Turizmden iyi haberler geliyor

SKAL’ın açılımı şöyle...
Uluslararası Turizm Profesyonelleri Derneği Merkezi...
İzmir Başkanı Emre Gezgin çok başarılı bir dönem geçirdi.
Zaten İzmir’deki toplantıda gördüğüm ilgi bunun kanıtıydı.
Bana göre turizm Türkiye’nin en vazgeçilmez sektörü...
Ve hatta inşaattan bile önemli...
Neden mi?
Çünkü Türkiye’ye gelip mutlu ayrılan her turist Türkiye’nin bir gönül elçisidir.
Ticarette, sosyal ilişkiler de, bugün de yarın da işte buradan geçiyor.
Yani gönül elçilerinden...
Bu ülkenin her coğrafyası ayrı güzeldir.
Ve siz bir öykü yazdığınızda işler çok daha kolay oluyor.
SKAL’ı uzun yıllardır takip ediyorum.
Gerçekten de Türk turizminin gelişmesinde büyük katkıları olan bir dernek.
Hem içeride kuvvetli, hem de dışarıdaki ilişkilerinden dolayı çok değerli.
Emre de; bu misyonu bildiği için hem üyelerin bağlarını güçlendirdi, hem de yurtdışı ilişkilerin gelişmesinde çok aktif rol oynadı.
Biliyorsunuz turizmde sıkıntılı bir dönem geçirdik.
Ve yine anlaşıldı ki; Türkiye’den kolay kolay vazgeçilmiyor.
Aslında şunu iyi bilmeliyiz.
Turizmde kalıcı başarı için sürekli tanıtım yapmalıyız.
Mümkünse yabancıların Türkiye’nin her coğrafyasında ev almalarını, yatırım yapmalarını teşvik etmeliyiz.
Bu bağlar güçlendikçe ekonomimiz de, demokrasimiz de daha güçlü olacaktır.
SKAL’ın gecesinde şunları da öğrendim.
Gelecek dönem başkanı bir müjdeli haber verdi.
Uzak Rota 2018 Summit’e Emre Gezgin’in şirketi Vispo için alınan stand Türkiye SKAL’a devredilmiş. SKAL Dünya Başkanı da burada bir açılış konuşması yapacakmış.
Emre de; şehir markalaşması konusunda bir konferans verecek.
Bu arada 17 kulübün desteğiyle 2022 SKAL Dünya Kongresi’ne Türkiye olarak İzmir SKAL Kulübü aday gösterilmiş.
Bir önemli organizasyon bilgisi daha vereyim.
Uzak Rota Summit Eylül 2019’da Londra’da, aralıkta İstanbul’da olacak. Mart 2020’de ise İzmir SKAL Kulübü ana partnerliğinde İzmir’de yapılacak.
Hep söylüyorum.
Bu tür organizasyonlar İzmir’in marka değerine çok önemli katkılar sağlıyor.

 
Turizm eşittir demokrasi

SKAL Türkiye’nin İzmir buluşmasında bana da turizm yazılarımdan dolayı plaket verdiler. Bu plaketi Saint Joseph’li ve turizmi iyi bilen bir arkadaşımın elinden aldığım için ayrıca mutluyum.
Ben turizmle demokrasi arasında hep bir bağlantı kurmuşumdur.
Turizm ne kadar gelişirse; o ülkede hoşgörü iklimi artar.
Demokrasi de tahammül etme sanatıdır.
Hoşgörü ikliminin yaygın olduğu coğrafyalarda demokrasiye olan inanç her zaman daha fazladır.
O yüzden turizmi sadece ekonomik bir faaliyet olarak görmüyorum.
Benim için turizm eşittir demokrasi demektir.

 
Son viraja girerken

ARTIK son viraja giriyoruz. Tam altı aydır seçim konuşuyoruz. Aday adayları kimler olur diye başladık; şu isimler öne çıkıyor diye devam ettik. Ve adaylar belli oldu, listeler resmileşti. Projeler açıklanmaya başlandı, ziyaretler, özel programlar takip edildi. Galiba bu sefer her partinin, her ittifakın adayının yapacaklarını ezberledik. Şimdi son günlerde, son virajda daha çok Türkiye’nin dengeleri konuşulur. Burası Türkiye; yerel de olsa, seçimler genel üzerinden yorumlanır. Ben yine de ısrarla söylüyorum. 31 Mart akşamı yaşadığımız kentlere başkan seçeceğiz. O yüzden hangi aday hangi projelerle ve hangi yöntemlerle neler yapacak öncelikle siz onlara bakın.

 
Bu aralar havalar böyle

GÜNDÜZ bahar hatta yaz kadar sıcak...
Akşamları sonbahar kadar serin hatta kış gibi soğuk...
İşte benim sevdiğim hava bu...

 
Her şey konuşuldu

SİYASETTE söylenmedik söz, konuşulmadık konu kaldı mı sizce?
“Kalmadı” diyorsunuz değil mi?
Hiç emin olmayın.
Dünyada da, Türkiye’de de siyaset hem çok kırılgan, ham fazlasıyla sert...
Ama yine de bahar geldi.
Sözler ne kadar sert olursa olsun; bahar havasıyla İzmir’de esecek imbat sert geçen kış havasını da, siyaseti de yumuşatır.