Müzik kayıtları

Gerek Türk gerek Batı müziği kurumlarının konser kayıtları yapılmalı ve piyasada satılmalı.

İyi orkestra şefi Rengim Gökmen’le müzik ve Batı müziğinin durumu üzerine konuştuk.

Her iki müziğin de dinleyicisi var, her iki müziğin de kayıtları yapılmalı.

Radyolarda, televizyonlarda yıllar öncesinin kayıtlarını dinleyebiliyor, seyredebiliyoruz. Ama bunları diskoteğimize katmak istesek alamıyoruz. Çünkü kayıtları yok.

İstanbul radyosunda bazı sanatçıların ses kayıtlarından yapılma CD’leri aldım. Ama bu arşiv çalışması, bir düzen içinde, sıra gözeterek yapılmadığı için dinleyiciye ulaşmadı.

Devletin yaptığı kayıtlar da hiçbir zaman müzik mağazalarında satılmadı.

Her çeşit müzik için birer kurul oluşturulmalı, o icralar dışarıda da satılmalı.

Özel şirketler bir ölçüde bu kayıtları basmayı başardı. Bir enstrüman için yapılanlar, bir sazın çalınışı, onların solistleri konusunda meraklı seyirciden çok konservatuvar öğrencilerini de ilgilendiriyor.

Sözgelimi Türk müziği sazlarından ut, tanbur çalanların icralarını toplayan CD’ler yapıldı.

Çok az da olsa ses konusunda solistlerin CD’leri de gerçekleştirildi.

Ama bir bestecinin eserlerinin yer aldığı müstakil CD’ler yapılmadı.

Zaharya’dan tutun, Hacı Arif Bey’e, Şerif İçli’ye uzanan bir listenin yayınını Kültür ve Turizm Bakanlığı yapabilir, kendi yapmasa bile sponsor olabilir.

Türk müziği alanında enstrümanların toplu kayıtları yayınlandığı halde, bizdeki Batı müziği icracılarının böyle bir CD’si yapılmadı.

Batı müziği çalan Türk piyanistleri, Türk kemancıları, Türk çellistleri gibi.

Müzik tarihimizde onların da yerini öğreniriz.

Saz eserleri artık çalınmıyor, radyo da televizyon da bu türe uzak duruyor.

Oysa radyo günlerinde olağanüstü icralar dinlerdik.

Ses belleğimde kalanları anımsatmalıyım.

Enise Can (keman) - Fulya Akaydın (piyano)

Nubar Tekyay (keman) - Ercüment Batanay (tanbur).

Feyzi Aslangil (piyano)

Bu programlar yayınlanmadığı için, saz eserleri bestecileri de unutulup gidiyor.

*

YAPTIĞIMI bir kez daha yazayım.

İstanbul Radyosu’nda kitap programı yaparken, teknolojiye olan merakım sayesinde kayıtları da gözden geçirirdim.

O günleri Nursel Duruel anımsar.

Kayıt bantlara yapılırdı, koridorlarda ellerinde bant dolaşan programcılara rastlardınız.

Yıllar sonra rahmetli arkadaşım Kerim Aydın Erdem’in TRT Genel Müdürlüğü zamanında bazı kayıtları kopyalama müsaadesi istedim, vermişti.

İki Türk müziği sanatçısının kayıtlarını özellikle rica etmiştim.

Biri Tanburi Cemil kayıtları, diğeri Feyzi Aslangil kayıtları. Bir de o zaman Beethoven’ı yöneten Alman orkestra şefi Hermann Scherchen kayıtlarını almıştım.

Ayrı bir serüvendir, makaralı teybi İtalya’dan Budrio’dan getirmiştim.

Kalan Müzik’e bunları önerdiğimde, kayıtları olmadığını söylemişlerdi. Benim kayıtlarım işe yaradı.

Devlet senfoni orkestralarının konserleri kaydedilmeli, onlar çok ucuza satışa konulmalı.

Türk müziği topluluklarının da konserleri kaydedilmeli, CD olarak yayınlanmalı.

Konserler dışında, önemli bir konu opera kayıtlarının yapılması, yayımlanması.

Türk bestecilerinin operaları herhalde kaydediliyor ama yayınlanmıyor. DVD’leri satılmıyor, yıllar sonra bir Türk müzisyen, konservatuvar öğrencisi, yabancı bestecilerin operalarının DVD’lerini bulabilecek, seyredecek ama Türk operalarını, solistleri dinleyemeyecek, göremeyecek.

Mutlaka bu uygulamaya konulmalı.

İlk gece açılış bunun için uygun bir çözüm.

Belki bu sorun olabilir, solistler değişerek temsilde rol alırlar, onlardan bir seçim yapmak sanırım hassa bir eylemdir. Yönetim buna bir çare bulmalıdır.

Müzikçiler için hacimli kitaplar yayınlanıyor, son aylarda Mesut Cemil, Şerif Muhittin Targan, Muzaffer Sarısözen kitapları yayımlandı.

Ancak bu hacimde bir kitabı ancak meraklısı okur. Bizim müzikçilerimiz için küçük kitaplar hazırlanmalı, gene Kültür ve Turizm Bakanlığı öncü olmalı.

Bizim bestecilerimiz, solistlerimiz için küçük kitaplar gerekir. Sık sık bu konuyu yazıyorum.

*

DEVLETİN, TRT’nin, senfoni ve operaların kayıtlarının yapılması, müzik taihimiz için çok önemlidir.