Paylaş
Bazı kitaplar her zaman ulaşabileceğimiz, elimizi uzattığımızda bulabileceğimiz yerlerde olmalı. Bunlar içerikleri kadar, her zaman müracaat edebileceğimiz biçimde hazırlandıkları için de bu özelliği taşırlar. Öyle bir solukta okunmaz, gerektikçe bakılır. Sürekli de gerekir zaten...
Hepimiz sinema seyircisiyiz, televizyondan filmler izliyoruz, DVD’ler alıyoruz, sinemaya gidiyoruz. Peki nelere gülüyoruz? Bizi sadece güldüren filmlerle düşündürüp güldüren filmler hangileri?
Hepimizin zihninde bu sorular vardır ve yanıt ararız.
Özellikle son yıllarda bizim ülkemizde çevrilen filmlerin çoğu komedi türünde. Toplumlar elbette gülmeye ihtiyaç duyarlar. Günlük dertlerin üstüne bir örtü atmak için komedileri tercih ederler. Ama başka sebepleri de olsa gerek...
Oğuz Makal’ın ‘Yönetmenleri ve Filmleriyle-Gülmenin Sineması’ meraklarımızı giderecek bilgiler içeriyor.
Bizim gülmemiz hangi unsurlardan kaynaklanıyor, bu konuda da kitapta bir araştırma yer alıyor.
Karagöz’ün doğduğu bir ülkede, gülmenin öğeleri üzerine tarihi tespitlerde bulunulabilir.
Şimdiye kadar seyrettiğim filmler hakkındaki bilgilere baktım.
Gülmeden ne anladığımı düşünürken, filozofların da gülme üzerine söylediklerini belleğimde tazeledim.
Kitapta, yönetmenlerin filmleri, gülme kavramı üzerine düşündükleri de verilmiş.
Kitabın bölüm başlıkları, dediklerimi kanıtlayacak zenginlikte.
Kitap sırasıyla; Gülmenin Sinemadaki Uzun Yolculuğu, Çılgın Kahramanlar, Günaydın Güldürünün Gücü, Fransız ve İtalyan Tipi Güldürü, Bir Zamanlar Sosyalistçe Güldürü Vardı, Güldürü Yönetmeniyle Karşılaşır, Güldürü Kuzey Avrupa’ya Yakışır, Güldürü Filmi İzlemeye Bize Buyrun, Türkiye’de Gülmek Güzeldir bölümlerinden oluşuyor.
Son bölümü özellikle dikkatle okumalısınız.
Karagöz, kukla, meddah, ortaoyunundan bugüne çektiğimiz çizginin içinde hepsinin etkisi vardır.
Çünkü bizim güldüklerimizin nedenleri o metinlerde gizlidir. Kimi komedi filmlerimizi seyreden bu yargıya katılır.
Kitaptan gülme üzerine alıntılar:
Clarissa P. Estas gülme için ne demiş: “...gülme, insanın, kendisi kadar başkalarıyla da paylaştığı bir şeydir.” Hepimiz bir şeye gülmek istiyoruz. Çoğunlukla çok ciddi bir şey olmamak koşuluyla başkalarının başına gelenlere...
Mack Sennett’in tüm dünyayı güldüren Şarlo için yaptığı tespit dikkate değer: “Şarlo/serseri kişiliği insanlığın tümünü temsil eder. İçimizde iyi, dürüst, insancıl olan ne varsa, bunların tümünün temsilcisidir bu küçük serseri. Tabii onun da çelişkileri, kaçamakları ya da anlaşılmaz olan halleri vardır ama temel prensiplerine hiçbir zaman ihanet etmez sanatçı Chaplin, perdedeki serserinin.”
Mehmet Baydur’un söylediğinin altına herkes imza atabilir: “Kusursuz insanlar hakkında hiçbir komedi, hiçbir drama yoktur.”
Masanızın üstünde bulunması gerekli bir kitap.
Paylaş