Paylaş
Yeni CD’si ‘Şu Dünyanın Sırrı’nda da okuduğumuz, beğendiğimiz metinlerin ses dünyasına yansımasını ustaca bize iletiyor. Böylece edebiyatla müzik birleşiminden yepyeni bir dünya yaratmış oluyor.
Albüm kitapçığında besteci oluşum sürecini yazmış:
“Bazı dönemler, ‘İçinden ne geliyorsa onu yap’ diyorum kendime. Ve içimden yine şairlere dönmek, şiirlere şarkı olmak geldi. Yirmi dört yaşımda, ilk şarkılarımı bestelerken hissettiğim heyecanıma geri döndüm. Bir şiiri bestelerken hangi dünyadayım? Belki de sadece kendi dünyamdayım. Bugüne kadar pek çok şarkı ve vokal eser besteledim.
‘İlk Şarkılar’ (2013), ‘Yeni Şarkılar’ (2015) ve ‘Güz Şarkıları’ (2017) albümlerinin ardından ‘Şu Dünyanın Sırrı’ aklıma, ruhuma dokunan şiirlerin yer aldığı dördüncü şarkı albümüm.
Her şiiri, her şairi piyano ile uzunca anlatmak istediğim bir müzik doğdu bu albümde. Tüm şarkılar Serenad Bağcan’ın güçlü sesine emanet. Büyük oranda şan ve piyanonun başrolü oynayacağı yalınlıkta, görkemli bir orkestrasyondan uzak, yaklaşık 50 dakikalık bir müzik. Sadece Pir Sultan ve Kaygusuz Abdal’da Aykut Köselerli’nin performe edeceği davul ve vurmasaz var. Bir de Sabahattin Ali eserinde viyolonsel kullandım. Onu da hepinizin çok beğeneceğine inandığım, genç yetenek Jamal Aliyev yorumlayacak.
Bu toprakların şiirlerini bilmek gerek. Yüzyıllar sonrasında, aynı seslerin armonisiyiz sanki.
Bu buluşma tarihin içinde yolculuk gibi. Dinlerken vardığımız yer, yüzyıllar öncesi bugün! Bu şiirleri bestelerken, kendimi şairlerin denizinde buldum. Şimdi her birinin şiiri, benim denizimde.”
Besteleri dinlerken herkeste başka başka duygular, çağrışımlar uyandıracağı kanısındayım.
İyi bir şiir okuru, bu metinleri mutlaka okumuştur diyorum.
Okumayan var mıdır sorusunun kesin bir yanıtı yok. Okumayanlar besteleri dinledikten sonra bu metinleri okuma gereği duyacaklar mı? Bence evet. İki türün, edebiyatla müziğin bileşkesinde ayrı bir zevki yaşayacaklarından kuşkum yok.
Albümde bestelerin metinleri ve şairlerin yaşamı da de yer alıyor. Okuyarak dinleme olanağı sunuluyor.
*
SESLENDİRİLEN parçalar:
- Ayna / Ömer Hayyam
- Sen Derviş Olamazsın / Yunus Emre
- Ruhumun Dalgaları / Sabahattin Ali
- Ergene Köprüsü / Kaygusuz Abdal
- Ses (Sivas Acısı) / Aziz Nesin
- Kendinin Avcısı / Metin Altıok
- Dönen Dönsün / Pir Sultan Abdal
- Aşkın Elinden (Kumru Ballad)
İyi şairler ve iyi bir besteci.
Dinlenmesi için başka söze gerek yok.
* ACM Production
TİMUR SELÇUK BESTELERİNDE YAŞAYACAK
İYİ bir bestecinin şarkıları ses belleğinden silinmiyor.
Timur Selçuk da unutulmaz besteciler arasında ölümsüzleşti.
Birçok şarkısı, bir kuşağın anılarında yerini aldı.
İyi bir müzisyenin yaşamını okumak, onun müziğinin esin kaynaklarını öğrenmek için şarttır. Paris günlerini, İstanbul’a dönüşünden sonraki çalışmalarını, konuşmalardan, eski kaynaklardan öğrenebilirsiniz.
Şiirle yani edebiyatla müzik arasındaki ilişkiyi bir konuşmasında bakın nasıl özetliyor.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ‘İspanyol Meyhanesi’ni bestelerken şiirin düzenini değiştirmiş, iki tür arasındaki ilişkiyi ortaya koyması açısından önemli bir görüş: “Aragon’a sormuşlar, Ferri sizin şiirlerinizi değiştirerek besteliyor, kızıyor musunuz, diye. O da, şarkı şiirden de müzikten de bağımsız özgür bir varlıktır, kendi hayatını özgürce yaşar, isteyen şiiri okur, dileyen şarkıyı dinler ya da söyler, diye cevap vermiş.”
Timur Selçuk benim için, kalitesini düşürmeden popüler müziği bize öğreten, dinleten bir müzisyendir.
En çok bilinen besteleri hangileriydi?
- İspanyol Meyhanesi
- Ayrılanlar İçin
Ben başka çalışmalarıyla da önemini vurgulayacağım.
- Recep Bilginer’in ‘Sarı Naciye’ eserinin müzikleri.
- Uğur Mumcu’nun ‘Sakıncalı Piyade’ eserinin müziği
- Bilgesu Erenus’un ‘Nereye Payidar?’ tiyatro oyununun müziği.
Onu dinleyerek anacağız.
Paylaş