Paylaş
“Deprem, insanoğlunun yüzyıllardır yaşadığı doğal afetlerin başında gelir. Böylesine büyük bir felaketin söz varlığımıza yansımaması düşünülemez. Deprem, Dil Devrimi sırasında Arapça zelzele karşılığında türetilen ve yaygınlaşan yeni bir sözcük aslında. Bu nedenle atasözlerimizde deprem yerine zelzele sözü geçer.
Türk Dil Kurumu’nun önceki ay yayımladığı Türk Atasözleri Sözlüğü’ne baktım, ‘Zelzeleyi gören yangına razı olur’ atasözünü buldum. Atalarımızın depremi nasıl büyük bir felaket olarak algıladıklarını bu atasözü gösteriyor. Yangın da bir felaket ama deprem gibi yıkıcı ve ölümcül bir doğal afet kadar değil...”
Türk Dil Kurumu’nun Atasözleri Sözlüğü’nü Belgin Tezcan Aksu, Şükrü Halûk Akalın ve Recep Toparlı birlikte hazırlamış. Kapağında Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nde yer alan el yazması atasözleri manzumesindeki ‘Kadıya yalnız giden sakalını sıvayıp çıkar’ atasözünün resmedildiği minyatürlü sayfa kullanılmış.
Sözlük ve dizin bölümlerinden oluşan Türk Atasözleri Sözlüğü’nün Şükrü Halûk Akalın tarafından kaleme alınan sunuşunda atasözlerinin yapısı ve özellikleri, atasözü araştırmaları ve atasözü bilimi, atasözü sözlükçülüğü konularına değinildikten sonra Türk atasözlerinin tarihsel kökleri kaynaklara dayalı ve kronolojik olarak ele alınmış.
İLK KAYNAK GÖKTÜRK YAZITLARI
Daha önce sözlü gelenekte yaşayan Türk atasözlerinin ilk yazılı kaynağı Göktürk Yazıtları’dır. Yazıtlarda geçen bu atasözlerinin yanı sıra Göktürk yazısıyla kâğıda yazılmış 10. yüzyıla ait metin parçacıklarındaki atasözü listesi, Türk atasözlerinin ilk derlemesi olarak nitelendiriliyor. Akalın, Uygur harfli metinlerin yanı sıra Dîvânu Lugâti’t-Türk, Kutadgu Bilig, Atabetü’l-Hakayık, Dede Korkut Kitabı gibi Türk dilinin anıtsal eserlerindeki atasözlerinden örnekleri sunuşta günümüz Türkçesiyle de açıklamış. Doğrudan doğruya atasözü derlemesi olan el yazmaları ve ‘Oğuzname’lerdeki atasözlerinden örnekleri de açıklamalarıyla vermiş. Akalın’ın Sunuş’ta değindiği bütün bu tarihsel kaynaklardaki sayfalardan, minyatürlerden seçme örnekler renkli fotoğraflarla okuyucuya sunuluyor.
Kitabın sözlük bölümü Belgin Tezcan Aksu, Şükrü Halûk Akalın ve Recep Toparlı tarafından hazırlanmış. Sözlükte abece sırasına göre değişkeleriyle birlikte verilmiş 5 bin 970 atasözü açıklamalarıyla yer almakta. Sözlükte madde başında atasözleri renkli olarak yazılmış, hemen yanında da açıklaması yapılmış. Atasözlerinde bir veya birkaç sözcüğün değişmesiyle ortaya çıkan değişkeler ayrı ayrı maddelerde değil, aynı atasözünde ayraç içerisinde gösterilmiş: Deveye “inişi mi seversin, yokuşu mu?” demişler; “düz yere mi (veya düze kıran mı) girdi?” demiş; “Bir işin kolay yapılabilmesi için bir yol varken zor yolu seçmek doğru olmaz.”
ARAŞTIRMACILARA KOLAYLIK
Atasözlerinde yaşayan ancak bugün kullanılmayan sözcükler ise dipnotlarda gösterilmiştir. Kişi, çevresindeki insanları kıskandıracak durumlardan sakınmalıdır. Onlarda bulunmayan şeylere sahip olsa bile bunları belli etmemeli, çevresindeki kişiler gibi yaşamalıdır anlamındaki “Komşun kör ise sen kıpa bak” atasözünde geçen ‘kıpa bakmak’ sözünün anlamı dipnotta ‘gözlerini kısarak bakmak’ olarak verilmiş.
Sözlüğün sonunda B. Tahir Tahiroğlu tarafından hazırlanan dizinde okurun aradığı atasözüne ulaşmasına yardımcı olmak veya belirli kavram alanlarındaki atasözlerini görmesini sağlamak amacıyla atasözlerimizde geçen bütün sözcükler yer almakta. Dizin, aynı zamanda atasözlerimizin söz varlığı üzerine çalışacak araştırmacılara veri sağlayacak bir derleme niteliğinde.
Tamamı 694 sayfa olan Türk Atasözleri Sözlüğü’nü Türk Dil Kurumu’nun e-mağazasının https://emagaza-tdk.ayk.gov.tr/ adresinden edinebilirsiniz.
Paylaş