AKM’yi beğendim

Saat 11.15’te, bir dostumun kolunda oraya geldim, izdihamdan içeri giremedim, benim gibi kültür, sanat dünyasından birçok kişi de içeri giremedi.

Giremeyenler adına bir ricada bulunacağım.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, binanın mimarı Murat Tabanlıoğlu’nun da katılımıyla, daha dar bir çevreye daha ayrıntılı bilgi verebilirler.

Bu bina böyle bir toplantıyı hak ediyor.

Ben bütün programı televizyondan seyrettim.

İstanbul’un Kültür Başkenti olduğu yılı iyi kullanamadığımızı defalarca yazdım. Bu proje  büyük bir eksikliği gideriyor.

Binanın projesini, mimarlığını izledim, göz alıcı, birçok özelliklere sahip çok başarılı bir plan.

Caddedeki trafiğin aşağıya indirilmesi de olumlu bir hareket.

Cumhurbaşkanı’nın 10 yıllık gecikmenin hesabını sormasına katılıyorum. Sorumlu kişilerin uzun bir liste oluşturacağından kuşkum yok.

Gazetelerde yeni binadaki salonlar, dinlenme, eğlenme mekânları hakkında bilgiyi okumuşsunuzdur.

Gerçekten de yeni AKM’ye gelenler, sadece etkinlik zamanlarında buraya gelmesinler, günlük yaşamlarında da bu binanın yeri olsun.

Hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı da bu yaygınlığın sağlanmasını istiyor, bu isteğine ben de katılıyorum. Yaşayan bir mekân olsun.

Binanın özelliklerinden aşağıdakileri çok benimsiyorum:

Kütüphaneler, tasarım dükkânları, kafeler.

Bu genişlikteki binada, her akşam, günün her saatinde bir etkinlik yapılmalı. Böyle işletilirse bina amacına ulaşmış olur.

Opera, tiyatro seyretmeye, film görmeye gelen biri, bütün kültürel ihtiyaçlarını buradan gidermelidir. Bütüncül bir işlev taşımalıdır.

Salonların akustiği yapılırken bir konuya dikkat çekmek isterim:

Opera salonu, konser salonu, tiyatro salonunun akustiği farklıdır, hepsi için geçerli sayılan bir akustik verilen bütün emekleri boşa çıkarır.

Çok amaçlı salon sözü beni bu açıdan korkutur, trilyonların harcanacağı bu projeye uygulamada da dikkat edelim.

Ben vefa duygusuna çok önem veririm.

Hayati Tabanlıoğlu’nun yaptığı AKM’nin yenisini oğlu Murat Tabanlıoğlu’nun yapmasını, kuşaklar arası bir süreklilik olarak yorumluyorum.

Bir başka özellik de binanın yüzünün eskisini andırması, anımsatması. Böylece bir tür ilk mimara da bir saygı göndermesi gerçekleşmiş olur.

Gördüğüm kadarıyla, kırmızı ve ferahlık, aydınlık beni çok cezbetti.

*

CUMHURBAŞKANI Recep Tayip Erdoğan’ın bu bina için bir uyarısını hafızamızda diri tutmalıyız.

Zarfla mazruf arasındaki ilişkiye değindi Cumhurbaşkanı. Gerçekten de bu binanın zarfı kadar mazrufu da iyi planlanmalı.

Bu bina için kişisel düşüncelerimi iletmek isterim:

- Kütüphanesinde özellikle müzik, mimari, görsel sanatlar, estetik tarihi üzerine kitaplar.

Klasik Türk müziği, Batı müziği, halk müziği üzerine kitaplar. Bu alanlardaki biyografi kitapları, tarih kitapları.

Çünkü burada kurulacak tematik bir kütüphane çok yararlı olacaktır.

- Gerek uzunçalarlar (longplay’ler) gerek CD’ler satılmalı. Operaların DVD’leri, şimdi TRT şubelerinde satılan TRT müzik kayıtları halka sunulmalı.

- Cumhurbaşkanı ve Devlet Senfoni Orkestralarının kayıtları, CD’leri AKM’de satılabilir.

- İçindeki bir mağazada o gecenin konseriyle ilgili CD’ler, kitaplar satılabilir. Dinleyiciler o CD’leri, kitapları da alabilirler.

- Genel kitap mağazasında yeni çıkan bütün kitaplar bulundurulmalı.

- Salonlarda çocuklar için sanat/müzik/tiyatro alanında eğitici etkinlikler yapılmalı. Verilecek mesajlar sanatla verilmeli.

Canlı müzik icralarıyla çocuklara müzik sevdirilmeli.

- Teknolojiyi de unutmayalım. Gelenler internetten, dünya sanatını/sanatçılarını öğrenebilmeli.

- Her türlü engelliler için, gerekli ses ve dokunma aletleri konulmalı.

*

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünün gerçekleşmesini yürekten dilerim.

Ne dedi:

“10 yıl önce başlaması gereken bir işe bugün başlanıyor. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbulumuz için yüz akı, sembol bir mekân olacaktır.”