Paylaş
Yerel tarihler yazılmadan genel tarihin yazılamayacağını hepimiz biliriz. Kitapta Kemaliye’nin tarihi, gelişimi, değişimi, önemli kişileri, bürokratları, siyasetçileri, belediye başkanları, buraya hizmet verenlerin yaşamları ve yaptıkları da anlatılıyor.
Özgünaydın’ın kitabının bir resimli tarih özelliği taşıdığını söyleyebilirim.
Bir yer nasılmış, şimdi nasıl olmuş. Hiç kuşkusuz biz sadece Kemaliye’nin 50 yılını yazı ve fotoğraflardan öğrenmiyoruz, bir beldenin tarihinde Türkiye’nin bir kesitini de görmüş oluyoruz.
Bu kitap yazısından bir bölüm:
“Dağarcığımda ne kalmışsa onu yazdım. Değerli insanlar da yardımcı oldular. En önemlisi Eğin’in bir kültür olduğunu, önemli bir kent olduğunu vurgulamaya çalıştım. Kırk sekiz yıldır yazıyorum.
Bu güç coğrafya, insanı okumaya yönlendirmiş. Daha çok okullu olmuş insanlar. Okumanın, öğrenmenin erdemini keşfetmişler ve bu yönde yol almışlar. Önemli okulları bitirmişler, önemli mevkilere ulaşmışlar. İşte o değerlerden cümleler ve görseller var bu kitapta.
Umuyorum bir yüz yıl sonra insanlara ulaşır bu duygular, bizler de yıllar sonra anımsanırız.”
Bu yazıdan sonra Kemaliye (Eğin)’nin tarihi üzerine bilgi veriliyor.
Etkileyici bir fotoğraf:
Yaşar Kesimoğlu mezat yapıyor.
İstanbul’a gidenlerin eşyaları satılıyor.
Kemaliye’ye girerken ne görürsünüz? Mürver çiçeklerini.
Orta Cami’nin kapısında ezanı bekleyenler.
Kapı tokmakları ustası.
Yazı başlığı:
‘Yaşamı Algıladığım Günlerde’
‘Eski Yeni Esnaflarımız’ bölümü adlarıyla, fotoğraflarıyla öğrenerek okuduğum bölümlerden biri.
Terziler, bakkallar, halıcılar, sobacılar, manifaturacılar, kasaplar.
Tarihi evler, orada oturanlar. Mimari açısından önemli belgeler.
Kemaliye kaymakamları.
Kemaliye’de yaşayanlar için bu kitap büyük bir belgesel önem taşıyor, çünkü insan unsuru ön planda.
‘Türküler ve Oyunlar’ bölümü de orayı, insanını tanıma açısından önemli.
*
KEMALİYE’yi tanıtan, ziyaretçileri çeken bir kuruluş da Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Müzesi.
Demirsoy’un müze hakkındaki yazısını mutlaka okumalısınız.
Müzenin ana hatlarıyla üç hedefi bulunuyor:
1- Doğal varlıklarımızı bir bilimsel müze anlayışında küçük ölçekli de olsa yörede, eğitim okullarında ve turistik amaçla tanıtma ve koruma.
2- Kurulması planlanan ‘Ulusal Tabiat Tarihi Müzesi’ne örnek sağlamaya başlama.
3- ‘Doğa, tarih ve doğanın korunması’ kavramları hakkında toplumun bilinçlenmesi için yerel müzelerin açılmasının teşvik edilmesi.
Yukarıdaki ana hedeflerin alt kısımlarını dolduracak nitelikler ise aşağıda verilmiştir:
Ülkemizde doğa bilincini geliştirmek, kendi öz değerlerimize sahip çıkılmasını sağlamak, bundan sonra kurulacak müzelere öncülük etmek.
Bölgenin ve ülkemizin biyo çeşitliliğinin ortaya çıkmasını sağlamak.
Bölgeden toplanacak örneklerin saklanabileceği bir ortam oluşturmak.
Türkiye’deki diğer müzelerle temas kurularak fazla örneklerin Kemaliye’deki müzeye kazandırılması.
Yurtdışındaki müzelere ülkemizden canlı örneklerin taşınmasını sağlamak.
Çok sözü edilen, hizmetleri övülen Recep Yazıcıoğlu’nun adı köprüye verildi.
Özgünaydın, Kemaliye’nin kalkınması için emek verenleri tanıtıyor kitabında ayrıca.
Kemaliye’yi Kemaliye yapanların hepsi bu kitapta, Özgünaydın vefa borcunu fazlasıyla ödemiş.
Kemaliye’ye katkısı olanların başında sevgili dostum Prof.Dr. Metin Sözen de bulunuyor.
A’dan Z’ye Kemaliye’yi ancak iyi bir Kemaliyeli yazabilirdi, o da Lütfi Özgünaydın’dır.
*
ÖZELLİKLE Kemaliyelilerin okuması gereken bir kitap.
.........................
Özgünaydın Yayınları
Tel : ( 0212 ) 520 13 44
Paylaş