Paylaş
Beklediğimiz imza dün Ankara’dan geldi. Buca Metrosu’nun yatırım programına alınması için Cumhurbaşkanlığı onay verdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de olması gerektiği gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek, çalışmalara başlayacaklarını söyledi.
Türkiye’nin potansiyeline inandığımı her fırsatta dile getiriyorum. Bunu hem verilere, hem gözlemlerime, hem de bu ülkenin potansiyeline bakarak söylüyorum. Türkiye’yi yavaşlatan bana göre son dönemde sık yapılan seçimler... Böyle olunca Türkiye kendi gündemine dönemiyor. Bakın işsizlik rakamları geçen gün açıklandı. Genç işsizlerin artıyor olması büyük bir sorundur. Belki bugün değil ama yakın bir gelecekte bu mesele toplumsal travmalar olarak bize geri döner. Üniversite okumuş insanların hayallerini kırmamamız gerekir.
“Ulaşımdan buraya nasıl geldin” diyeceksiniz. Yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Türkiye çözümleri kendi içinde bulabilir. İşte İzmir metrosunun bekleyen imza örneğinde olduğu gibi bazı konuları öne çekmeliyiz. Siyasetin günlük hayatımızı kapsamasına izin vermemeliyiz. Bizim konularımız yapacağımız yeni metrolardır, yeni yollardır, yeni büyük projelerdir. Gençlerimize iş olanakları yaratmaktır. Gecikmemeliyiz, geciktirmemeliyiz.
Buradan tramvayı hatırlatmak isterim. Çiğli tramvayı da imza bekliyor. Tramvayın yararlı olduğu konusunda herkes hem fikir ve bu imzanın da yakında atılmasını bekliyoruz.
Ssygın bir siyasetçi olmak
IŞILAY Saygın bir süredir Ege Üniversitesi’nde tedavi görüyor. Dünkü yazımda kendisine hem geçmiş olsun dileğinde bulundum, hem de kendisinin ne kadar başarılı bir siyasetçi olduğunu anlattım. Ve dedim ki... “Işılay Saygın sokaktaki vatandaşın omuzuna da, kalbine de dokunmuş ender siyasetçilerden biridir...” Böyle olduğunu bir kez daha anladım. Onlarca kişi aradı durumunu öğrendi, mesajlarla anılarını aktardı. Yolda beni görenler Işılay Saygın’ın hayatlarında neden önemli bir yeri olduğunu anlattılar. Siyasetçi dediğin böyle olmalı. Her fikrin, her görüşün, her partinin saygı duyduğu bir yönünün olması... Işılay hanımın soyadı da aslında buna uyuyor. Saygın bir siyasetçidir kendileri...
Bazı problemlerin üzerine gitmeliyiz
BUCA metrosu derin tünel yöntemiyle yapılacak. Yerleşik büyük şehirlerimizin en büyük problemi de bu... Ne yeni bir yol yapacak yerimiz var, ne de bu inşaatları yapabilecek alan... Kentlerin bazı bölgeleri tıkanmış durumda... İstanbul bazı alternatifler yarattı. Aslında eleştirdiğim bir yön; son 50 yılda bütün hükümetlerin ilk olarak İstanbul’u düşünmeleri... Doğru; Türkiye ekonomisinin yarısı orada dönüyor ama İstanbul’u büyüttüğümüzde sorunlar azalmıyor. Büyükşehirlerdeki trafik problemini çözmek zorundayız, bu da büyük altyapı projeleriyle oluyor. Derin tünel yöntemiyle Alsancak Garı’nın önünü aşmalıyız. Dün yapmamız gereken şeyler için vakit kaybetmemeliyiz.
Sosyal medya detoksu
SANAL dünyanın mutlulukları da sanal... Instagram’a bakarak olayları yorumlarsak; dünyada herşey iyi gidiyor. Tozpembe bir hayat... Ama gerçekler, pek öyle değil sanırım... Benim önerim; Instagram detoksu... Belki birkaç yıl değil ama yakın bir gelecekte sosyal medyada olmamak yeni trend olacak. Demedi demeyin...
Şu stat meselesi
YİNE uzun uzun yazarım. Bana gelen mesajlardan anlıyorum ki; herkesin bu konuda bir yakınması ve derdi var. Ama bugün kısa yazayım. Özetle İzmirliler statlarını bir an önce bekliyor. Daha doğrusu artık beklemek istemiyorlar. Mesajlardan bunu anlıyorum.
Paylaş