Paylaş
Yavuz Ağabey gibi sokakta, restoranda, kahvede, bekleme salonlarında insanlarla diyalog kurmak, bölgenin siyasi dengelerini onlardan aracısız dinlemek başka bir keyif...
İki gündür Kars’tayım.
Önce burada bulunmamıza vesile olan konuyu anlatayım.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Telekom, UNDP ve Habitat Derneği, muhteşem bir sosyal sorumluluk projesine imza atmış. 40 yaş üstü -çoğu kadın- yüzlerce insana internet kullanımını öğretmekle kalmamış, kenti de ‘akıllı kent’e dönüştürecek kritik adımlar atmışlar.
Dün o projenin tanıtımı vardı. Detayları ekonomi sayfamızda var. UDH Bakanı Ahmet Arslan, Haberleşme Genel Müdürü Ensar Kılıç, Kars Valisi Rahmi Doğan, Telekom CEO’su Paul Doany konuşmalar yapıp proje hakkında ayrıntılı bilgi verdiler, ama Bakan Arslan’ın da dediği gibi, yapılan bütün konuşmaları, 66 yaşındaki Fatma teyze özetledi:
“Biz adeta kördük, şimdi dünyadan haberimiz var. Ben gezemiyorum ama oğlumun çektiği fotoğraflar sayesinde dünyayı görüyorum. Torunlarımla görüntülü konuşuyorum...”
Telekom’un hazırladığı tanıtım filmi de projenin sahadaki özeti gibiydi:
Çamur içindeki yoldan ulaşılan derme çatma köy evinde, batıda bir şehirde yaşayan torunuyla görüntülü konuşan köylü kadınlar...
İnternet belki yolları düzeltemiyor, suyu ve elektriği getiremiyor ama en az yol, su ve elektrik kadar önemli bir ihtiyaca dönüşmüş durumda.
Ankara’da öğrenciyken, Kars’taki ailemle konuşabilmek için jetonlu ankesörlerin başında beklediğim günleri düşününce, “İnternet de hayatları kolaylaştırıyor” demekte zorlanmıyor insan...
Gelelim Kars’la ilgili izlenimlerime...
Öncelikle, Ahmet Arslan’ın şehirde takdir gördüğüne, olumlu anıldığına dikkat çekeyim. Gerçekten, etnik, dini, siyasi ayrım yapmadan bütün kente ortak mesaj vermiş ve bu mesajlar da Kürtlerin, Terekemelerin, Azerilerin ve yerlilerin birlikte kardeşçe yaşadığı kentte karşılığını bulmuş.
‘Akıllı kent’ toplantısından çıkarken tanık olduğum şu ilginç anekdotu aktarmadan geçemeyeceğim:
Bakan Arslan ve kalabalık heyeti valilik binasından çıkıyordu. Arka sıralarda bir vatandaş, diğerine dönüp, “İyi adam” dedi. Diğer vatandaşın onayladığını gösteren baş hareketinden sonra da “İnşallah referandumdan sonra da olur” diye devam etti.
İçimden, “Yavuz Donat geçen haftaki ziyaretinden sonra yazdığı yazıda ‘Bakan Arslan’ın hatırına evet diyecekler’ kategorisini boşuna açmamış” diye düşündüm. Ancak bir taraftan da önümdeki iki kişinin diyaloğundaki büyük ikilemi yabana atamadım.
Bakan Arslan’ı coşkuyla alkışlayan insanlar arasındaki o iki kişi belli ki AK Partiliydi. Bir taraftan, illerinden bir bakanın olmasından, onun sayesinde hizmet gelmesinden çok memnunlardı, diğer taraftan referandum sonrasında bu statükonun değişmesinden endişe ediyorlardı.
Başbakan Binali Yıldırım, bugün Kars’ı ziyaret edecek.
Büyük ihtimalle sokaklardaki AK Parti ve “evet” kampanyası görünürlüğünden çok memnun kalacak.
Zira, şehrin nabzını tutmaz da görüntüye aldanırsanız Kars’tan yüzde 70 “evet” çıkacak gibi bir izlenim ediniyorsunuz.
CHP’nin görünürlüğü varla yok arasında. Aykut Erdoğdu, Fikri Sağlar, Eren Erdem gibi CHP’li vekiller Kars’ı ziyaret etmiş ama Karslıların ifadesiyle adeta ‘ateş almaya gelmişler’.
HDP kent merkezi neredeyse yok.
Ancak sokağa çıkıp da “Ne diyorsunuz” sorusunu yönelttiğinizde farklı bir tablo çıkıyor karşınıza.
Referandumda AK Parti 1 Kasım 2015 seçimlerinde oy aldığı tabanını “evet” safında tutsa bile, MHP seçmeni “evet”e mesafeli görünüyor. 1 Kasım seçimlerinde bir kısmı AK Parti’ye dönen HDP seçmeni de “evet”e beklenen desteği vermiyor.
Son olarak, daha önce Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Ankara’da gördüğüm manzaranın Kars’ta da yaşandığını hatırlatayım.
Referandum, insanlarının gündelik yaşamına pek dokunmamış.
Paylaş