Şair Necip Fazıl’ı bir de böyle okuyun

Necip Fazıl’ın tiyatro eserleri üç cilt halinde yayımlandı.

Birinci ciltteki eserler:

• Bir Adam Yaratmak
• Yunus Emre · Para · Tohum
• İbrahim Ethem

Çok tanınmış oyunlarından biri olan ‘Bir Adam Yaratmak’ın başında bir açıklama yer alıyor:

“Bu piyes bir ‘Crise-Intellectuelle’, bir ‘fikir buhranı’nı çerçevelemek gayretinde... Apaçık ve yapayalnız hiçbir tezi yok... Fakat iç içe birçok tezleri ve başlı başına birkaç ana tezi var.”

‘Para’nın başında oynandığı yıl bilgisi veriliyor: “‘Para’, ilk defa Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye konmuş ve 1941-1942 kışında İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda temsil edilmiştir.”

“Vak’a meçhul bir tarihte, meçhul bir memlekette geçer...”

‘Tohum’un başında ‘Tiyatro ve Tohuma Dair’ başlıklı yazıyı okumalısınız: “Bence sahne toprak üstüne tebeşirle çizilen esrarlı bir dörtköşe...

Öyle bir dörtköşe ki, uçsuz bucaksız hayatın en başıboş kıvrılışları onun darlığı içine sığdırılacak, dışardaki (realite)sinden hiçbir şey kaybetmeden ona sığan hayat, dışardaki genişliğe sığmayacak kadar hudutsuz güzellik tecellilerine orada kavuşacaktır.”

“Vak’a Maraş’ın işgali sırasında Maraş’ta geçer.”

Oyunun arkasında, Peyami Safa’nın ‘Tohum’ hakkındaki yazısı vardır.
Beş üzerinden dört yıldız
Necip Fazıl Kısakürek-Tiyatro Eserleri (3 Cilt Takım)
Büyük Doğu Yayınları
250 TL

Ezeldeki mâzi ve ebetteki istikbâl

İkinci ciltteki eserler:

• Reis Bey
• Kanlı Sarık
• Sabır Taşı
• Abdülhâmid Han
• Sır
• Mukaddes Emânet

(Anahatları eski bir Türk masalından)

“Vak’a, ezeldeki mâzi ve ebetteki istikbâlde geçer.”

‘Sabır Taşı’ bu cilde girmiş.

Üçüncü ciltteki eserler:

• Ahşap Konak
• Künye
• Parmaksız Salih
• Siyah Pelerinli Adam
• Kumandan
• Püf Noktası

‘Ahşap Konak’: “Vak’a, yirminci asrın ikinci yarısı başlarında İstanbul’da geçer.”

Künye: “Bir künyenin arkasından, 1904-1922 arasındaki Türkiye panoraması...

İstanbul’da ve Türkiye’nin başka başka yerlerinde ve başka zamanlarda geçen, kadınsız bir vak’a içinde...”

‘Parmaksız Salih’in başında Necip Fazıl Kısakürek’in ‘‘Parmaksız Salih’e Dair’ başlıklı bir yazısı var.

Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Tiyatro Eserleri’ni okumak sanırım şairliği ile bağlantılar kurulmasını sağlar.