Paylaş
Projelerini anlattı, bizler de dinledik. Zeybekci altyapı, ulaşım, teknoloji, çevre yatırımları konusuna ağırlık vermişti. Binali Yıldırım’ın başkan adaylığı döneminde de dile getirilen, körfez geçiş gibi büyük projeleri de hayata geçireceğini söyledi. Geriatride İzmir’i bir numara yapacağının sözünü verdi ve Urla’yı bir teknoloji üssü haline getireceğini vaat etti. Tabii bunları yaparken; hükümetin tam desteğini alacağını, yerel dokunuşlarla da farkını göstereceğini ifade etti.
***
Dün CHP’nin İzmir Büyükşehir adayı Tunç Soyer’i dinlemek için salondaydım.
Soyer; “Birinci Cemre” dediği projelerini anlattı. 11 ayrı başlıkta fikirlerini toplamıştı.
Sosyal projelerden altyapıya, ulaşımdan kentin planlamasına, doğadan altyapıya kadar çok sayıda projesini anlattı. Çocukları ve gençleri ihmal etmedi. Emeklilere ayrı bir yer ayırdı. Kentin fiziki değişiminden söz ederken; sporu, sanatı, kültürü de ilave etti.
Bir de üzerine basa basa demokrasi vurgusu yaptı.
Projelerini planlarken sadece İzmir’i değil; Ege’nin tamamını ve hatta Akdeniz çanağını da düşünerek hareket ettiğini söyledi.
Sivil topluma, sivil inisiyatife önem vereceğini özellikle belirtti.
“İkinci ve üçüncü cemre”de ne söyleyeceklerini merak ediyorum.
Ama Soyer’in de iyi hazırlandığı çok belliydi.
***
Şimdi...
İzmirliler bir tercihte bulunacak.
Her kentte olduğu gibi...
Geçen gün de yazmıştım.
Büyük kentlerin problemleri belli...
Burada önemli olan insanların olaylara yaklaşımıdır.
Kente dokunan, insanların omuzuna elini atan, farklılığını ortaya koyan öne çıkacaktır.
Bence 31 Mart akşamı kim başkan seçilirse seçilsin; İzmir kazanmalıdır.
Kazanan rakibinin de iyi bulduğu projelerini hayata geçirebilmelidir.
Yavaş yavaş hızlanmak
SEFERİHİSAR’ı Türkiye “Yavaş Şehir” olarak tanıdı. Gerçekten de Cittaslow hikayesini arkasına alan kentler bugünlerde çok rağbet görüyor. Tunç Soyer dünkü sunumunda, projelerini anlatırken; “Yavaş yavaş hızlanacağız” dedi. Türkiye’nin birçok kenti son 50 yılda göç nedeniyle büyük problemler yaşadı.
Sindirmeden büyüyen kentler beraberinde farklı sosyal sorunları getirdi.
Dünyanın hızına yetişmek gerekir ama bunu kentin gerçeklerine göre yapmak en doğrusu olacak.
Yavaş yavaş hızlanmak sunumda dikkatimi çeken bir ayrıntı oldu.
Büyük organizasyonlar şart
MARKA kentlerin geçmişlerinde büyük organizasyonlar var. Olimpiyatlar, futbol şampiyonaları, oyunlar, festivaller, kongreler gibi...
Biz İzmir’in böyle bir kent olmasını istiyoruz.
Akılda kalan, hatırlanan, hep gidilmek istenen...
Nihat Zeybekci’ye EXPO’yu sormuştum.
“Ben Ege EXPO’su olarak başvurmayı düşünüyorum” demişti.
Tunç Soyer de; “İzmir olarak EXPO’ya yeniden aday olacağız” dedi.
Soyer’in genel sekreter olarak bir deneyimi de var.
EXPO olur ya da olmaz; bilemem...
Ama uluslararası büyük organizasyonlar konusunda ısrarcıyım.
Büyük fotoğraf kadar
küçüğe de bakabilmek
BÜYÜK projeleri duymak, hayal etmek elbette hoşuma gidiyor. Bunların kentlerin ve bölgelerin kaderlerini de değiştirdiğini de biliyorum. Örneğin EXPO, örneğin körfez geçiş projesi gibi... İlk günden bu yana destekliyorum ve desteklemeye de devam edeceğim. Ama diyorum ki... Küçük şeyleri de unutmayalım. Bazen küçük rötuşlar bile kentlerde birçok şeyi değiştirebiliyor. O yüzden büyük fotoğraf kadar küçük fotoğrafa da bakalım diyorum.
Paylaş