Bienal sanatçıları burada çalıştılar

GEÇEN hafta cuma günü İstanbul Modern’den sonra Pera Müzesi’ni de ziyaret ederek bu sene “iyi bir komşu” teması ile gerçekleştirilen İstanbul Bienali gezimi tamamladım.

Haberin Devamı

İstanbul Modern’in girişindeki tavandan aşağı asılı kitapları görmeye alışmışızdır.

Bu kez bir başka sanatçının “dar çalışma mekânı”nın tersinden asılmış maketini görüyoruz. Güney Koreli Young-Jun Tak, yaşadığı 24 metrekarelik evin maketini buraya getirmiş. Hayli etkileyici...

Yalnızlık, insan trajedisinin simgesi Ağlayan Çocuk, Adel Abdessemed imzasını taşıyor.

Volkan Aslan’ın Evim Evim Güzel Evim başlıklı video enstalasyonu, yalnızlığı giderici komşuluk kavramını su üstündeki yüzer eviyle kanıtlıyor.

Alper Aydın bir kepçe odağında doğaya yaptığımız tahribatı, doğa/insan ilişkisine uzanan eksende çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

Latifa Echakhch, çağımızdaki ekonomik ve toplumsal çalkantılarda değişik ülke vatandaşlarının halini sergiliyor.

Belki de gerek sosyal medyada gerekse bienalle ilgili haberlerde en çok gördüğünüz işlerden, Candeğer Furtun’un seramik erkek bacaklarından oluşan İsimsiz adlı çalışması sadece tek bir bacağa elin dokunuşuyla dikkat çekiyor. Oldukça yoğun bir imge yaratıyor zira.

Haberin Devamı

İranlı sanatçı Mirak Cemal, İran devriminden sonra ülkesini terk etmiş ve ailesiyle birçok ülkeyi gezmiş bir isim. Gerek kendi içinde bulunduğu hal gerekse tanıklıkları bu acılı süreci ortaya koyan işiyle vücut buluyor. Bienalin en vurucu eserlerindendi.

Fred Wilson, çalışmalarını siyah ırka yöneltmiş. Ancak küresel bir sanat anlayışını da okumak mümkün, Venedik-Osmanlı bireşimiyle yarattıklarının yanında, çini işleri bu evrensel görüşü ispatlıyor.

Mahmoud Obaidi, yaşamında birçok kente gitmek zorunda kaldığından, yapıtına Sevişme Savaş adını koymuş.

*

BİENALİN edebi yanı ise komşuluk kavramı üzerine kaleme alınmış hikâyelerden oluşuyor. Hazırlanan kitap ise çok güzel tematik bir antolojiyi vücuda getirmiş.

Çeşitli ülkelerden kişilerin yazdığı öyküler, komşuluğun sırf bir yakınlık değil bir sığınak olduğunu, farklı inançların, siyasal tercihlerin herkesi birbirine düşman ettiği günümüzde, komşuluğun can kurtaran özelliğini vurguluyor.

Bienali gezenlere, gezecek olanlara Hikâyeler kitabındaki öyküleri mutlaka okumalarını salık veriyorum.

Haberin Devamı

Yaratılan eserleri, o süreçteki koşulları bu öykülerden okuyarak daha iyi algılayabilirsiniz. En zor anınızda size yardım eli uzatılır, hatta düşmanlardan sizi saklayabilir, evini size açar.

Komşuluk üzerine yazılar, genel bir kavram çevresinde olmakla birlikte, değişik ülkelerdeki gelenek ve görenekleri de bize renkli bir dille sunuyor. 

*

BİENALİ gezin, iki ciltten oluşan bienal kitaplarını almayı da ihmal etmeyin.

 

Yazarın Tüm Yazıları