Paylaş
Dünya ve Türk klasiklerinin telif hakkı bitenleri birçok yayınevi tarafından yayımlanıyor.
Dünya klasikleri de iyi çevirmenler tarafından dilimize aktarılıyor. Son zamanlarda çevirmenler de destekleniyor. Birçok çeviri ödülü veriliyor.
Dünya klasiklerinin bazılarının başında yer alan, tanınmış yerli ve yabancı yazarların önsözleri de okurun lezzet alma kat sayısını arttırıyor.
Türk klasikleri de yayınevlerinin dizilerinin başlıca yayınları arasında yer alıyor.
Her zaman bir anımsatmada bulunurum. Bugünün Türk edebiyat yapıtlarını anlamak için edebiyat tarihini bilmek tartışılmaz bir gerçektir.
Birçok Türk klasiğini kitapçı vitrinlerinde görüyorum.
Halit Ziya Uşaklıgil’den Hüseyin Rahmi Gürpınar’a kadar uzayan bir liste.
Bazı eserlerin yayınlanması mümkün olmuyor, çünkü mirasçıları bulunmuyor. Bu da yayın dünyasının bir başka açmazı.
*
Önümüzdeki 10 yıl içinde serbest kalacak yazarların listesi daha önce de yayımlanmıştı.
1) Sabahattin Ali
(ö. 1948) 2018
2) Rıza Tevfik
(ö. 1949) 2019
3) Burhan Cahit Morkaya
(ö. 1949) 2019
4) Orhan Veli Kanık
(ö. 1950) 2020
5) Memduh Şevket Esendal (ö. 1952) 2022
6) Sermet Muhtar Alus
(ö. 1952) 2022
7) Sait Faik Abasıyanık
(ö. 1954) 2024
8) Reşat Nuri Güntekin
(ö. 1956) 2026
9) Mithat Cemal Kuntay
(ö. 1956) 2026
10) Nurullah Ataç
(ö. 1957) 2027
11) Ziya Osman Saba
(ö. 1957) 2027
12) Hüseyin Cahit Yalçın
(ö. 1957) 2027
Sanırım bazı yayıncılar da bu liste doğrultusunda hazırlık yapıyorlardır.
Yalnız yerli kitaplar değil, çeviri kitapların da dili değişiyor. Yıllar önce bir yazı okumuştum, Homeros’un İngilizce çevirileri üzerinden, İngilizcenin gelişimi, değişimi incelenmişti.
Sadece çevirilerin değil, Türk yazarlarının da bugünkü dile aktarılarak yayınlanmasının dil açısından bazı sorunlar taşıdığını biliyoruz.
Hayati Develi, Haldun Taner’in bir hikâyesinde geçen kelimeleri sormuş, birçok öğrenci onu anlayamadıklarını söylemişlerdi.
Çeşitli yayınevlerinin bu konudaki anlayışı farklı.
Bir kısmı sadeleştirilerek yayımlıyor, bazıları da özgün metininin yanı sıra bugünkü dile aktarılışını ya ayrı bir kitap ya da karşılıklı sayfalarda yayımlıyor.
Ben başta bu kitapların okunmasını istiyorum. Nasıl okunursa okunsun diyemiyorum, okurun seçim hakkının genişliğini savunuyorum. Kimi sadeleştirilmiş metni okumakla yetiniyor, kimi sözlük yardımıyla okuyor, kimi de karşılaştırmalı bir okumayı tercih ederek, sözcük hazinesini geliştiriyor.
*
İYİ bir okur dünya ve Türk klasiklerini bilmelidir.
Paylaş