Her çevreci bu arşive iyi baksın

Örneğin kadına şiddet meselesinin hep üzerine gittik.
Şiddete karşıyız.
Kadınlarımızın, çocuklarımızın zarar görmesini istemiyoruz.
Örneğin uyuşturucuyla mücadele... Biten, sönen hayatlar da istemiyoruz. Gençlerimizin sporla, sanatla uğraşmalarını arzu ediyoruz.
Örneğin organ nakli...
Bugün yüz binlerce insan bir arayış içinde, hayata tutunmak istiyor. Organ bağışı konusunda çok sayıda haber yaptık, yazılar yazdık.
Ve elbette çevre, doğa...
Giderek görüyorum ki, çevreci hareketler bütün dünyada daha çok destekleniyor.
İnsanlar geçmişte çevreye kötü davransalar da şimdi daha bilinçli hareket ediyorlar.
***
Çevre deyince aklıma gelen ilk isimlerden biri Noyan Özkan’dı.
Özkan’ı tanıdığımda o da ben de çok gençtim.
O beni bulup, derdini anlattı.
Avukattı, ama çevreye çok duyarlıydı.
İnsan hakları kadar çevre konusunda da önemli davaların peşindeydi.
Başta farklı düşündük.
Ben doğayla barışık sanayiyi destekliyordum.
Noyan Özkan, her projeyi en ince ayrıntısına kadar araştırılması gerektiğini savunuyordu. Ben de katılıyordum, ama Türkiye’de projeler bürokrasi engeline takılınca işler yürümüyordu.
İlerleyen yıllarda o bana, ben ona düşünsel olarak yaklaştım.
Sonuçta, Türkiye’yi ilgilendiren önemli konularda çok özel haberler yaptık.
Kamuoyunu bilgilendirdik, daha sonra ortaya çıkacak bazı sıkıntıların önüne geçtik.
***
İzmir Barosu’nun başkanı olunca Noyan Özkan’ı bu sefer bütün Türkiye tanımaya başladı.
Böyle bir platformun başkanı olunca, sözleri daha fazla dikkat çeker oldu.
Eğer bugün bu ülkede çevre duyarlılığı geçmişe göre artmışsa bunda Noyan Özkan isminin büyük payı vardır.
Noyan’ı bundan 6 yıl önce kaybettik.
Hem de çok erken kaybettik.
Geçen gün öğrendim, Ekoloji Kolektifi Derneği Noyan Özkan’ın 200 bini aşkın belgeden oluşan arşivini Noyan Özkan Koleksiyonu adıyla dijital ortama taşımış.
Müthiş bir iş olmuş.
Herkesin faydalanmasını öneririm.

Noyan Özkan Koleksiyonu

200 bini aşkın belge, fotoğraf, yazı, rapor...
Böyle bir arşiv kimde vardır.
Söyleyeyim, artık herkesin ulaşabileceği bir noktada...
Hem de tek bir tıkla...
Noyan Özkan’ın ailesi tarafından Ekoloji Kolektifi Derneği’ne bağışlanan hukuk arşivi; araştırmacıların, karar verici toplum kesimlerinin kamusal bilgi kaynağı olarak kullanımına açıldı.
Arşiv, insan ve doğa hakları başta olmak üzere dava dosyalarından; siyaset, tarih, kent ve çevre konulu yazı, gazete kupürü, fotoğraflar ve makalelerden oluşuyor.
Ekoloji Kolektifi Derneği, bu arşivi uluslararası kütüphanecilik standartlarına uygun koşullarda derleyerek dijital bir hafıza oluşturdu. Bu, Türkiye’nin ilk ve şu andaki tek hukukçu arşivi olma özelliğini taşıyor. Arşivde konuya, kişilere, tarihe, taraflara ve yere göre arama mümkün olacak. Dijital kütüphanenin açılışı Noyan Özkan’ın mücadelelerle dolu hayatını ele alan Kutup Yıldızı belgeseli gösterimiyle birlikte yapıldı.
***
Ekoloji Kolektifi Derneği Genel Sekreteri Fevzi Özlüer, “Bilgi ve belge üretiyoruz. Örneğin Noyan Özkan önemli bir tarihi figür, ama harekete geçirdiği dinamikler, oluşumlar ve kişiler çok önemlidir” diyor.
Doğrudur...
Bazı insanlar bazı dinamikleri harekete geçirir.
Ve o isimler aramızdan ayrılsa da hatırlanmaya devam ederler.
Noyan Özkan da benim için o kişilerden biriydi.

Doğayla barışık
projeleri
destekliyorum

BEN yine de çevreyle ilgili şu görüşümü tekrar etmek isterim.
Türkiye’de çevreci hareketlerin büyük katkıları oldu.
Ama bazen de her projeye itiraz eden gruplar da çıktı.
Ben doğayla barışık tüm yatırımları geçmişte de destekledim, bugün de destekliyorum.
Teknoloji çok gelişti, imkanlar çok arttı.
Dünün yanlışlarını engelleyen birçok gelişme yaşandı, yaşanıyor.
Dolayısıyla, kulaktan dolma bilgilerle değil, bilimsel yaklaşımlarla projelere destek vermek ya da karşı çıkmak gerekiyor.
Kimse doğanın kirlenmesini, yok edilmesini istemez.
Ama bazı gerçekleri de beklentileri de yok saymak doğru değildir.
O yüzden doğayla barışık projeleri destekliyorum.

Sınavlar öncesi
biraz daha dikkat

BİR arkadaşımın kızı beni uyardı. Hatta bu uyarısını yerel yönetimlere ve sivil toplum örgütlerine de yapmış.
Sorun şu...
Gençlerimizin girdikleri önemli sınavlar var. Bunlardan biri liseye geçiş sınavı, diğeri de üniversite...
Bu sınavlar öncesinde herkesin duyarlı davranması lazım.
Örneğin Kordon’da bir konser varmış ve müzik geç saatlere kadar devam etmiş.
Tabii uyuyamamışlar, sabaha kadar yatakta dönüp durmuşlar.
Bence böyle günlerde herkesin daha dikkatli davranması gerekir.