Siyasette 24 saat bile uzundur

“Siyasette 24 saat bile uzundur...”
Gerçekten de öyle...
Ben gazeteci olarak siyasete hep mesafeli durdum.
Yani bir gazetecinin siyaset yapmaması gerektiğine hep inandım.
Objektif olmanın, objektif kalmanın ne kadar değerli olduğunu çok iyi biliyorum çünkü...
Bütün partilere ve adaylara hep eşit mesafede durmaya çalıştım.
Gazeteciliğin bir ayna vazifesi yaptığını da hiç aklımdan çıkarmadım.
Ama gazeteci olarak da kulislerin içinden kendinizi kurtaramıyorsunuz.
Olsun...
Bu da işimizin keyifli kısmı...
Herkese uzak, herkese yakın olunca; yazdıklarınızın da bir anlamı, bir karşılığı oluyor.
***
Evet...
Siyasette 24 saat bile uzundur.
Olmayacak şeylerin olduğunu, olacak şeylerin olmadığını da gördük.
O yüzden bağlayıcı yorumlar yapmak, kesin konuşmak, hatta iddiaya girmek siyasetin doğasına uygun değildir.
Siyaset günden güne değişir, duruma göre değişir, şartlara göre değişir, gelişmelere göre değişir.
Belki de siyaseti heyecanlı kılan budur.
Bir siyasetçinin kolay kolay vazgeçemiyor olmasının altında da işte bu gerçekler yatar.
Ben bazen siyasetin o önemli kişilerin hayatlarını, önemli sözlerini okurum.
Ve siyaseti öyle yorumlamaya çalışırım.
Siz de yapın.
Yaşananları, söylenenleri daha iyi anlayabiliyorsunuz.

 
Kartlar yeniden karılır

DÜN sürpriz bir gelişme oldu.
Aziz Kocaoğlu özetle...
“Bana bir sorumluluk düşüyorsa bundan kaçmam” dedi.
Daha da özeti...
“Adayım...” dedi.
Bunun üzerine dün yapılan Merkez Yönetim Kurulu’nda İzmir gündemden çıkarıldı.
Son kararın 26 Ocak’ta yapılacak Parti Meclisi’nde verilmesi bekleniyor.
Bunun anlamı şudur.
Kartlar yeniden karılacaktır.
Bugüne kadar yapılan bütün konuşmalar, anketler, kulisler Aziz Kocaoğlu’nun aday olmayacağı üzerineydi.
Kararı elbette başta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve partinin yetkili organları verecektir.
Ama bu hafta İzmir’in çok konuşulacağı şimdiden bellidir.

 
EGE EXPO neden olmasın

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir adayı Nihat Zeybekci’yle geçen gün sohbet ederken, EXPO’yla ilgili düşüncesini sordum.
Zeybekci, “İzmir’in ilk adaylığından bu yana EGE EXPO tezini savunuyorum” dedi.
İzmir Ege’nin merkezi gibidir.
Bir Denizlili, Çanakkaleli, Uşaklı, Balıkesirli, Aydınlı, Manisalı, Muğlalı ve hatta Kütahyalı, Afyonlu ve hatta Antalyalı İzmir ne yapıyor diye bakar.
EXPO EGE bana da mantıklı geliyor.
Bu sözlerden Zeybekci’nin EXPO yarışına sıcak baktığını anlıyorum.

 
Futbol endüstrisi
Ekonomiyi takmıyor

FUTBOL kulüplerinde yaşanan trafiği izliyorsunuz değil mi?
Malum transfer dönemi ve her kulüp büyük bir iştahla yeni oyuncu peşinde...
Sadece Türkiye ekonomisinde değil, bütün dünyada belirsizlikler var.
Öyle anlaşılıyor ki, dünya ekonomisi yeni bir denge arayışında...
Buna rağmen futbol ekonomisi hız kesmiyor, nefes almıyor ve transferler için saldırıyor.
Yine milyon dolarlar havada uçuşuyor, yine sil baştan takımlar kuruluyor, yine altyapılar unutuluyor, yine yabancılar sahadaki yerlerini alıyor.
İyi de hiç mi ders almıyoruz.
Türkiye’nin kaynakları bu kadar mı sınırsız?
Değil elbette...
Bir ayrıntı daha var.
Kulüpler yeni yabancı oyuncu transferi için mevcut yabancısını ya satmak ya ikna edip göndermek ya da başka bir formül bulmak zorunda...
Listelerinde en fazla 14 yabancı gösterebilen kulüplerin bazılarında 14’ten de fazlası var.
Federasyon’a 23 kişilik liste vermek zorundalar ve düşünün bunun 14’ten fazlası yabancı...
Nasıl olacak bu iş ve Türk futbolcular nasıl yer bulacak.
İnanın bilemiyorum.