İzmirliler Bakan Ersoy’u bekliyor

Aslında zaten çok konuşulan bir yer olan Turizm Bakanlığı’nın son projesiyle birlikte daha popüler hale geldi.
Yapısal değişimlere her zaman başlangıçta eleştirel yaklaşılır.
Bazıları “çok iyi olacak” derken; bazıları eski alışkanlıklarından vazgeçemeyerek ağır eleştiriler yapar.
Ben bardağın her zaman dolu tarafına bakanlardanım.
Her zaman eksik, yanlış bir şeyler bulunabilir.
Birkaç gündür yazıyorum, tekrar ediyorum.
Çeşme projesine destek veriyorum.
Tabii bazı çekincelerim ve rezervlerim de var.
Ama Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un ortaya koyduğu vizyonu destekliyorum.
Ve diyorum ki;
Çeşme Cannes gibi olacaksa; olsun...
Bunun için bence vakit kaybetmeden Bakan Ersoy’un kenti temsil eden sivil toplum örgütleriyle bir araya gelmesi ve projeyi anlatması gerekiyor.
İletişimin en önemli kurallarından biri açık, şeffaf, hızlı olmaktır.
Dolayısıyla bazı sözleri, projenin ayrıntılarını kamuoyu bakanın ağzından duymak istemektedir.
Bu da çok normaldir.
Çünkü her şeye rağmen Çeşme Türkiye’nin önemli değerlerinden biridir ve korunmuştur.
Türk turizminin en önemli adreslerinden biri olmaya adaydır.
Çeşme’yi Türkiye bilmektedir ama bunun yetmeyeceğini herkes bilmedir.
Çeşme Cannes gibi olacaksa; Cannes’ın çektiği kalitede turist çekecekse bir an önce olmalıdır.

 
Heyecanla beklediğim iki sergi

ARKAS Sanat Merkezi’ndeki Picasso sergisini 160 bin kişi gezdi.
Müthiş bir rakam...
Eminim; yer imkanı olsaydı bu sayı katlanırdı.
Randevulu olmasına rağmen 160 bin ziyaretçi müzelere olan ilgiyi kanıtlıyor.
Şimdi takip ettiğim iki önemli sergi daha geliyor.
Arkas Sanat Merkezi 21 Şubat’ta Ara Gürel sergisini İzmir’e getiriyor.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde dünyanın önemli başkentlerini gezen sergi üç ay boyunca İzmirlilerle birlikte olacak.
Ben yine önemli bir ziyaretçi sayısının yakalanacağını düşünüyorum.
***
Ve Folkart Sanat Galerisi’ndeki Fikret Mualla sergisi...
“Yalnız ve Yaralı Bir Hayat: Fikret Muallâ” serginin başlığı...
Folkart da İzmir’in sanat dünyasına katkı koyan, renk katan gruplardan biri...
15’inci sergisi de yine beni çok heyecanlandırıyor.
Fikret Muallâ resimleri denince benim aklıma hep Paris gelir.
Paris’i de çok severim.
Fikret Mualla’nın sadece resimleri değil; kullandığı eşyaları da sergide olacak.
Picasso’yu birkaç kere gezdim.
Ara Güler ve Fikret Mualla sergilerine de herhalde birkaç kez gideceğim.

 
Benim itirazım yok

SEVGİLİLER günü, anneler günü, babalar günü ve benzeri özel günleri perakende sektörünün çıkardığı ve büyüttüğü söyleniyor.
Olabilir...
Benim hiç itirazım yok.
Bütün sevgililer, anneler, babalar, çocuklar hatırlanmak, anılmak içindir.

 
Kentsel dönüşümün
İçini boşalttık

YIK yap kentsel dönüşüm değil demiştim.
O kadar çok mesaj aldım ki...
Bozuk, sağlıksız yapılar için kentsel dönüşüm gerekiyordu.
Oysa biz daha fazla getirinin olduğu yerlere hücum ettik.
Merkezde bulunan binalar şimdilerde yıkılıyor; kentsel dönüşüme giriyor ve bir kat daha fazla yükseliyor.
Çünkü yapan müteahhit için o artı bir kat gerekli...
Başka türlü bunu finanse etmek mümkün değil.
Peki soruyorum?
O bozuk, sağlıksız, depreme dayanıksız binalar ne olacak?
Kentsel dönüşüm kavramının içini boşalttık.
Oysa benim çok önemsediğim bir şeydi.
Kentlerin dönüşümü için ben hala doğru bir dönüşüme ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.