Seçim değil geçime odaklanalım

Bana göre bu siyaseti de sertleştirdi.
O günlerden kalma alışkanlıklar da devam ediyor.
Türkiye’nin uzun bir süre seçim tartışmalarını bir kenara bırakıp ekonomiye odaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Belki bu süreç siyaseti de biraz rahatlatır.
Aslında pandemi döneminde gördük.
Daha çok evlerde kaldığımız günlerde siyasetin tansiyonu düşüktü ve toplum daha farklı konulara odaklanmıştı.
Son günlerde seçim tartışmaları yeniden yapılıyor.
Elbette ihtiyaç varsa seçim olur ama ben dünyanın geçtiği bu şartlarda Türkiye’nin seçime gitmesini gereksiz görüyorum.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz gün bir araya geldi ve kulislere yansıdığına göre seçim konusunda da bir uzlaşmaya vardılar.
Yani seçimler 2023’te, takvime göre yapılacak.
Pandemi dönemi bütün ülkelerin ekonomilerini durdurdu.
Türkiye de etkilenenlerden biri...
Devlet kısa çalışma ödeneğinden kredi kolaylığına, konut kampanyalarından elektroniğe kadar çok alanda teşvikler, kolaylıklar getiriyor.
Hapsini destekliyorum; keşke daha fazlaları da yapılsa...
Ama göreceksiniz bunlar da bir süre sonra yetmeyecek.
O yüzden Türkiye’nin ekonomiye, istihdama, ihracata odaklanıp diğer bütün konuları ikinci plana atması gerekir.
Tabii sanatsız, sporsuz kalmamak kaydıyla...

 
Peak’i yaratan da bizim gençlerimiz

GENÇ işsizlerin sayısı her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de yüksek... Bu uzun vadede toplumsal travmalara neden olur. Oysa Peak’i yaratıp 1.8 milyar dolara satan da bizim gençlerimiz, ABD’ye gidip genetik harikalar yaratanlar da bizim gençlerimiz...
Bu örnekler onlara olanaklar sunulduğunda neler yapabileceklerini gösteriyor.
Gençlerimiz bizim en büyük avantajımız, Türkiye’nin geleceğini onlar şekillendirecekler.
Ve yaşlanan bir dünyada genç nüfus tonlarca altından çok daha değerli...
O yüzden siyasetin bu konulara odaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Kısırdöngüye dönüşen, aynı konuları sakız gibi çiğneyen, polemik siyasetinden bir türlü kopamayan alışkanlıkların değişmesi şart.
Biraz daha iyimser olmaya, siyaseti günlük hayatın içinden çekmeye ihtiyacımız var.
O zaman hep birlikte göreceğiz Türkiye çok başka olacak.

 
Akıllı gözlüklerle
hayat da değişecek

TEKNOLOJİK gelişmeleri yakından takip ediyorum. Her gün hayatı kolaylaştıran önemli haberler geliyor. Apple’ın geliştirdiği akıllı gözlüğü inceliyorum. Daha piyasaya çıkmış değil ama özellikleri hakkında bilgileri bulabiliyorsunuz.
AppleInsider’ın paylaştığı bilgilere göre, Apple otomatik netleme üzerinde çalışıyor. Kontak lens kullanan kişiler için otomatik netleme ile akıllı gözlüğün daha rahat kullanımını hedefliyor.
Yani kullanıcılar lensin görüntü netleme özelliğini asla kaybetmeyecek.
Gözlük 2022 yılında piyasaya çıkacak.

 
Akıllı şehirler böyle oluyor

PETROLÜN ömrü konusunda çok farklı araştırmalar var. Ne olursa olsun elektrikli arabaların sayısı artacak. Devletler bunu teşvik de ediyor. Paris şimdiden tarih verdi; benzinli araçların kente girişini yakın bir gelecekte kapatacak.
Bir Alman gazetesinde okuduğum haber ilginçti.
Ubitricity isimli bir girişimin liderliğinde yapılan çalışmayla sokak lambaları şarj istasyonuna dönüştürülmüş.
Ubitricity’i Siemens de destekliyor.
2050 yılında sıfır karbon salınımı hedefleyen İngiltere, iki şirketin ortaklaşa geliştirdiği sokak lambalarını şarj istasyonuna dönüştüren sistemi kullanmaya başladı.
Sokak lambalarındaki altyapıyı kullanan bu sistem, araçların güvenli bir şekilde şarj olmasını sağlarken, ek bir altyapı ihtiyacını da ortadan kaldırıyor.
Yani akıllı şehirler işte böyle oluyor.
Bence İzmir bu konuda örnek olmalı ve pilot çalışmalar İzmir’den başlatılmalı.

 
Turizmde zor bir yıl geçecek

CUMA günü Marmaris’ten geçtim.
Her zaman canlı bulduğum o Marmaris bu sefer sakindi. Bazı mağazaların kepenklerini açmadığını gördüm, bazıları tamamen kapatmış. Oteller açık ama konuştuğum turizmciler bu yılı ancak iç turizmle hareketlendirebileceklerini düşünüyor.
Turizmde zor bir yıl olacak.
Üstelik pandemiyle ilgili endişeler de devam ediyor.
Yani ikinci bir dalganın ön haberleri Pekin’den geliyor.
O yüzden ben okulların biraz daha geç açılması gerektiğini düşünüyorum.
15 Ağustos’ta telafi eğitimleri olacak.
Ben de oğlum Atlas’ı göndereceğim.
Yüz yüze eğitim gibi hiçbir şeyin olmayacağını elbette biliyorum.
Ama velilerin bazı endişelerini de dinliyorum.
Dilerim yükselen vaka sayısı vatandaşlarımızın dikkati sayesinde biraz azalır ve 500’lü sayıların altına iner.
O zaman içimiz biraz daha rahat olur.
Temmuzu görmemiz, ağustos başında yeniden değerlendirme yapılacağını düşünüyorum.
Her şey iyi görünürse elbette 15 Ağustos’ta çocuklarımız telafi eğitimlerini alır.
Ama olmazsa da üzülmeyelim, bunun da turizme olumlu katkısı olur.