PaylaÅŸ
Konuşmanın ardından saat 14.30 itibariyle de komisyon çalışmaları başladı.
12 Mayıs Cumartesi günü komisyon oturum başkanlarına ve katılımcılara İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz tarafından beratları sunuldu.
14.30–16.00 arasında da Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Aksoy moderatörlüğünde komisyon başkanlarının sonuç raporları okundu.
Sunumlar bittikten sonra TÜGVA İstişare Kurulu üyesi ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un konuşmalarıyla kapandı.
Gerçekten de komisyon çalışmalarının doğrultusunda, İstanbul’a yakışır birçok düşünce dile getirildi. Bunların uygulanması sonucunda yararlı sonuçlar alınacağı kanısındayım.
Tespitler ve Teklifler bildirgelerinden önemli başlıkları yazıma aldım.
*
İSTANBULLU Olmak: Şehir, Kimlik, Şuur Komisyonu’ndan Tespitler:
- İstanbul, üç kıta ve üç denize hükmeden hakiki ve asli manasıyla nev-i şahsına münhasır bir şehirdir. Başka hiçbir modern/nevzuhur şehir onunla mukayese edilemez.
- İstanbul, bütün tarihi boyunca ‘merkez şehir’ olma özelliği göstermiştir. O kadar ki, İstanbul ihmal edilerek dünya tarihi yazılamaz.
◊ İstanbul birlikte yaşama kültürünün merkezidir.
- Modern gelişmeler; özellikle kapitalist süreçler, İstanbul’un tarihi ve kültürel birikimi üzerinde ağır bir tahribata yol açmış; İstanbullu ile İstanbul arasında bir yabancılaşmaya sebep olmuştur.
- Yapılan araştırmaların gösterdiği gibi azımsanmayacak bir kitle kendisini İstanbullu hissetmemekte, aksine ‘yabancı’, ‘kiracı’ ve ‘geçici’ görmektedir.
- Bu durum İstanbul’un günlük hayatında kaotik sonuçlar doğurmakta, kültürel yarılma ve çatışmalara sebep olmaktadır. Söz konusu kaotik tabloyu derinleştirmeyen, bir bütünlük içinde kavramaya çalışan kapsayıcı ve kuşatıcı bir üst bakışa ihtiyaç duyulmaktadır.
- Son yıllarda İstanbul’un mekânsal ve kültürel ayrışmasını ve yabancılaşmasını doğuran ana sebeplerden birisi rant kaygılarıyla üretilen kapalı/güvenlikli siteler ve dikey yapılaşmadır.
TEKLÄ°FLER
- İstanbul’daki ilk ve ortaöğretim müfredatında ‘İstanbul’ dersi yer almalıdır. Bu dersin müfredatında İstanbul bilgi, görgü ve zevk kültürünün (edep) eğitimi hedeflenmelidir. Semt ve mahalle tarihlerinin anlatıldığı metinlerin yazılıp dağıtılması ve okutulması da bu müfredatı tamamlamalıdır.
- Vakit kaybedilmeden bir İstanbul Koruma Kanunu çıkarılmalıdır. Bu kanunun amacı ve hedefleri belirlenmeli ve bir İstanbul politikası oluşturulmalıdır.
- İstanbul’la ilgili kapsamlı bir envanter çalışması yapılmalıdır. Bu çalışmaların doğrultusunda İstanbul’la ilgili olmak üzere kütüphane, arşiv merkezi ve müze kurulmalıdır.
- Tarihi İstanbul’u daha derinlemesine tanımak için çeşitli araştırma merkezlerinin kurulması ve arşiv çalışmalarının yapılması teşvik edilmelidir.
- İstanbul Kültür ve Sanat Konseyi kurulmalıdır. Bu konsey resmi bir hüviyete sahip olmalı, yapısı ve işleyişi sivil tutulmalıdır.
- Sürekli güncellenen ve açık bir kaynak olarak yer alacak, bir maddenin farklı şahıslar tarafından yazılabilen ve okuyucuların da katkı verebildiği geniş katılımlı yeni bir İstanbul Ansiklopedisi’nin (e-ansiklopedi) gündeme alınması gerekir.
- İstanbul’da faaliyet gösteren farklı hemşeri derneklerinin ‘İstanbul hemşeriliği’ne dair bir farkındalığa ve şuura sahip olmaları özendirilmeli, bunun yanında İstanbul semt ve mahalle dernekleriyle yakın bir ilişki ve iletişime girmeleri sağlanmalıdır.
- Yeni şehir planlamaları sosyal ve kültürel odaklı olmalı, İstanbulluluk kimliği etrafındaki bütünleşmeyi özendirmelidir. Muhitinden tecrit edilmiş (kapalı/güvenlikli) site ve dikey yapılaşmanın önü alınarak mahalle eksenli açık bir yapılaşmaya gidilmelidir. Bunun hukuki ve idari altyapısı acilen hazırlanmalıdır.
*
DİLEĞİM, bütün bu raporlarda yer alan tespitler ve öneriler doğrultusunda uygulamaya geçilmesi.
Â
PaylaÅŸ