Kim yurdunu terk eder?

KARS’taki tarihi tren istasyonunda güne başladım. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Doğu Ekspresi” temalı “O An Fotoğraf Yarışması”nda dereceye giren ve sergilenmeye hak kazanan fotoğraflardan oluşan serginin açılışını yapıyordu. Birbirinden muhteşem 36 fotoğraf vardı.

Haberin Devamı

Kim yurdunu terk eder

Bakan Arslan açıkladı: 2017’de Doğu Ekspresi ile Kars’a gidenlerin sayısı 300 bin olmuş. 2018’in ilk 5 ayında bu rakam 160 bine ulaşmış. Bu sonuçta en büyük katkıya sahip isimlerden biridir kendisi. Ne yalan söyleyeyim, karınca kararınca bu sürece katkısı olan biri olarak rakamı duyunca benim de göğsüm kabardı.

Arslan, geçen kış Doğu Ekspresi’nde sohbet ettiği gençlerin kendisine anlattığı sosyal deneyi aktardı. O sohbetin olduğu kısa yolculukta ben de vardım. Kars’ın ara sokaklarında dolaşırken bir evin kapısını çalmış gençler. Yaşlı bir teyze açmış kapıyı. “Teyzeciğim, biz trenle gezmeye geldik ama harçlığımız bitti. Ne yiyecek alacak, ne otele verecek paramız var. Bize yardım eder misin?”

Haberin Devamı

Teyze hazırcevap ve özgüvenli...

“Lafı mı olur gençler... Buyrun, buyrun...”

Çay, çeçil peynir, tandır ekmeği vakit kaybedilmeden ikram edilmiş. Çocuklar için uyuyabilecekleri en temiz yer ve yorganlar hazırlanmış. Malum iki göz ev... Çocuklar çayı içtikten sonra kalmayacaklarını anlatınca çok üzülmüş teyze. Emin olun abartı değildir. Kendi çocuklarından ayırt etmemiştir onları. Tren yolculuğunun sunduğu güzellikler, Kars’taki tarihi mekânlar kadar, her sokakta karşılaşılabilecek bu insani duruş da Anadolu’nun her yanından insanların Kars’a akın edilmesinde etkili olmuştur.

***

Peşi sıra helikopter ile Erzurum’a geçtik. Rotamız, baraj gölü altında kalacak Aras Vadisi yolunun yerine inşa edilen yeni Erzurum-Kars yolunun güzergâhıydı. İki yılda tamamlanacakmış. Havadan üç büyük viyadük inşaatı saydım. Belli ki eski yoldan kısa olacak ve süreyi biraz daha düşürecek.

Bu arada havadan daha iyi fark ettim:
Bu yıl bol yağmur yağmış memlekete. Kars platosu, Sarıkamış ormanları alabildiğince yeşil, bin bir türlü çiçekten olsa gerek alabildiğine renkliydi her yer.

Erzurum’da Türkiye’nin 21 demiryolu lojistik merkezinden birini açarken konuşan Bakan Arslan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “Sivas’a hızlı tren getiriyoruz diyorlar. Hızlı tren göçü hızlandıracak” sözünü eleştirdi. Törenden sonra, uçuşa daha dört saat olduğu halde ‘işlerimi hallederim’ diye geçtiğim Erzurum Havalimanı’nda bir yandan yazımı yazıyor, bir yandan Karamollaoğlu’nun tespitini düşünüyordum.

Haberin Devamı

Önce Anadolu Jet ve Pegasus’un Ankara uçakları gitti. Sonra Bursa, sonra İzmir... Yolcuların çoğu gençlerdi. Kocaman valizleri, kılık kıyafetleri, tanışıklıkları, sohbet konuları, Erzurum’daki üniversitelerde okuduklarını düşündürdü. Belli ki finaller bitmiş, yaz tatili için memleketlerine dönüyorlardı ya da bayram tatili için. En geç bir buçuk saat sonra ailelerine kavuşacaklardı.

***

Aklıma bizim üniversite yıllarımız geldi. Ankara-Kars otobüs yolculuğu 16-17 saat sürerdi. Bir o kadar da dönüş. İki günü yolda geçerdi. Hele bir de kışa denk gelmişse ya da otobüslerde yer kalmamışsa ve trene mecbursak, bayramı Ankara’da, boşalmış öğrenci yurtlarının tenha koridorlarında üzerimize çöken hüzün ile geçirirdik.

Haberin Devamı

Temel Karamollaoğlu’nun tespitine katılamadım. Hızlı tren ve uçak gibi ulaşım araçları göçü değil “büyük şehre yakın yaşama” hissini yaratır. Kolay ve hızlı ulaşılan yere doktor da gider, öğretmen de, öğrenci de, fabrika da, turist de, iş de, ekmek de...

Kimse de yurdunu terk etmez.

Uçağa yürürken kulaklığımda Erkan Oğur’un sesinden ‘Gökte uçan hüma kuşu’ türküsü çalıyordu. “Çift sürüp ekin ekmeyen/Meydana sofra dökmeyen/Arının kahrını çekmeyen/Ne bilir balın kıymatın” diyordu türküde.

Tutunacak dalın, çiftin, ekinin, balın, gülün, dilin, elin kıymetini bildiğimiz nice bayramlara...

İYİ BAYRAMLAR!

Yazarın Tüm Yazıları