Paylaş
Seçimden dolayı gergin de bir siyasi atmosfer...
Yaza girince, üzerine bir de bayram gelince; meydanların dili yumuşamış gözüküyor.
Ama 23 Haziran’daki İstanbul seçimlerini hatırlatmak isterim.
O yüzden bayram sonrası yine ister istemez seçime odaklanacağız.
Mesele İstanbul olunca mecburen bütün Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Dolayısıyla siyasetin gündemi ancak yazın ortasından sonra ekonomiye dönecek.
Geçenlerde Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın yapıcı bir açıklaması oldu.
Özetle şöyle dedi.
“Küresel likidite bolluğunun imkan verdiği tüketim, inşaat ve ithalatla bir yere, genişletici maliye politikasıyla da bir yere kadar gidebildik. Şimdi, yeni küresel ve ulusal koşullar çerçevesinde yeni bir büyüme modeline ihtiyaç var. Bu model üretim ve ihracatla büyümeye odaklanmak zorunda.”
Ben de Türkiye’nin üretime dönmesi gerektiğini hep yazıyorum.
Hem sanayide, hem de teknolojide...
Bu imkanlarımız var.
Gençlerimizin uluslararası başarı öykülerine sürekli yer veriyoruz.
Bu çocuklarımız imkan tanındığında çok başarılı işlere imza atıyorlar.
Yeter ki; bu olanakları onlara verebilelim.
Yorgancılar’ın katıldığım bir yorumu daha var.
“Kurlarda istikrar, düşük enflasyon, düşük faiz ve nitelikli yatırımların desteklenmesi gerekmektedir. Dış politikada olumlu gelişmeler de iyileşme sürecine katkı yapacaktır. Türkiye, böylesi ortamlardan çıkacak deneyim ve birikime sahiptir. Tüm kesimlerin desteği ve yeni bir ortak akıl zeminiyle Türkiye yeniden bir büyüme patikasına girecektir.”
Geçmişte örnekler var.
Türkiye kendine her zaman yeni bir hikaye yazacak güce ve potansiyele sahip.
Seçimsiz geçecek uzun bir süre buna imkan da veriyor.
İzmir’i dünya konuşmalı
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dün Hürriyet Ege’yi ziyaret etti. Epeyce konuştuk, sohbet ettik. Bayramı çalışarak geçirecek. Özellikle kentin sessizleştiği, sakinleştiği bu 10 günü iyi değerlendirmek istiyor.
Haklı; çünkü ziyaretlerden bütün belediye başkanları nefes alamadı. Günde ortalama 80 randevu talebi hala devam ediyormuş. Hepsini kabul etmek aylar sürecek.
Bu arada telefonla arayanlar bu 80 kişilik listeye dahil değil. Bence bir o kadar da telefon vardır.
Elbette insanlar bir “hayırlı olsun” demek istiyor. Özellikle dernekler, vakıflar, sivil toplum örgütleri projelerini anlatmak, yeni seçilen başkanlarla bunları paylaşmak istiyor.
Hepsini anlıyorum. Ama ben bu ziyaretlerin zamana yayılması gerektiğine inanıyorum.
Çünkü gerçekten başkanların yükü ağır. Vatandaşımız hizmet istiyor.
Ve bir de herkesin bir yoğurt yiyişi var.
Her başkan çalışacağı kadroyu belirlemek, seçim sürecinde vaadettiklerini gerçekleştirmek için bir strateji belirleyecek.
Çoğu hazırdır ancak bunları harmanlamak, mevcut kadrolarla toplantılar yapıp, işe başlamak hep zaman alır.
Tunç Soyer; işte bayramı bu sefer böyle değerlendirecek.
Dosyaların içine dalarak, insanları dinleyerek ve kafasında planladığı o projelerin takvimini hazırlayarak...
Bu kısa ziyarette bazı şeyleri bizlerle paylaştı.
Hazırlık aşamasında olduğu için yazmıyorum.
Ama şunu söylemek isterim.
Soyer’in İzmir planlarında mutlaka uluslararası büyük organizasyonlar var.
Yani yerelden çıkıp dünyaya hitap eden bir şehir yaratmak istiyor. O yüzden de uluslararası bir network ağının içinde İzmir’in olmasını istiyor.
Bu bağlantıların kurulması zaman alacaktır.
Önümüzdeki bir yıl içinde İzmir’in bu ağların bazılarına üye olması isteniyor.
Yaz boyunca da yeni kampanyaları, etkinlikleri İzmir’de duyacağız.
İyi bayramlar
HERKESE iyi bayramlar diliyorum.
Ve üç günlük yapılacaklar listemi sıralıyorum.
* Sosyal medyadan uzak kalıyorum. İnstagram’a bakmıyor, twitter’ı donduruyorum.
* Spotify listelerime dalıp hatta yenileme de yapıyorum.
* Sadece sabahları değil akşamları da yürüyorum.
* Siyaset konuşmuyorum.
* Ve kitabıma odaklanıyorum.
Paylaş