşımızın babası o...

Ve 'hakikate karşı saldırı'dan çok daha korkunç bir toplumsal eğilimi temsil ediyor: Hakikate karşı kayıtsızlık, vurdumduymazlık...

Ertuğrul Özkök gibi sosyolog kökenli olsam, "hakikat apatisi" diye kavramsallaştırırdım bunu.

 

Yeni Medya'dan kısa kısa 

Haberin Devamı

* BI Intelligence'ın geçen ay yayınladığı bir rapora göre 2017 sonu itibariyle bir kişi her gün ortalama 47.4 dakika video izliyor olacak ki bu geçen yıla göre yüzde 20'lik bir artışa işaret ediyor. Küresel video reklam pazarının da bu yıl yüzde 23 artışla 27.2 milyar dolara çıkması bekleniyor. (Kaynak)

* Facebook daha uygun fiyatlı bir sanal gerçeklik (VR) başlığı olan Oculus Go'yu duyurdu. iPhone'un yeni modelinin de bence en önemli özelliği artırılmış gerçeklik (AR) yeteneği... VR ve özellikle AR uygulamalarının 2018'den itibaren (nihayet!) kitleselleşeceğini düşünüyorum. E-spor bunun lokomotifi olabilir.

* Yeni teknolojilere artık E-stonya diye anılacak kadar yatırım yapan Baltık ülkesi, hassas verilerini dünyanın dört bir yanındaki dijital büyükelçiliklerinde saklayarak fiziksel toprağa sahip olmasa bile ayakta kalabilecek ilk ülke olma yolunda ilerliyor. (Kaynak)

Haberin Devamı

* Gazeteci Engin Baş'ın çalışmasının Emmy ödülüne layık görüldüğünü geçen haftaki köşeyi yayınladıktan sonra öğrendim. Biraz geç de olsa tebrikler! 


Yazarın Tüm Yazıları