Paylaş
Müzik şirketlerinin çıkardığı gerek uzunçalar, gerek CD’lere baktığımda dikkatimi çeken, toplu plak ve CD’lerdir.
Almanya’da yayımlanan Focus dergisi operalardan seçme bir CD koleksiyonu çıkarmıştı.
O CD’lerden hem en tanınmış operalardan seçmeler dinledim hem de opera sanatçıları, şefler hakkında bilgi edindim.
Boyut Yayınevi de ayrı ayrı Batılı besteciler hakkında CD nin yanında yazı da olan albümler çıkarmıştı.
TRT de arşivinden bazı CD’leri dinleyicilere sundu. Dizi bestecilerden çok solist ağırlıklıydı. Oysa benim önerim, Türk müziği bestecilerinin yer aldığı albümler. Bu albümdeki
besteleri değişik sanatçılar da seslendirmeli.
Şimdi YouTube’de bir parçayı ayrı seslerden dinleyebiliyorsunuz.
Ama bunlarda yazılı bir bilgi verilmiyor, sadece dinleyebiliyorsunuz.
TRT arşivlerinden parçalar Kalan Müzik ve Ulusal Müzik tarafından yayımlandı. Onların içinde saz eserleri yok denecek kadar azdı.
Oysa radyoda bugün de dinlenmesi gereken saz eserleri programları vardı.
Anımsadıklarımı yazmalı.
Nubar Tekyay (keman) - Ercüment Batanay (tanbur) - Vecihe Daryal (kanun) - İzzettin Ökte (tanbur) - Enise Can (keman) - Fulya Akaydın (piyano) - Sadi Işılay (keman) - Yorgo Bacanos (ut) - Mesut Cemil (viyolonsel) - Fevzi Aslangil (solo piyano saz eserleri) - Hakkı Derman (keman) - Şerif İçli (ut) - Şükrü Tunar (klarnet).
Hiç kuşkusuz tangoları da listeye koymak lazım.
Türkçe tangoların kayıtları vardır sanırım.
Arjantin tangolarının kaydı, bizde özgün dilde tango söyleyen Selçuk Kaskan’a saygımızı iletiriz. Ona eşlik eden orkestra şefi de bandoneon çalan Orhan Avşar’dı.
Türk müziği alanında Devlet Koroları’nın da konserlerinin kaydı yayınlanmalı.
Kayıtlarda ses sanatçısının yanı sıra saz sanatçılarının da adları yazılmalı.
Bu tür seçmeler, bizim müzik tarihimizin aydınlatıcı belgeleri olarak kalır.
FOCUS’un koleksiyonunu görünce Batı müziği seçmelerinin hazırlanması konusunda düşüncelerimi de yazacağım.
Önce Türk Beşleri’nin bestelerinden oluşan bir CD albümü bekliyorum. Bu besteleri Türk sanatçılarının icra etmesini tercih ediyorum. Parça seçimi için bir komisyon kurulabilir.
Türk bestecileri için birçok müzikçiden katkı sağlanır.
Senfoni orkestralarımızın kayıtları da yayınlanmalı. Birçok ülke kendi orkestralarının kayıtlarını CD’ye dönüştürüp onlara kalıcılık kazandırıyor.
Sık sık yinelediğim gibi, bizim opera bestecilerimizin eserlerinden bir seçme yapılmalı, uluslararası değerde opera solistlerimizin kayıtlarından yararlanılmalı.
Elbette dinleyicilere/seyircilere Türk operalarının tam kayıtları da sunulmalı.
Eski dönem için CD yapılacak, yeni dönem için de DVD yapılmalı.
Öyle kayıtlar var ki bir daha yapılmadı, yapılacağı da şüpheli. Kayıt meselesinde bir sorun da çözülebilir.
Aynı operayı birçok sanatçı söylüyor, bu belki yönetime bir seçim düğümü getiriyor. Bana kalırsa yönetim ya da gene bir kurul hangi kaydın yapılacağını saptamalı.
Şu anda bu kayıtların listesi, devlet opera ve balesinin sitesinde bulunmalı. İstenildiğinde bakılabilmeli.
Devlet yayıncılığı bıraksın tezini savunanlardan değilim. Yazarlar, edebiyatçılar hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı kitaplar, birçok kişinin aynı kişiye bakışı konusunda bir çeşitlilik getiriyor.
Gerek Türk gerek Batı müziği CD’lerinin, DVD’lerinin hazırlanmasının yanı sıra kitaplar da çıkarılmalı. Kapsamlı kitapların yanı sıra, dört formayı (64 sayfa) kitapçılar da dinleyici sayısını arttırma bakımından önemli bir işlev taşıyacaktır.
Gelelim nota meselesine.
Türk müziği için Nevzat Atlığ’ın çıkardığı fasiküller hâlâ bu konuda başvurulan kaynaklar.
Onlara devam edilmesini salık veriyorum. Birçok kişi, konservatuvar öğrencileri buna gereksinim duyuyorlar.
Ben Türk müziği notalarını Beyazıt’taki Şamlı İskender’den, daha sonraları da Cüneyd Orhon’dan en sonunda da Nevzat Atlığ komisyonundan edindim.
Şamlı İskender’deki notaların çoğu eski yazı ve Fransızca idi.
Türk bestecilerinin eserlerinin de, notalarının da bakanlık tarafından basılması gerektiği kanısındayım. Çünkü onlar, başka ülkelerdeki müzisyenlerin de çalmasını sağlar.
Yabancı nota evleri ile işbirliği yapılabilir, bakanlık da sponsor olabilir.
Kalıcılık unsuru ancak devletin yardımı ile gerçekleşebilir.
Paylaş