Dijitalleşme fırsatı kaçmasın

HÜKÜMET “2018’de seçim yok” diyor.

Haberin Devamı


Ve seçimlerin zamanında yapılacağını fırsat buldukça söylüyor.
Ama sokağa çıktığımızda dillenen başka bir şey var.
“2018’de seçim olur” diyenlerin sayısı hiç de az değil.
Yeni yıl telaşıyla birkaç ay gelip geçer; baharın ilk günlerinde seçim tartışmaları yeniden alevlenir.
Seçim olur ya da olmaz; ona Meclis karar verecek.
Zamanında da olsa, 2019 zaten bir seçim yılı demek...
Cumhurbaşkanlığı, genel seçimler, yerel seçimler peş peşe olacak.
Geçenlerde yapılan anketlere göz attım.
Yıllardan sonra ilk defa Türkiye’nin birinci gündem maddesi ekonomi olmuş, yani terör ikinci sıraya düşmüş.
Bunda askerimizin ve polisimizin başarılı operasyonlarının büyük etkisi var elbette ama ekonomide de global belirsizliklerin arttığını görüyoruz.
Hep söylüyorum.
Ben Türkiye’nin geleceğine inananlardanım.
Ama güçlü bir Türkiye için gündemimizi ters yüz etmeliyiz.
Siyaseti hayatın içinden çekip, ekonomiyi, kalkınmayı, adaleti, evrensel değerleri öne çıkarmalıyız.
Örneğin Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın dediği gibi büyümek için dijitalleşmeliyiz.
Ve bunu bir seferberlik haline getirmeliyiz.
Şunu düşünmemiz lazım.
Bugün genç ve yetenekli beyinlerimiz dünyanın birçok yerindeki teknoloji vadisinde harikalar yaratıyorlar.
Onlara bu imkanları biz vermiş olsaydık, Türkiye’de bu buluşlara imza atmış olsalardı bugünkünden daha farklı bir ülke olmaz mıydık?
Kesin olurduk.
Önümüzdeki fırsatları iyi değerlendirmeliyiz.
O yüzden Ender Yorgancılar’ın dikkat çektiği dijitalleşme seferberliğini çok önemsiyorum.

 
Kaçırdığım konserlere yanıyorum

ADNAN Saygun Kültür Merkezi’nin programını takip ediyor musunuz?
Hemen her gece müthiş konserler oluyor.
Maalesef büyük çoğunluğunu kaçırdığımı itiraf etmeliyim.
Gittiğim birkaç tanesi de 2017’nin benim için unutulmazları arasındaydı.
Neden bazılarını kaçırdım?
Birincisi 2017 bizim için gerçekten yoğun geçti.
Hele son iki ay müthiş bir tempoyla çalıştık.
Türkiye’de ve özellikle İzmir’de, Ege’de sivil toplum örgütleri çok daha güçlendi.
Güçlendikçe de yaptıkları projelerin sayısı arttı.
İnanın medya olarak yetişmekte zorlanıyoruz.
Birinci neden bu; gündemin yoğunluğu...
Ama galiba ikinci neden İzmir trafiğinin giderek yoğunlaşmış olması...
Büyük kentlerde mesafeler kısa olsa da; bir yerden bir yere gitmek artık zorlaşmaya başladı.
Örneğin konserlerin çoğu 20.30 ya da 21.00’de başlıyor.
Ve inanın birçok kişi için bu trafik meselesi sosyal olaylardaki katılımı azaltıyor.
Gece geç saatlere kadar çalışan bizler için bunlar bahane değil.
Bizler gidiyor, katılıyor, büyük bir keyifle izliyoruz.
Ama bu şehir içi trafiğinin etkinliklerin başarısında etkili olduğunu görüyorum.
Yine de Adnan Saygun konserlerini düzenleyenleri tebrik ediyorum.
2017’de güzel işler çıkardılar.

 
Körfezi bir şekilde
geçmek lazım

BEN körfezin bir ucunda oturuyorum; Sasalı’da...
Konserlerin, etkinliklerin çoğu da İzmir’in diğer yakasında yapılıyor.
Dilerim Karşıyaka’ya opera binası bir an önce yapılır da; sanatsal faaliyetlerin dağılımı kentte eşit dağılmış olur.
İzmir körfezle bölünmüş bir kent; o yüzden bir yerden bir yere gitmek için körfezi geçmekten başka şansınız yok.
Bir kere körfez geçiş projesi yapılana kadar deniz trafiğini daha sık kullanmak lazım.
Sefer saatlerine belki de bu konserlere göre yeniden bakmak lazım.
Ve şu körfez geçiş projesinde bir uzlaşmaya varmak lazım.

Yazarın Tüm Yazıları