Viyolonsel eşliğinde Nâzım şiirleri

İyi bir şiir okuyanla iyi bir icracının işbirliğiyle dinlenmesi gereken bir uzunçalar çıkmış ortaya.

Kara Plak’ın adı şöyle:

Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam

Nâzım Hikmet

Metin Belgin’in sesinden şiirler.

Viyolonsel/Sedef Erçetin Atala.

Kapağın içindeki bilgi:

“Nâzım’ın mezar taşındadır, ‘Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam’”.

Projenin mimarı ve prodüktörü Metin Belgin bu çalışma için bakın ne diyor:

“Projeye karar verdiğim zaman büyük sorumluluk olduğunun bilinci ve heyecanıyla, yıllardır içimde biriktirdiğim şiirlerini kendi duygumla ve sesimle onu okumaya çalıştım. İçtenlikle söylüyorum kayıtlar sırasında hep şu soruyu sordum kendime, ‘Nâzım beğenir mi?’ En zor soru ve en sancılısı... Elimden geleni yaptığıma inanıyorum.

Bu özel çalışmaya viyolonsel ile Sedef Erçetin Atala katıldı. İnsan sesine en yakın tınıya sahip enstrümanın ustanın dizeleriyle bütünleştiği kanısına vardık. Şiirlerin üzerinde gezinen doğaçlamalar, sanki olması beklenen bir birliktelikti.”

Uzun çaların A yüzünde 8 şiiri, B yüzünde de 9 şiiri dinleyebilirsiniz.

Müziği, okunması dışında, LP’de başka neler var.

Okunan bütün şiirlerin metni, anlayarak, tadına vararak dinlemenizi sağlıyor, alta yazıldıkları tarih de konulmuş.

Kapak içinde dünya edebiyatının en önemli en saygın adların Nâzım Hikmet hakkındaki yazılarından seçmeler fotoğraflar yer alıyor, onun bir dünya şairi olduğunu gösteren yorumlar.

Kimler var?

*

Pablo Neruda:

“Nâzım Hikmet cesaret ve duygusallığın bedenselleşmesidir.”

Louis Aragon:

“Nâzım senden bana ilk 1934’te söz ettiler, sen hapisteydin o zaman bir şeyler yazabildim.

İnsan Manzaraları’nı sensiz hayal etmeye çalışacağız... Senin deyiminle, manzarayı bu ağaç olmadan hayal etmeye çalışacağız.

Uçsuz bucaksız hayatı...”’

Jean-Paul Sartre:

“Ben her şeyden önce onunu insan olarak büyüklüğünü ve kabına sığmaz enerjisini hatırlatmak istiyorum.

Onu ağır hastalığı sırasında tanımış, yaşamak ve savaşmak iradesi karşısında şaşırıp kalmıştım.”

Tristan Tzara:

“Nâzım’ın şiiri halkın dileklerini herkese açık bir şekle sokmayı başarmakla kalmamış, aynı zamanda yüksek ve çağdaş bir özle Türk şiirinin alanını da yenileştirmiştir.”

Alfred Kurella:

“Birkaç yıl önce Nâzım Hikmet, Leipzig’de bir öğrenci toplantısında yaptığı konuşma sırasında bir şiirini Türkçe okumuştu, hepimiz büyülenmiştik.”

Bir şairi okurken bir müzikçi onu notalara nasıl döker. Müzikle şiir arasındaki çağrışım silsilesini nasıl kurar.

İyi şiirler seçilmiş, iyi bir üslupla, ustalıkla okunmuş ve ustaca eşlik edilmiş.

*

ŞİİRLİ, müzikli bir hafta sonu için salık vereceğim, defalarca dinlediğim bir uzunçalar.

(*) EMI Universal Müzik Türkiye