Paylaş
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu harekât üzerinden eleştirmeyi sürdürüyor. Son olarak Kılıçdaroğlu’na “‘YPG/PYD terör örgütüdür, DHKP/C terör örgütüdür’ diyebiliyor musun?” diye seslendi. Kılıçdaroğlu ile dünkü telefon görüşmemizde aynı soruyu sorarak başladım. Kılıçdaroğlu, önce gülümsedi ve şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı beni yeterince dinlemiyor. Bunu defalarca söyledim, TBMM kürsüsünden bile kaç kez söyledim. Tekrarlıyorum: Evet DHKP/C de, PKK da, YPG/PYD de, El Nusra da, IŞİD de terör örgütüdür. Peki şimdi ben kendisine sorduğum soruyu tekrarlayayım: Mardin mahkemesi ve Yargıtay, YPG/PYD’ye açıkça terör örgütü dedikten sonra siz bu örgütün liderini Salih Müslim’i Türkiye’ye niye getirdiniz, önüne kırmızı halı serdiniz? Hâlâ yanıt yok. Madem yargımız terör örgütü diye adlandırılmış, Türkiye’ye geldiğinde niye güvenlik güçlerine, yargıya teslim etmediler. Bu nasıl terörle mücadele?”
BU MİLLİ BİR OPERASYONDUR
Kılıçdaroğlu, ‘Zeytin Dalı’ harekâtının siyasetin alanında bir tartışma konusu olarak gündemde tutulmasından rahatsız olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu konudaki polemiklerden uzak durmak istiyorum. Şehitlerin kanı üzerinden siyaset yapmak doğru değil. Ancak beni suçluyor, benimle özel bir polemik yaratmaya çalışıyor. Çünkü operasyona verdiğimiz destek onları rahatsız ediyor. Bu operasyon Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için TSK’nın gerçekleştirdiği milli bir operasyondur. Bu operasyona destek vermek, terörden bıkan herkesin ortak görevidir ki terörden en büyük acı çeken ülke biziz.”
SURİYELİLERİ EĞİTİP GÖNDEREMEMEK DE BAŞARISIZLIK
Kılıçdaroğlu’na 6 Şubat 2018 Salı günü bir grup gazeteciye “Türkiye Afrin’e girmemeli” derken neyi kastettiğini de sordum ve şu yanıtı aldım:
“Ülkemizin sınırlarına terör örgütünün yerleşmesi, yanlış bir dış politikanın sonucudur ama şimdi Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Fırat Kalkanı’na da, Zeytin Dalı’na da bu nedenle destek veriyoruz. Terörün sınırlarımızdan ne kadar uzaklaştırılması, bunun için Suriye’ye ne kadar girilmesi gerektiğine ordu karar verir. Ben Fırat Kalkanı’nda da Suriye’de çok derine inmenin doğru olmadığını söylemiştim. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum. ‘300-400 bin nüfuslu bir şehre TSK’yı sokmak doğru değil’ diyorum. ‘Ne kadar az kayıp verirsek bu operasyon o kadar başarılı olur’ diyorum. ‘Bu ülkenin çocukları ölmesin’ diyorum. Neticede oraya kalmak için gitmiyoruz. Ayrıca ülkemizde 3 buçuk milyon Suriyeli var. Uygun olanları eğitin, gitsin ülkeleri için savaşsınlar. Eğitemiyorsan, bu da senin başarısızlığındır.”
ESAD TERÖRİSTSE SOÇİ’YE GİTME
Kılıçdaroğlu’na “Esad’la görüşün” sözleri nedeniyle de eleştiri oklarının hedefinde olduğunu hatırlattım. Sözlerinin arkasında durdu ve şunları söyledi:
“‘Esad’la görüşün’ dedim, ‘Vay efendim bir teröristle nasıl görüşelim’ dediler. O zaman Soçi’ye niye gidiyorsun? Ben deyince kıyameti koparıyorsun. İçeride Esad’a terörist diyorsun, dışarıda adamlarıyla adamların yan yana oturuyor. Sen kimi kandırıyorsun.”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’nın yine de Soçi’ye, Cenevre’ye gidip, Suriye’deki savaşı, terörü bitirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bugün savaşı sonlandırma, terörü bitirme günüdür” dedi.
DIŞ POLİTİKA MİLLİ OLMALI
“‘Suriyeli göçmenler ülkelerine dönsünler’ dediğimde beni faşistlikle, ırkçılıkla suçladılar. Cumhurbaşkanı şimdi benim söylediğim yere geldi” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye dış politikasının ABD ve Rusya gibi egemen güçlerin tavsiyelerine göre şekillendiğini iddia etti. İktidarın dış politikadaki bütün olumsuzluklar için “Obama aldattı, Trump sözünü tutmadı, Putin şöyle yaptı” gerekçelerini ileri sürmesinin bunun itirafı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne demek aldattı? Hamasetin dış politikada çıkar yol olmadığını siyasetçilerin bilmesi lazım. Dış politika milli olmalı” yorumunu yaptı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş