Paylaş
Dileriz başta DAEŞ olmak üzere Türkiye üzerine oyun planlayan terör örgütlerinin hareket kabiliyetleri kırılır ve deşifre olur.
Türkiye’de uyuyan DAEŞ hücreleri dışında, dış bağlantılı organizasyonlar açısından Masharipov’un yakalanması bir dönüm noktasıdır.
Yine de hayatın Türkiye’de normale dönmesi için bir süreye ihtiyacımız var.
Son turizm rakamları gösteriyor ki; 2016’daki düşüş yüzde 30’ların da üzerinde...
Bu yıl için de benzer rezervasyon oranlarından söz ediliyor.
Paris’taki terör saldırılarından sonra Fransızlar tanıtıma ağırlık verdi.
Daha doğrusu sürekli yaptıkları iletişim planlarını kesmeden, daha da artırarak devam ettirdiler.
Yurtdışı televizyon kanallarını sürekli takip ediyorum.
İzlenen kanalların çoğunda Mısır’ın, Tunus’un, Yunanistan’ın tanıtım filmlerini görüyorum.
O Mısır, Tunus ki; iç karışıklıkları hala devam eden ülkeler...
Oysa Türkiye’de böyle bir durum da yok.
Hayat aslında normal akışında devam ediyor.
Bu dönemde tanıtım çok önemli ve çok güçlü mesajlarla Türkiye’yi anlatmaya devam etmeliyiz.
Herkes dertliymiş
Pazar günü Selanik ile ilgili bir yazı yazdım.
Bu yazıya çok sayıda mesaj aldım.
Demiştim ki...
“Uçuş mesafesiyle 45 dakika süren İzmir – Selanik’e bugünkü uçak saatleriyle bir günde gidemiyorsunuz.”
Gerçekten de benim gibi Selanik severlerin ne kadar dertli olduğunu anladım.
Aslında bu çile sadece Selanik, Atina için de geçerli değil.
İzmirli birçok yere giderken aynı sıkıntıyı yaşıyor.
Bunun bir de tersi var tabii...
İzmir’e gelmek isteyenler de aynı dertten dolayı gelemiyor.
İzmir’e ya da İzmir’den uçak saatleri ya çok erken ya çok geç; gün kaybı yaşamamak imkansız.
Böyle olunca da hem bir yerlere gitmemek, hem de İzmir’e gelmemek için birçok bahane oluyor.
Bundan hem Türkiye, hem Yunanistan kaybediyor.
Ben aksine iki ülkenin turizmde daha çok işbirliği yapmasından yanayım.
Hatta ortak destinasyon yapılarak tur operatörlerinin pazarlamasını savunuyorum.
Ama 45 dakikalık İzmir – Selanik’e ya da Selanik – İzmir’e gidebilmek neredeyse bir günü alıyor.
Bu da herkesi yoruyor.
Şifreler, abiler, ablalar
Ya arkadaş ne FETÖ’ymüş.
Bakar mısınız himmet şifrelerine...
“Kışlık lastik”, “Kavurmaya davet”: Himmet toplantısına davet...
“Tereyağı”, “Ayakkabı”: Himmet Parası...
Şüpheli konuşması: Ayakkabıyı denkleştiremedim...
Abiler, ablalar; şifreli konuşmalar...
Senaryo yazmaya kalksan valla kolay yazamazsın.
Ve işin ilginci...
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır.
BENDEN SÖYLEMESİ
Anladım ki...
Hayatın twitter, facebook’ta döndüğünü zanneden bir kesim var.
Ya arkadaş; kaldırsana kafanı biraz...
Hiç de düşündüğün gibi değil.
Gerçekler sokakta, senin yaşadıkların sanal...
Ama kapılmışın o dünyaya; zannediyorsun kendini en büyük yazar, çizer...
Ve bilgisayarın başına geçince oluyorsun bir canavar...
Benden söylemesi; kendi küçük tarikatın da mutlu olabilirsin, birkaç alkışa, birkaç aferine kapılma...
Hayat oralarda değil; sokakta yaşanıyor.
Benden söylemesi...
Paylaş