Kocaoğlu’nun kararı dengeleri değiştirir

Ve dedi ki...
“Evsel atık tesisi yeri arayışı sürüyor. İki avukat arkadaşımızın açtığı dava; bilirkişi aşamasında devam ediyor. Yeri bulduğumuzda yapacağım. Gelecek dönem aday olmayı düşünürsem, bu çöp işini halledemediğim için olacak...”
Seçimler 2019 Mart’ında…
Kocaoğlu her zaman olduğu gibi kararını altı ay önce açıklayacağını her fırsatta yineliyor.
Yani 2018 Eylül’ünde Kocaoğlu’nun aday olup olmayacağını öğreneceğiz.
Şunu belirtmeliyim.
Kocaoğlu’nun bu kararı CHP’deki dengeler için önemlidir.
Yani devam kararı verirse; Genel Merkez’in en güçlü adayı yine hiç kuşkusuz Aziz Kocaoğlu’dur.
Kocaoğlu “Benden bu kadar” derse bir aday bolluğu yaşayabiliriz.
Sadece mevcut ilçe belediye başkanları değil; İzmir’de birçok ismin aday adaylığı dosyasını eline alıp Ankara’ya gideceğini söylemek yanlış olmaz.
Elbette bu partinin içi meselesidir.
Genel Merkez belirlediği kriterlere göre adayını seçecektir.
Hatırlatmak istediğim ise şu...
Herkes Aziz Kocaoğlu’nun ağzından çıkacak “Devam” ya da “Tamam” sözünü takip ediyor.
Rotary’nin ortak toplantısında Kocaoğlu’nun ağzından çıkan bu sözler şöyle yorumlanabilir.
“Henüz karar aşamasındayım. Kararım olgunlaşmadı. Beklediğim bazı gelişmeler var, buna göre adımımı atacağım...”

 
Belediye seçimleri erkene alınır mı?

AZİZ Kocaoğlu’nun kararı sadece CHP için mi önemli...
Bence diğer partiler de Kocaoğlu’nun kararını bekleyecek.
AK Parti’nin bu sefer iş dünyasından bir ismi aday göstereceği konuşuluyor.
Bazı isimler var ama bunları yazmak için henüz erken...
Ben Başbakan Binali Yıldırım’ın kafasında bir İzmir planı olduğunu düşünüyorum.
Adayların da seçimlere üç ay kala açıklanacağını tahmin ediyorum.
Bir de Ankara’da yerel seçimlerin altı ay öne çekileceği konuşuluyor.
Bunun için bir anayasa değişikliği gerekiyor.
AK Parti ve MHP’nin bu konuda uzlaşması kolay ama CHP’nin de bir seçim kararına hayır diyeceğini zannetmiyorum.
O yüzden 2018 Eylül – Kasım arasındaki bir tarih, yerel seçimler için şaşırtıcı olmaz.
Tabii takvim öne alınırsa bütün bu konuşmalar ve dengeler yeniden ele alınır.

Karşıyaka fabrika ayarlarına dönmelidir

GELENEKLERİ elbette çok önemsiyorum.
Bir camianın kuvvetli bir hafızaya sahip olması, geçmiş başarılarının iz bırakacak kadar bugünlere taşınıyor olması da önemli...
Türkiye’de ilklere imza atmış olması da, sporda lider, öncü olması da çok değerli...
Ama bugünkü durum; bunları hatırlamakla birlikte avunulmaması gereken bir durum...
Karşıyaka’dan bahsediyorum.
Gelenekleri olan, bu özellikleriyle örnek gösterilen, köklü bir camia Karşıyaka...
Sadece bir takım değil; İzmir’i İzmir’i yapan önemli değerlerin başında geliyor.
Yolu İzmir’den geçen, hayatı İzmir ile bütünleşmiş herkesin ortak anıları olan koskoca bir camia...
İşte böyle durumlarda bazen köklü ve belki de radikal adımlar atmak daha zor oluyor.
O başarılı geçmiş sizin elinizi tutuyor.
Anılar o kadar güzel ki; geleceği kurgularken geçmişten kendinizi koparamıyorsunuz.
İşte böyle bir yerdir Karşıyaka...
Ama net yazıyorum.
Karşıyaka fabrika ayarlarına dönmeli.
Bunun nasıl olacağı, nasıl yapılacağı aslında yine geçmişin izlerinde, hazırlıklarında var.
1912 Karşıyaka Derneği’nin kuruluş felsefesine, amaçlarına, hedeflerine bakın, hepsi orada yazıyor.
Elbette yeni ve başka şeyler de ekleyebilirsiniz.
O eklemeleri de sonra yaparsınız.
Şimdi fabrika ayarlarına dönün.
Daha da geç olmadan ve biraz geçmişi bir kenara bırakarak.
İleriye bakalım.
Ve hep birlikte yapalım.

 
Sınav sistemi hep
değişen ülkenin
çocuklarıyız biz

DOĞDUĞUNDA başka bir sınav sistemiyle, ilköğretime gittiğinde başka bir sınav sistemiyle, sınava gireceği yıl başka bir sınav sistemiyle, üniversite çağı geldiğinde başka bir sınav sistemiyle büyüyen bir ülkenin çocuklarıyız.
Yeni üniversite sistemimiz hayırlı uğurlu olsun da...
Artık değişmesin, iyileştirilsin.
Daha iyisi yapılsın...
Ne olur...