Paylaş
Biyolojiden siyasete, bilgisayar oyunlarından sosyal medyaya son dönemde yaşanan gelişmeler, "ölmemek için değişime ayak uydurmanın" özellikle iki kavrama bağlı hale geldiğini gösteriyor: Şeffaflık ve katılımcılık.
Önce filmi geriye, epey geriye saralım...
YARIM MİLYAR YILLIK ESRAR
500 milyon yıl önce Dünya böyle görünüyordu.
Yaklaşık 542 milyon yıl önce Dünya'da tuhaf bir şey oldu.
Gezegenimizde ilk canlılar 3.6 milyar yıl önce ortaya çıkmıştı. Yaklaşık 3 milyar boyunca bu canlılar mikroskobik tek hücreliler olarak kaldı.
Ama 542 milyon yıl önce, bugün "Kambriyen patlaması" denilen esrarengiz bir olayın ertesinde, günümüzdeki bitki, hayvan ve mantar türlerinin ve daha fazlasının neredeyse tamamı "aniden" ortaya çıktı.
Jeoloji açısından göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede, sadece 20 milyon yılda yaşanmıştı bu müthiş gelişim...
Dedektif gibi ipucu arayan bilimadamları, "Kambriyen patlamasına" neyin neden olduğunu tam olarak çözebilmiş değil. Ancak son dönemde en çok tartışılan teori, Oxford Üniversitesi'nden hayvanbilimci Andrew Parker'a ait.
Parker'a göre 543 milyon yıl kadar önce yaşanan kimyasal değişiklikler nedeniyle okyanuslar ve atmosfer daha şeffaf hale geldi. Güneş ışığının artmasıyla okyanustaki canlılar hızla gelişti. Bu süreçte gözün evrimleşmesi kritik bir eşikti.
CITIES: SKYLINES NASIL PATLAMA YAPTI
Geçen ay dünyada sessiz bir devrim gerçekleşti.
Bilgisayar oyunları, bugün müzik ve film endüstrilerini de geride bırakan bir medya platformu olmasına karşın siz -konuya meraklı değilseniz- bu devrimi duymamışsınızdır bile.
Şehir simülasyonlarının atası SimCity'nin pabucu, 10 Mart'ta piyasaya sürülen Cities: Skylines ile birlikte dama atıldı. Oyun ilk gününde 250.000, ilk haftasında 500.000'den fazla sattı ve bugün itibariyle bir milyon seviyesinde.
Tanesinin 29.9 dolara yasal olarak indirilebildiği düşünülürse, oyun, yapımcılara şimdiden kabaca 30 milyon dolar kazandırmış durumda. Sadece 13 kişilik bir ekipten oluşan Finlandiyalı Colossal Order firması için bu akıl almaz bir başarı.
Peki bu başarının sırrı ne?
Öncelikle, Finlandiya gibi vatandaşlarını günümüz koşullarına uygun şekilde eğiten, yenilikçiliğe ve tasarıma ağırlık veren, insanları yaşam tarzları ve giyimlerine göre değil, yetenek ve mesleki liyakatlarına göre değerlendiren bir AB ülkesinden çıkmış olması...
Alttaki fotoğrafta solda gördüğünüz kişi olan oyunun baş tasarımcısı Karoliina Korppoo, Türkiye'de yaşasa o saçlar ve piercing ile herhalde önce üniversiteye, sonra işe alınmaz; en sonunda sokakta dövülür, belki öldürülürdü.
Küçük bir ekibi yöneten Korppoo, piyasadaki benzer oyunların en iyi özelliklerini harmanlayıp yepyeni bir ürün çıkarmayı başardı. Cities: Skylines, hiç reklam yapmamasına rağmen, oyuncular arasında kısa sürede kulaktan kulağa yayılarak devasa satış miktarlarına ulaştı.
Kullanıcıların bu oyunu bu kadar sevmesi boşuna değil.
Benzerlerine kıyasla daha uygun bir fiyata piyasaya sürülen ve bezdirici korsan koruma uygulamalarını (DRM) da barındırmayan kullanıcı dostu bu oyunun en büyük özelliği, "modlamaya" izin vermesi ve hatta bunu teşvik etmesi.
Yani oyun, isteyen oyuncunun yeni bina, harita, doku, vs. tasarlamasını sağlıyor. İnsanlar oyuna ilk 10 gün içinde yaklaşık 20 bin tasarımı gönüllü olarak eklediler. Hatta iş artık bina tasarımını da geçti. Bir kişi, oyundaki şehrinizi helikopterle gezmenizi sağlayan bir mod dahi yazdı (Hey gidi Simcopter)...
MEDYANIN KAMBRİYEN PATLAMASI
Scientific American'da geçen ay yayınlanan bir yazı, medyada da bir Kambriyen Patlaması'nın yaşandığını savunuyor.
"Gün ışığına maruz kalan organizasyonlar, eski yöntemlerle hayatta kalamayacaklarını keşfederler. Şeffaflık karşısında doğru tepkiyi göstermezlerse yok olurlar," deniliyor yazıda...
Bugün mesela Spotify, hangi şarkının kaç kere dinlendiği gibi çok değerli bir bilgiyi saklamayıp kamuoyuyla paylaşıyor ve aslında o bilgiyi en etkin şekilde kendisi kullanmayı başarıyor. Eskiden bu tür bilgiler ticari sır sayılırdı.
Yani Yeni Medya'da içeriğin kullanım değeri de şeffaflaşmaya, hesap vermeye zorlanıyor. İnternet sitelerinde ürünlere ve hizmetlere herkesin yorum yapabilmesi, tüm şirketleri "konuşmaya katılmaya" itiyor.
Geçmişte Kambriyen Patlaması'nın evrimsel süreçlerinde, bugün ise Cities: Skylines oyununun başarısında görüldüğü gibi, şartların dayattığı şeffaflık karşısında, daha çok bilgi işleyen, katılımcılığı esas alan ve ortak değerler yahut amaçlar etrafında birleşen küçük gruplar en büyük başarıyı kaydediyor.
Her alanda çeşitlilik ve rekabet bu yüzden hızla artıyor ki bu durum, çoğulculuk ve şeffaflık taleplerini daha da güçlendiriyor.
Bu "yaratıcı yıkım" süreci, derin bir istikrarsızlık potansiyelini de içinde barındırıyor.
Otoriter rejimlerin aniden yıkılmasına benzer şekilde, henüz birkaç hafta önce "Sosyal Medyanın Geleceği" diye övülen Meerkat gibi bir uygulama, Twitter'ın rakip olarak Periscope'u çıkartmasıyla birden çöpe atılabiliyor.
Siyaset; sinirbilimden ve viral akımlardan olduğu gibi, medyadaki bu 'Kambriyen Patlaması'ndan da çok şeyler öğrenebilir.
Bu veriler ışığında, Gezi Parkı hareketinin başarılı olup olmadığını ve siyasi partilerin 2015 seçim listelerini bir sonraki yazıda değerlendiririz.
Paylaş