Paylaş
Cuma günü, YAŞ’taki terfilere bakıldığında, kararlara hem FETÖ hem PKK ile mücadelenin yön verdiğini yazmıştım.
İTİRAZLAR OLDU
Bazı komutanlardan itirazlar geldi. 15 Temmuz 2016 gecesi, inisiyatif alarak darbecilere karşı direnen bazı generallerin emekliye sevk edildiğine dikkat çektiler. Emekli general/amiral listesine baktım, 15 Temmuz’dan sonra Milli Savunma Bakanı Fikri Işık tarafından Genelkurmay Harekât Başkanlığı görevine atanan Tümgeneral Mehmet Okkan gibi, hem darbe girişimine karşı duran hem geçmişte kumpas davalarının mağduru olan isimleri gördüm.
Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken emekliye sevk edilen Oramiral Veysel Kösele de FETÖ ile yeterince mücadele etmediğine dair iddiaları yalanlıyordu. Kösele’yi tanıyan emekli bir amiral, elektronik mesajında Kösele’nin amiralliği boyunca FETÖ ile mücadele ettiğini savunuyordu.
ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAKİ İPUCU
YAŞ kararları netleşti, geride kaldı. Artık YAŞ’ta kuvvet komutanlıklarına getirilen generallerden ne beklendiğine bakmak lazım.
Başlıkta, yeni komutanlarının ilk sınavının Suriye olacağını yazarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Malatya’da yaptığı açıklamalardan yola çıktım. Hatırlayalım, Erdoğan Malatya’da ne dedi:
“Fırat Kalkanı Harekâtı ile Suriye’deki terör oluşumu projesinin kalbine soktuğumuz hançeri, yeni hamlelerle genişletmekte kararlıyız. Çok yakında bu konuda yeni ve önemli adımlarımız olacak. Suriye’deki meselenin bir terör örgütü ile mücadele sınırlarının çok ötesine taştığı artık açıkça ortadadır.”
Cumhurbaşkanı, Suriye’de meselenin, bir terör örgütü ile mücadelenin çok ötesine taştığını söylerken, Rusya ve ABD’nin Suriye’nin geleceğine ilişkin planlarını kastediyor.
İki ülke, Suriye topraklarında her geçen gün yeni bir üs açıyor, üzerinde çalıştıkları Suriye anayasası taslaklarında Kürtler için özerk bölgeler öngörüyor. YPG, ele geçirdiği yerleşim yerlerini boşaltarak, gelecekte nüfus yapısını değiştirebilme hedefine kapı aralıyor.
SİLAHLAR SUSMUYOR
Fırat Kalkanı Kobani ile Afrin arasındaki 2 bin kilometrekarelik alanın YPG’nin eline geçmesini önlemişti. Hem de bölgeye istikrar getirmişti (bunu o bölgedeki geriye doğru göç rakamlarından anlamak mümkün).
Ardından Türkiye ile Rusya’nın öncülük ettiği Astana toplantılarında ateşkes kararı çıkmıştı.
Buna karşın, hem Suriye ordusu hem muhalif silahlı gruplar arasındaki çatışmalar durulmadı.
Bakın son 24 saatte neler oldu?
Hatay’ın güneyinde ön plana çıkan Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) örgütünün komutanlarından Ebu Muhammed el Şami, İdlib’de suikasta kurban gitti.
Türkiye, Azez-Cerablus arasında güvenliği sağlayan Özgür Suriye Polisi’ne zırhlı araç ve motosiklet verdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusunun Humus’ta IŞİD’in kontrolünde olan son yerleşim yeri Sukhnah’ı aldığını duyurdu.
YPG, Marea’da yerleşim yerlerine roket attı. Özgür Suriye Ordusu karşılık verdi. YPG ve ÖSO arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.
ASKERİ SEÇENEK Mİ?
Cumhurbaşkanı’nın sözünü ettiği “yeni hamleler”in ne olduğunu askerlere ve diplomatlara sordum. Daha önce duymadıklarını, konuşulmadığını söylüyorlardı. Ya gerçekten ilk defa duyuyorlardı ya atılacak adımları ifşa etmek istemiyorlardı.
Gerek ÖSO gerekse Suriye ordusuna karşı savaşan muhaliflerin hareketliliğine bakılırsa, Afrin’in yanı sıra Menbiç’te de “Suriyeli muhaliflerin” söz sahibi olması gibi bir hedef belirlenmiş olabilir.
Böyle bir hedefe Astana ya da Cenevre’de diplomasi masasında ulaşılması zor. O nedenle akla sadece askeri seçenek geliyor.
İşte bu yüzden, TSK’nın yeni komutanlarının ilk ve en önemli sınavı, siyasi iradenin Suriye konusunda ortaya koyacağı hedeflerle ilgili olacak.
Paylaş