Paylaş
Mart zor geçti, nisan da zor geçecek. Çünkü hayat durdu. Durunca da kimse iş yapamaz oldu. AVM’ler kapalı, restoranlar kapalı, işletmeler bir süre daha kapalı olacak.
Kimsenin suçu değil.
Devlet doğrusunu yaptı, sosyal mesafeyi koruyabilmek için bir dizi önlemi hayata geçirdi.
Benzer uygulamalar dünyanın her yerinde farklı şekilde uygulanıyor.
New York sokaklarını izliyorum örneğin...
Sokaklarda tek bir kişi bile yok.
Sadece Amerika için değil, dünyanın en önemli şehri gördüğüm New York’ta bile hayat durmuş durumda...
Başkan Trump her gece kameraların karşısına çıkıyor ve gelişmelerle ilgili bilgi veriyor.
Başlangıçta Paskalya’ya denk gelen 12 Nisan’da her şeyin normale döneceğine inandığını söylüyordu.
En son basın açıklamasında süreyi ay sonuna, krizin iyi yönetilememesi halinde ise mayıs sonuna kadar zorlu bir mücadelenin kendilerini beklediğini söyledi.
Amerika bile koronayla mücadelede süre veremiyor, ufuk açıcı bir açıklama yapamıyor.
Türkiye’nin bazı avantajları var.
Önümüzdeki iki haftayı herkes kritik görüyor.
Toplum disiplinli bir şekilde kendi OHAL’ini uygularsa sonuçlar beklediğimizden daha iyi gelebilir.
Turizmde, hizmet sektöründe iddialı bir ülke olduğumuza göre bu işletmeleri yalnız mı bırakacağız?
Bırakmamalıyız...
Devlet elinden geleni yapmalı, yapacaktır da...
Ama önerimi yineliyorum.
Mal sahipleri de, işletme sahipleri de yine devletin göstereceği yöntemlerle bir orta yol bulmak zorundadır.
Avrupa’nın önemli ülkeleri bazı açıklamalarda bulundu.
Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Macron, örneğin Almanya Başbakanı Merkel, “Hiçbir işletmenin batmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Türkiye de yapacaktır.
Ama devlet de yalnız bırakılmamalıdır.
1 Nisan şakası gibi
BİRİ yılın başında “1 Nisan’da, belirsiz bir süre için, dünyanın büyük kısmı evde olacak” deseydi.
Ona galiba 1 Nisan şakasını yılın başında yaptın, kendine gel derdim.
Ama öyle oldu.
Koronavirüs öyle bir şaka yaptı ki hepimize evden çıkamaz olduk.
Hepimizin şimdi sabrı sınanıyor.
İyi ki kamu bankaları var
GEÇEN gün de yazmıştım. Geçen sürede alınan kararları görünce bir kez daha yazmak istedim.
İyi ki kamu bankaları var.
Kamu bankalarının da özelleştirilmesi gerektiğini savunan çok kişi oldu.
Birçok iktisatçı gibi ben de mevcut bankaların özelleştirilmesinde aceleci davranılmaması gerektiğini yazmıştım.
Böyle krizler bir kez daha gösterdi ki; iyi ki kamu bankaları var.
Kamular örnek ve destekleyici kararlar aldıkça özeller de onları takip etti.
Hele bizim gibi ülkelerde kamunun düzenleyici etkisini unutmamak gerekir.
Bu gerçeğin görülmesinden mutluyum.
Bir demet edebiyat
Kitabın ismi böyle...
“Bir demet edebiyat...”
Yazan Yusuf Ziya Ulusoy...
Benim çok değer verdiğim, çok sevdiğim, İzmir Tevfik Lisesi’nden hocam, yöneticim...
Bu kitabı 14 Eylül 2019’da, 90 yaşına girdiği gün çıkardı.
Ulusoy’u tanıdıkça çok farklı, çok yönlü olduğunu hep fark etmişimdir.
Hiç bitmeyen bir enerjisi vardır.
Yıllar önce Yeni Asır’da, Demokrat İzmir’de, Ege Ekspres’te yazılar yazdı.
Dünya dönerken, Türkiye değişirken hep tanıklık etti.
Kitap o yazıların bir kısmından oluşuyor.
Kitabı okurken yakın tarihe gittim.
Türkiye’nin demokrasiye geçişine, geçerken çektiği sancılara, toplumun dönüşümüne ve birbirinden çok farklı konulara...
Yusuf Ziya hocamın bize anlattıklarını hiç unutmadım.
Bizlerin iyi Türkçe konuşmamızı, dilimize hakim olmamızı isterdi.
Türkçe’nin zenginliğini aslında ben o yıllarda daha iyi keşfettim.
Kelimelerle oynamayı, cümlelerle dans etmeyi bana öğreten insanlardan biridir.
Ve bir şey daha öğretti Yusuf Ziya hocam...
Değerlerimize sahip çıkmayı, ilkelerle yürümeyi, hayatın gustolarının farkında olmamızı...
O yüzden kitabının ismi gibi hayatı bir demet edebiyat gibi görenlerin ilgisini çekecektir.
Yusuf Ziya Ulusoy, sayısız ödülün sahibidir.
12 kitabın yazarıdır.
Sanatın, edebiyatın, kültürün, eğitimin içinde başarılarla geçmiş 90 yıllık bir öykünün sahibidir.
Benim hayatımda “İyi ki var” dediklerimden biridir...
Değerli hocam kitabınızı büyük bir keyifle, zevkle okudum bu koronalı günlerde...
Biraz geçmişe gittim, biraz gelecekle ilgili hayaller kurdum.
Bütün öğrencileriniz adına teşekkür ederim.
Paylaş