Paylaş
Bu uyarılara rağmen kalabalıklar devam ediyor.
Bizde böyledir; yasak gelmeden kimse geri adım atmaz, evlerine gitmez, gitse bile evlerde kalabalık olmaya devam eder.
Akdenizlilik biraz da böyle, hoşuma gitmiyor değil ama galiba bu sefer işi tutmak gerekiyor.
Bakın kimse ekonominin durmasını istemiyor.
Fabrikalar çalışsın, çarklar dönsün istiyor.
Kısıtlı da olsa sosyalleşme kontrollü devam etsin, insanlar günlük hayatlarını sürdürsün de isteniyor.
Ama yine biliyorum; sert yasaklar gelmeden kimse izana gelmeyecek.
Akdenizliyiz, Egeliyiz; sıcakkanlıyız, biraz da kural tanımadığımızla gurur duyuyoruz.
Anlıyorum...
Ama benzer ülkelerdeki rakamlar, tablo bir felakete doğru gidildiğini gösteriyor.
Bir kere olsun; biz farklı davranamaz mıyız?
Bu salgını, bu pandemiyi lehimize çeviremez miyiz?
Örneğin işimize gidip evmize dönsek ve çok kalabalıklar içinde olmasak...
En azında bu kışı böyle bitirsek.
Yapabilir miyiz?
Bana olabilir gibi geliyor.
Ben yapmaya çalışıyorum.
Mümkün olduğu kadar kalabalıklara girmemeye çalışıyorum.
Denesek ne kaybederiz?
Sahne başka bir şey
PERŞEMBE akşamı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 550 gününü anlattığı programa katıldım.
Soyer; yaptıklarını, yapmak istediklerini, yapacaklarını anlattı.
Program iyi hazırlanmıştı, görsellerle desteklenmişti.
En baştan söyleyeyim sahnede gayet iyiydi.
Soyer’in gençlik yıllarında Ankara Sanat’ta sahnede tozu yutması konuşmalarını da etkiliyor.
Sesini iyi kullanıyor; iniş ve çıkışları iyi yapıyor.
Sahnede başka bir iş...
Botanik EXPO’ya sevindim
TUNÇ Soyer; 2026’da Botanik EXPO’sunun İzmir’de yapılacağını söyledi. EXPO deneyimi olan İzmir için bu iyi haber…
Elbette büyük EXPO’nun yerini tutmaz ama İzmir gibi bir kentin uluslararası organizasyonları yapması gerekir.
Pandemi fuarcılığı da etkiledi. Elbette Kovid 19 salgını bir gün bitecek ve eskiden olduğu gibi kalabalıklar toplanacak. Ancak bazı alışkanlıkların değişeceğini de şimdiden söyleyebilirim. Sanal fuarları hala sorguluyorum ama çıkan sonuçlardan birçok firmanın da memnun olduğunu biliyorum.
O yüzden EXPO gibi tarihte bir çok ilke imza atmış büyük fuarların geleceği de sorgulanacaktır.
Bence 2030’da İzmir yeni, modern, farklı bir EXPO modeline talip olmalıdır.
İzmir’in iki yarışı kaybetmiş olması önemli değildir.
Önemli olan bu iki süreçten alınacak derslerdir ve İzmir EXPO’yu mutlaka yapmalıdır.
İZBAN iyi bir örnek
SOYER; bir buçuk saati aşan konuşmasında birçok konuya değindi. Narlıdere ve Buca metrosu kent için gerçekten önemli yatırımlar... Çiğli tramvayı da... Ama bana göre Körfez Geçiş Projesi İzmir’in en önemli projelerinden biridir. Elbette bu merkezi hükümetin yapması gereken bir yatırım ancak ben bu projede İZBAN örneğindeki gibi ortak bir iradenin olabileceğini düşünüyorum.
Ve bir İzmirli olarak bunu bekliyorum.
Sanatı yutan bir kent
BİRÇOK büyük şehrin merkezleri tıkanmış durumda. Alternatif yapılmazsa hepimiz boğulacağız. Aslında sıkılmadık da değil. Yeni bir keşif herkese iyi geliyor. İkinci bir Alsancak kulağa hoş geliyor. Tunç Soyer de açıkladı. Liman arkasının bir sanat merkezi olarak dizayn edilecek olması... Bence metro kadar, tramvay kadar önemli bir konu... Sanatı yutan bir kent hayalim var. Bunu İzmir yapabilir.
Karantinaya giriyorum
ADNAN Saygun benim en çok beğendiğim salonlardan biri... Burada müthiş konserler izledim. Ve o konserleri çok özlediğimi söylemem lazım. Ama kendimi bu kış karantinaya çekiyorum.
Belki İzmir Festivali bir büyük sanatçıyla burada gala yapar. Ne güzel olur. Pandemi de bitmiş ve hepimiz birbirimizi çok özlemiş oluruz.
Paylaş