Çevre Bakanı Kurum’dan bir ricamız var

Aynı mektubu Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Turizm, İçişleri Bakanlıkları ile İzmir Büyükşehir ve Çeşme belediyelerine de bilgi amaçlı yolladı.
Mektup şöyleydi;
“Yıllardır artarak devam eden çevre ve gürültü kirliliği Alaçatı ve Çeşme turizmini baltalamaya, rezervasyon iptallerinin artmasına sebep olmaya devam etmektedir. Çeşme Belediyesi gürültü ile etkin mücadele etmek için 2019 Mayıs ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurup yetki devri talep ettiğini, ancak yetkinin hala kendilerine verilmediğini belirtti. Çevre kirliliği ile ilgili mağduriyetlerin giderilmesi için kontrollerin yapılabilmesi amacıyla yetki belgesinin Çeşme Belediyesi’ne verilmesini Alaçatı Turizm Derneği olarak önemle arz ederiz...”
***
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bu konudaki hassasiyetini biliyorum. Son günlerdeki açıklamalarını dikkatle okuyorum. Sürekli modern, çağdaş, akıllı kentleşmeden söz ediyor.
Ben bu isteğe olumlu cevap vereceğini düşünüyorum.
Kurum, örneğin İzmir İl Müdürü Ömer Albayrak’ı arasa, eminim Albayrak da bu izne karşı olmadığını söyleyecektir.
Fırsat bulmuşken yazmalıyız.
Ömer Albayrak, son yıllarda gördüğüm en titiz bürokratlardan biri... İzmir’i de çok iyi tanıyor.
***
Celal Bayraktaroğlu, aynı mektubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da yollamış.
İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı yapmış Cumhurbaşkanı, bu konuları Türkiye’de en iyi bilen kişi.
Erdoğan’ın da bu talebe uygunluk vereceğinden hiç şüphem yok.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da yeni bir Çeşme planları yaparken de bu isteğe duyarsız kalacağını düşünmüyorum.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son günlerde Çeşme için yapılan mafya iddialarına sert bir şekilde yanıt vermişti. Soylu’nun da Çeşme’yi yakından takip ettiğini biliyorum. Bu talebe destek verecektir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer zaten bu yetkinin Çeşme Belediyesi’nde olması gerektiğini, gereken desteği de büyükşehir olarak vereceklerini çoktan açıklamıştı.
Ve Ekrem Oran...
Çeşme’yi o kadar iyi tanıyor ki, bence bu yetki Çeşme Belediyesi’nde olmalı.
Yerinde, zamanında müdahale edilmeli.
Sezon bitmeden bu devir olacaktır diye düşünüyorum.

Gürültü kirliliğine
artık son verelim

ÇEŞME yazdığım her cümleyi isterseniz siz Bodrum, Marmaris, Fethiye, Ayvalık, Kuşadası, Asos, Gümüldür, Akçay, Edremit, Dalyan diye yazabilirsiniz.
Çünkü bu gürültü kirliliği her yerde biliyorum.
Turizmin olmazsa olmazı eğlencedir.
Ama eğlence kentin içinde, tam göbeğinde ve sınırsız değildir.
Tatil yapanlar kadar ertesi sabah işe gidenleri de unutmamak gerekir.

Alaçatı’ya insanlar
boşuna mı yatırım yaptı

GEÇENLERDE bir dostumla Alaçatı’da karşılaştık.
Yıllardır Çeşme’ye gelir ve Alaçatı’nın o butik otellerinde kalır.
Dedi ki;
“Deniz, bu benim son gelişim. Böyle bir gürültüye dünyanın hiçbir yerinde izin verilmez. Çok sevdiğim Alaçatı’ya bir süreliğine veda edeceğim ya da sadece kışları geleceğim.”
Alaçatı’ya yatırım yapanlar boşuna mı yaptı?
Türkiye’nin en modern, örnek gösterilen yerine bu insanlar boşuna mı inandı?
Birkaç işletme 20 gün iş yapacak diye o güçlü imaj yerle bir mi edilmeli?
Türkiye turizm ülkesi olmak istiyorsa bu yanlışlara izin vermemeli.

Denetimlere itirazım yok

BİRÇOK okurum bana ulaşarak eleştiride bulundu.
Nedeni şu;
Özellikle hafta sonları artan Çeşme girişindeki kontroller...
İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın ile bu konuyu konuşmuştum.
Kendisi de “Vatandaşlarımızın anlayışına sığınıyoruz. Bunu onların emniyeti için yapıyoruz. İçleri rahat olsun” demişti.
Ama geçen hafta sonu biraz uzun kuyruklar olmuş.
Birincisi bunu Aşkın’a iletmiş olayım.
İkincisi de bu eleştirileri yapan okurlarıma bir notum var.
Ben bu kuyruklardan şikayetçi değilim. Herkes gibi ben de bekliyor, istendiği takdirde kimliğimi uzatıp veriyorum.
Ve bunun caydırıcı olduğuna inanıyorum.

İyi ki İbiza’da değiller

KENDİLERİNİ işletme, eğlence mekanı diye zanneden ve müthiş müzik yaptığını düşünen o DJ’lerin müzik listelerini ezbere öğrenmiş oldum. Hepsini şaşırmadan sırayla sayabilirim. Gecenin bir yarısında oyun havası, roman havası filan derken, güçlü bir müzikle final yapıyorlar.
Söyleyeyim.
İyi ki İbiza’da, Mikanos’ta filan iş yapmıyorlar.
Bir gün bile açık tutmazlar.
Hepsi batarlar...
Beyler, bayanlar...
Bir yer bu kadar mı aşağıya çekilir.
Yazık...