Paylaş
Galiba yapısal, radikal değişimler devam edecek.
Çalışma hayatımızda da alışkanlıklar değişecek.
En son yayınlanan yönetmelik bunun bir habercisi gibi...
Salgın sürecinde milyonlarca insanın uzaktan çalışmaya geçmesi nedeniyle bu alanda bir düzenleme yapıldı. Yönetmeliğe göre uzaktan çalışma için personel ve işveren arasında sözleşme yapılması gerekecek. Sözleşmede, tüm giderlerin nasıl karşılanacağı, çalışma saatleri yer alıyor.
İşin hibrit yapılması durumunda da sözleşme gerekecek.
İlerleyen günlerde detaylar da değişebilir elbette...
Başta teknoloji olmak üzere pek çok şirket Kovid-19 sonrasında da evden çalışmayı sürdüreceğini açıkladı. Google evden çalışma sürecini 2020 sonundan temmuz 2021’e çekerken; Twitter çalışanlarını tamamen evden çalışma düzenine geçirdi. Microsoft ise dünya çapındaki tüm fiziksel mağazalarını kapatarak; bir süredir evden çalışan mağaza çalışanlarını, farklı departmanlara sevk etti.
Türkiye’de de evden çalışma düzenini kalıcı olarak benimseyen şirketlerle karşılaştık.
Pek çok şirket, uzaktan çalışma ortamı ile şirketin fiziksel ortamını bir araya getirmeyi amaçlıyor. Uzaktan çalışma sürecinde yüz yüze toplantılar yerini video konferans toplantılarına bırakmıştı. Şimdi de video konferans ortamının, 3 boyutlu sanal ortamlara dönüşmesi bekleniyor. Böylece çalışanların, video konferans esnasındaki görünümü de sanal ve karma gerçeklik ile fiziksel ortam benzeri mekanlara yerleştirilecek.
Hatırlarsanız Microsoft da bu konuda bir araştırma yürüterek; Teams ürününe Together özelliği ile sanal bir oditoryum görünümü eklemişti.
Hepsi tamam da; ne olursa olsun yüz yüze iletişimin yerini tutacağını sanmıyorum.
Evden çalışmanın konfor açısından artıları olsa da iş ilişkileri açısından bir süre sonra yetersiz kalıyor.
Birlikte iş yapma kültürü, yeni fikirleri geliştirme şansı azalıyor.
Pandemi öyle gösteriyor ki, bir süre daha devam edecek.
Ama aşılarla, ilaçlarla sona erdiğinde uzaktan çalışma dahil her şey yeniden gözden geçirilecektir.
Ben anketlerden farklı düşünüyorum
AMERİKA’daki uzaktan çalışanlarla yapılan bir ankete göre evden çalışanların yaklaşık yüzde 91’i, ofiste olduğundan daha üretken olduğunu düşünüyor. Kanada’da ise evden çalışanların üretkenliklerine 10 üzerinden 7.7 puan verirken, açık planlı ofislerde çalışanların puanın 6.5 olduğu görülmüş. Yakın zamanda yapılan bir araştırma da, haftada 3 ila 4 gün evden çalışan kişilerin, her gün ofiste çalışan kişilerden daha çok katılım sağladıklarını hissetiklerini göstermiş.
Anketler böyle diyor da, ben niye böyle hissetmiyorum.
Ben anketlerden farklı düşünüyorum.
Biz Egeliyiz, Akdenizliyiz.
Bireysellik yerine kalabalıkları daha çok seviyoruz.
Bu hem iş hayatımız için, hem de özel hayatımız için geçerli.
Dokunmadan, temas etmeden nasıl olacak?
Özetle şöyle diyorum
BAZI kadrolar evden, uzaktan çalışabilir.
Esnek çalışma yapabilir.
Hibrit bir modele geçebilir.
Ama karar verenlerin, üst yönetimin mutlaka bir arada, aynı ortamda çalışması gerekir.
Issız bir depo gibi
TIME Etc’nin kurucusu Barnaby Lashbrooke çok güzel söylemiş.
“Evden çalışma her birey için özel olarak şekillendirilmelidir. Eğer hiçbir değerlendirme yapmadan tüm çalışanları evden çalışmaya zorlarsanız enerji ve insan etkileşimine ihtiyaç duyan insanları ıssız bir depoya kapatmış gibi olabilirsiniz ve bu uygulama büyük olasılıkla pek verimli olmaz.”
Ben ofis kavramının yok olmayacağına inanıyorum.
Evden çalışmanın şirketin her çalışanı için en verimli yol olmayacağını da düşünüyorum.
Evden çalışında mutfak
harcaması da arttı
İSTANBUL Ekonomi Araştırma’nın Türkiye Raporu’nda evden çalışmayla ilgili bir anket ilgimi çekti.
Evden çalışma; normal hale geldiği bir dönemde pek çok kişinin mutfakta geçirdiği zamanı ve mutfak harcamalarını artırdı. Katılımcıların dörtte biri mutfak masraflarının arttığını ama bütçelerini çok etkilemediğini söylemiş.
Mutfak masraflarındaki artış sebebiyle bütçesinin etkilendiğini belirten katılımcıların büyük çoğunluğu (yüzde 86) bu artıştan dolayı ay sonunu getirmekte zorlandığını belirtmiş. Yüzde 84 eskiden aldığı bazı ürünleri artık alamadığını da söylemiş.
Paylaş