Önceliklerimiz değişti ama ihtiyaçlarımız değişmedi

DÜNYA ilginç bir dönem yaşıyor. Pandemileri sadece filmlere konu olan öyküler olarak biliyorduk. Meğerse hayatımızı değiştirecek kadar gerçekmiş. Ve sanki bugünün tıbbı, her şeyi birkaç haftada, birkaç bilinen ilaçla tedavi edeceğini ya da önleyebileceğini zannediyorduk. Öyle değilmiş.

Haberin Devamı


Bilim ne kadar ilerlese de, bilinmezlikler o kadar çokmuş.
Yine de daha iyi bir dünya için mücadele ediyor herkes...
Yerel seçimlerin üzerinden iki yıl geçti.
Böyle bir dönemde belediye başkanlığı yapmak da zordu.
Pandemi seçim döneminde verilen sözlerin önüne geçti.
Sağlığı en başa koyduğumuz için diğer konular listenin sonuna kaymış oldu.
Yine de bir kez daha anlamış olduk ki...
Devleti yönetenler, kamu otoritesini temsil edenler en kötüye bile hazırlıklı olmalılar.
Uzmanlar ilerleyen yıllarda yeni salgınlarla, ataklarla baş başa kalabileceğimiz uyarısını yapıyorlar.
Eminim hiçbir belediye başkan adayının ve kadrolarının seçim öncesinde böyle bir planları, hazırlıkları yoktu.
Önümüzdeki yerel seçimlerde gazeteci olarak ben bu soruların cevabını arayacağım örneğin...
Bazı konuların, hizmetlerin böylesine zor bir süreçte eksik yapılmış ya da yapılmamış olması elbette anlaşılabilir.
Ama hayat da devam ediyor.
Kentlerin yapısal değişimlerini, alt yapı problemlerini çözecek olanlar da yine bu kadrolar olacak.
Bence pandemiden herkesin çıkarması gereken dersler var.
Ama hatırlatmak isterim ki;
Hiçbir kentimiz gelecek için hazırlıklı değil.
Çok eksiklerimiz var ve kentte yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Sadece İstanbul, Ankara, İzmir’den de bahsetmiyorum.
Artık Türkiye’nin yüzde 80’inden fazlası şehirlerde yaşıyor.
Ve bütün kentlerin sorunları artık ortak...

Haberin Devamı


Trafik her kentin ortak sorunu artık

Örneğin;
Pandeminin ilk günlerinde ve insanların çoğunun evlerde kaldığı dönemlerde trafik bir hayli rahattı. Sonra eskiye dönüldü, hatta birçok başkan çıkıp “Bu geçici, pandemiden dolayı insanlar toplu taşıma araçlarına binmekten çekiniyor” diye açıklamalar yaptılar.
Ben de diyorum ki;
Bundan sonra hep böyle olacak. Trafik artık büyükşehirlerde asla rahatlamayacak.
Pandemiler hep hayatımızın içinde olacak. İnsanlar ilk tasarruflarıyla araba alacaklar. Ve bu yollar asla yetmeyecek. O yüzden çözüm bulmak belediyelere ve hükümete düşüyor. Bence yerel yönetimler hükümetlerle, devletin kurumlarıyla birlikte ortak çalışmalılar. Burada parti ayrımı yapmadan projeler hayata geçirilmeli. İzmir’de İZBAN gibi... Yerelde İzmir Büyükşehir Belediyesi, merkezde Devlet Demiryolları ortaklar ve bana göre Türkiye’ye örnek olabilecek bir işbirliği yaptılar.
Bu ortaklık niye körfez geçişinde olmasın örneğin...

Haberin Devamı


Teknolojik altyapımız yeterli değil

BELEDİYELER aslında o kentlerin en büyük organizasyonları... Bünyelerinde binler, on binler çalışıyor.
Hele büyükşehirler birer holding gibi...
Dolayısıyla iyi yetişmiş, yeni dünyayı iyi takip eden kadrolara sahip olmalılar.
Klasik hizmetler elbette devam edecek.
Ama ben bütün belediyelerden artık teknoloji, yazılım gibi alanlarda fark yaratacak projeler de bekliyorum.
Çünkü gördük ki, pandemiyle birlikte dijitalleşmeyi daha çok kullanacağız.
Bu konuda birçok iyi altyapının olduğunu biliyorum.
Ama fark yaratacak teknolojileri de görmek istiyorum.


Siyasetin gündemi
bazen sıkışıyor

SİYASET zor bir iş. Dengeler, partilerin konumları, konjonktür, trendler, bitmeyen gündemler karşısında bazen başkanların sıkışıp kaldığını görüyor ve hissediyorum.
Şu net...
Belediyeler bir hizmet yeri...
Seçimlerin bittiği gece parti rozetlerinin çıkarılması ve beş yıllık süreçte herkesin başkanları olmaları gerekir.
Dışarıdan gazel okumak kolaydır.
Ama ben olsam öyle yaparım diye düşünüyorum.
Siyasetin doğası gereği bazen sertleşmeler, ton değişiklikleri oluyor ama yerel siyaseti çok ayrı bir yere koyuyorum.
O yüzden Türkiye yerelden de başarı öykülerini yaratmalı.


Bunları asla unutmasınlar

Haberin Devamı

BELEDİYELER depremi ve kentsel dönüşümü asla unutmalılar. Mimaride farklılık yaratmalılar. Daha yaşanabilir kentleri hayal etmeliler. Kenti yetiştirmeyi unutmalılar. Bir kentin, bölgenin değerlerini, ürünlerini güncel işlemeliler. Tarımı, tarımsal kalkınmayı, yerli tohumu ve başarılı kooperatif modellerini mutlaka hayata geçirmeliler. Kent hafızasını kuvvetlendirmeliler.
Ve tabii ki;
Kentle iletişimi sürekli hale getirmeliler.

Yazarın Tüm Yazıları