Paylaş
Yasak alanları genişletildi, belirli saatler de olsa evden çıkma yasağı geldi.
Böyle olacağı belliydi.
Bana göre çok başarılı bir ilk dönemden sonra yaz dönemini çok kötü geçirdik.
Zannettik ki, havanın etkisiyle virüs ortadan kaybolacak.
Mış gibi yapıp, tedbirleri boşverdik.
Kalabalık ortamlarda virüsün gezinmesine, çoğalmasına izin verdik.
Plaj partileri devam etti, partiler evde de devam etti.
Aslında kurallara uymayan sadece biz değildik.
Avrupa da kötü sınav verdi.
Sonuç ortada; ikinci dalga çok daha güçlü geldi.
Vaka sayıları inanılmaz boyutlara ulaştı.
Hasta sayısı bizi yanıltmasın, Türkiye’nin gerçek rakamının en az 8 kat olduğunu herkes biliyor.
Asıl endişe etmemiz gereken konu sağlık sisteminin artık tıkanma noktasına gelmesi...
Doktorlarımız da, sağlık çalışanlarımız da yoruldu.
Bu tablonun böyle gitmeyeceği belliydi ve Bakanlar Kurulu Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine uyarak bazı yasakları getirdi.
Bana göre Bakanlar Kurulu’nun kararları bir tavsiye ve uyarı niyetinde.
Belki de daha sert tedbirler alabilirdi.
Ekonominin çarklarını döndürmek için yasaklar belli alanlarda ve günlerde sınırlı tutuldu.
Ama inanın bizler kendi karantinamızı yapmazsak herkes bilmeli ki çok daha geniş yasaklar gelir.
Bakınız Avrupa’ya...
İspanya çok önceden OHAL ilan etti, Fransa’da sokağa çıkma yasakları haftalardır uygulanıyor.
Şimdilik 10-20.00 saatleri arasında ve hafta sonu uygulanacak sokağa çıkma yasakları zincir bozulursa birkaç ay sürekli hale gelebilir.
Şimdiden uyarayım.
En çok çocuklara üzülüyorum
BENİM asıl üzüldüğüm çocuklarımız, gençlerimiz...
Gerçekten de şanssız bir yıl geçiriyorlar.
Okula gidememek bir genç için gerçekten çok zor.
Çünkü en güzel vakitler, en güzel dostluklar okul sıralarında olur.
Ben kendi oğlumdan gözlemliyorum.
Atlas okula gittiğinde çok daha mutlu, daha sakin...
Online da olsa eğitim alması elbette önemli ama okulun yerini tutmuyor.
Ve bu sürece bizler, yani büyükler neden olduk.
Maalesef yazı iyi değerlendiremedik.
Her yasak devam edebilirdi; okullar hariç tabii...
Yapamadık, bu süreci iyi yönetemedik.
Artık bırakın bu eleştirileri
SOSYAL medyadan izliyorum.
Bazı veliler kampanya yürütüyor, yazılar yazıyor.
“Online eğitime tam ödeme mi yapacağız” diye...
Evet, kardeşim yapacaksınız.
Okul giderlerinin yüzde 70-80’nin öğretmen ve personele gittiğini bilmiyor musunuz?
Örneğin siz evden çalışıyorsanız ya da hibrit bir modelle işinizi yürütüyorsanız maaşınızı tam almıyor musunuz?
Üstelik okullar online eğitim için teknolojiye yatırım yapmak zorunda kaldılar.
Kim isterdi ki böyle olsun.
Bence bu serzenişleri bir kenara bırakıp online da olsa çocuklarımızın eğitimlerini aksatmamalarını sağlamamız gerekiyor.
Bu bir fedakarlık dönemi
HİZMET sektörü kapılarını kapatıyor. Restoranlar paket servis yapacaklar. Ve bunun süresi şimdilik belli değil. Binlerce işletmede çalışan yüzbinler bir bekleme sürecine girecek. Pademinin ilk döneminde yaptığım çağrıyı yineliyorum.
Bu süreci hep birlikte atlatmamız gerekir.
Pandemi gibi küresel bir olaya yerel çözümler getirmek elbette çok zor.
Ama biz kira, maaş gibi konularda bu işletmeleri desteklemezsek günün sonunda çoğu kapanacak.
Mülk sahiplerinin de fedakarlık yapması gereken bir döneme daha giriyoruz.
Kapalı dönemler için kiralar silinebilir, düşürülebilir ya da ertelenebilir.
Bunları yapmalıyız.
İşletmelerimizi ayakta tutmalıyız.
Bu yıl kıyılar dolu
PANDEMİDEN dolayı yazlıklar kapanmadı bu yıl...
Özellikle Ege’nin sahilleri dolu.
Ve bence bu alışkanlık devam edecek.
Pandemi bitse de imkanı olanlar, işi müsait olanlar böyle bir hayatı tercih edecekler.
Yaz sezonunu uzatmak isteyen kıyı belediyeler için bu bir şans olabilir.
Bunu fırsata çevirmek artık onların elinde...
Paylaş