Paylaş
Yine tekrarlayayım.
Çeşme projesini destekliyorum.
Bakan Ersoy’un da sıkça dediği gibi İzmir demek geniş bir bölge demek...
Çanakkale’den Antalya’ya kadar uzanan geniş coğrafyayı etkileyebiliyor.
O yüzden yeni Çeşme projesi Ege turizmini canlandıracak.
Bakan Ersoy şöyle diyor.
“Bu sadece bir Çeşme projesi değil. Çıkışımızın ana nedeni Ege Bölgesi’nin turizmden aldığı payı artırmak. Bugün aldığı paydan memnun değiliz. Turizm gelirlerinin yüzde 40’ı Marmara, yüzde 40’ı Akdeniz, yüzde 10’u Ege, diğer yüzde 10’u da bütün Türkiye’de... Bu projenin Ege’nin tamamına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Amacımız Çeşme’nin turizmini 12 aya çıkarmak değil, daha bütünsel bir plan anlayışımız var. Bu bölgede tek tip yolcu trafiğimiz var. Ağırlıklı olarak Türk misafirleri ağırlıyoruz. O yüzden hava trafiğinde bir çeşitlemeye gitmemiz lazım. Antalya’da alışık olduğumuz charter, İstanbul’dan alışık olduğumuz tarifeli seferler... İzmir’de ikisini birlikte yapmayı planlıyoruz. Uluslararası hava trafiğin Ege’nin tamamına faydası olacak.”
İzmirlilerin de istediği bu değil miydi?
İstanbul kadar olmasa da; hava trafiğinde ikinci merkez olmayı istemiyor muydu?
Bana göre İzmir için de bu büyük bir fırsat olacak.
Çeşme’nin değerlerini
koruyacağız söz veriyoruz
BAKAN Ersoy ile sohbet ederken; “Her yer her yere benzemek zorunda değil. Çeşme’yi Çeşme yapan değerleri korumalıyız” dedim.
“Biz kesinlikle Antalya’ya rakip bir proje yapmak istemiyoruz. Türkiye’de ilk olacak, dünyaya da örnek gösterilecek bir projenin peşindeyiz” dedi ve ekledi;
“Türkiye’nin 40 yıllık bir turizm geçmişi var. Bütün dünyayı inceliyoruz. Projelerdeki eksikleri, yanlışları dikkate alarak Çeşme projesinin içine dahil etmeye çalışıyoruz. Aslında sıfırdan bir proje olmasının da böyle bir avantajı var. Bütün Akdeniz çanağını inceliyoruz. Asya’dan da örnekler almaya çalışıyoruz. Ege ve Akdeniz çanağındaki bütün doğruları araştırıyoruz. Fransa’da Cort D’azur, İtalya’da göller bölgesi var. Buranın coğrafyasıyla çok uyumlu olan yerler var, inceliyoruz. Çeşme’nin değerlerini koruyacağız söz veriyoruz.”
Çeşme özel bir yer, yeni proje de özel ve özgün olmalı.
Şunu anladım.
Bakan Ersoy da benim gibi düşünüyor ve en ufak taviz vermek istemiyor.
Yatay mimari
düşük yoğunluk
ARAZİNİN yüzde 96’sı kamunun. Bakan Ersoy bunu büyük avantaj olarak görüyor. Proje yakınındaki arazilerle ilgili 18 uygulamasının yapılabileceğini, arazi sahiplerinin bu yönde bir tercih kullanacaklarını düşünüyor.
Şunu bir kez daha anladım.
Kıyının genel kullanıma açık olması ilkelerin en başında geliyor.
“En fazla bir artı iki kat istiyoruz. Biraz içerlerde bir artı bir kat olacak. Yatay mimariden yanayız. Toplam yoğunluğu da düşük tutacağız” diyor.
Çeşme’ye çok kat yakışmaz.
Katılıyorum.
Hayırcı bir kesimin
olması beni sevindiriyor
Bakan Ersoy; Çeşme projesini açıklamadan önce sosyal medyada bazı projelerle paylaşıldı.
“Bizim şanssızlığımız oldu maalesef art niyetli bir kitle tarafından kamuoyu yanlış algılatılmak istendi. Kendi gizli gündemlerini empoze etmeye çalıştılar ama bunlar elenmiş oldu” diyor. Ve önemli bulduğum konsensüs arayışını vurguluyor.
“Bölge için doğru olan projeyi, bölgeyle birlikte tartışarak yerleştirmeye başladık. Her geçen gün destekleyenler artıyor. Kamuoyunun projeyi tartışıyor olması bizim önemli ve anlamlı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de, Çeşme Belediyesi’nin de desteğini görüyoruz. Sivil toplum örgütlerinin açık desteğini alıyoruz. Odalar da fikirlerini söylüyorlar, bunu önemli buluyorum. Hayırcı bir kesimin olması beni sevindiriyor. Bizim yapabileceğimiz hataları engelliyorlar. Biz de tartışarak doğruyu buluyoruz. Çözümler üretilebiliyorsa projeye koyuyoruz; bulamıyorsak proje dışına çıkarıyoruz.”
Peki takvim nasıl ilerleyecek?
AĞUSTOS sonuna kadar projeyi alana yerleştirecek grubun tamamlanması isteniyor. İçinde Çeşme, İzmir ağırlıklı mimarlar olacak. Yabancı danışmanlar da gruba dahil edilecek. İçinde yerel yönetimler, ticaret odası, sivil toplum örgütleri de olacak. Bir yıl içinde planlar netleşecek ve ihale süreci başlayacak.
Bu komisyonu sevdim
BAKAN Ersoy’un son İzmir ziyaretinde bir komisyon daha kuruldu. Ve bunu çok önemsiyorum. “Turizm Konsept Grubu” işletmecilerin, yatırımcıların ilgisini çekecek yeni trendleri belirleyecek, proje alanına konseptlerin yerleşimini sağlayacak, Çeşme’nin mimari dokusuyla uyumlu önerilerde bulunacak. Bu grubun görevi hep devam edecek. Proje onayı ve doku onayı da bu gruptan istenecek. Anıtlar Kurulu gibi çalışacak bir kurul olacak.
Ve İnciraltı
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a İnciraltı’nı hatırlattım, Çeşme projesiyle ilgisi olmasa da bu alanın da plan beklediğini söyledim.
İşte cevabı;
“Yatırımda önceliğimiz Çeşme, ancak İnciraltı için planlama desteği veririz. Söz verdiğimiz Kemeraltı ve Agora bölgesi için çalışıyoruz. Çeşme için büyükşehir belediyesinin de önerisiyle onların çalıştığı üniversitelerden raporlar alıyoruz. Hızlı hareket etmemizi sağlıyorlar. Belki İnciraltı için de bu üniversitelerden bilgi ve destek isteyebiliriz.”
Dikkatliyiz en iyisini yapacağız
BAKAN Ersoy’un konsensüs arayışını değerli buluyorum. Ve destekliyorum. Son olarak şunları söyledi.
“Proje sosyal mutabakatla giderse dünyaya örnek olacaktır. Çevre sertifikası alan önemli bir yatırım olacağını düşünüyorum. Konsensüs arayışımız hep olacak. Tek ricam körü körüne hayır denmemesi. Hayır tezlerinin tamamını tartışmaya hazırım. Elli yıl kafamızı taşa vurmayalım. Çeşme için, İzmir için, Ege için en iyisini yapacağız. Kimsenin şüphesi olmasın.”
Paylaş