Bu üslup bana iyi geliyor

Ben her alanda, her zaman kullandığımız dilin yumuşak olması gerektiğini düşünüyorum.
O zaman süreçleri yönetmek çok daha kolay oluyor.
Neden yine bu konuya girdim; anlatayım.
İzmir’in bekleyen bazı projeleri var.
Bunların başında Çiğli tramvayı geliyordu.
Ulaştırma Bakanlığı’ndan bir türlü imza çıkmıyordu.
Oysa seçim döneminde bu konuyu en fazla dile getiren isimlerin başında AK Parti’nin adayı Nihat Zeybekci vardı.
Zeybekci tramvayı uzatacaklarını, hatta Körfez Geçiş Projesi’yle iki yakayı birleştireceklerini söylemişti.
Ben de bunu destekleyen yazılar yazdım.
Tunç Soyer de benzer açıklamalar yaptı.
Zaten Kocaoğlu döneminde başlayan, projelendirilen bir konuydu bu...
Seçimler oldu, bitti.
İzmir’in yeni başkanı Tunç Soyer oldu.
Soyer birkaç açıklamasında projenin imza aşamasında olduğunu dile getirdi.
Zaten epeydir bekleyen bir imza olduğu için bizler de bunu sürekli gündemde tuttuk.
Sonra devreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ girdi.
Dağ; büyükşehir ile bakanlık arasında adeta bir köprü vazifesi yaptı.
Bütün sürecin içindeydi.
Ve sonunda, gecikmeli de olsa imzanın atıldığı haberi salı günü bize ulaştı.
Soyer sosyal medya hesabından imzayı duyurdu, Ulaştırma Bakanlığı’na, Hamza Dağ’a teşekkür etti.
Hemen birkaç dakika sonra da Dağ bir mesaj paylaştı ve “Ne demek, nazik tavrınız için biz teşekkür ederiz. Buca metrosu için onay geldiğinde ‘Şimdi sıra Çiğli tramvayında’ demiştik. Çiğli tramvayı da onaylandı. Balıkçı barınağı için çalışmalara devam ediyoruz” dedi.
Ben siyasette böyle üslubu seviyorum.
Bu yumuşak tonun bana iyi geldiğini söylüyorum.
Tunç Soyer’e, Hamza Dağ’a ben de teşekkür ediyorum.

 
Medya neden önemli?

DEMOKRASİ için medyanın varlığı çok önemli. Medya objektif kaldığında, toplumsal olaylar üzerine gittiğinde çok farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.
Medyanın bazı projeleri unutmaması, takip ediyor olması da çok önemlidir.
Bakın tramvay konusunda ben sayısız yazı yazdım.
Diğer meslektaşlarım destek verdiler.
Sütunlarımızda konuyu sürekli işledik ve gündemde tuttuk.
Medya aynı zamanda denetleyen, uyaran olduğunda gerçekten toplum fayda görüyor.
Tramvayı bekliyoruz.
Şahsen ben Körfez Geçiş Projesi’ni çok önemsiyorum.
İkinci çevre yolunun çoktan başlamış olması gerektiğini düşünüyorum.
Bu projelerin de takipçisi olacağımı buradan yazıyorum.

 
Bu iklimi önemsiyorum

HAMZA Dağ ve Atilla Kaya AK Parti’nin İzmir’deki en etkin isimleri...
Her ikisini de uzun yıllardır tanıyorum.
Partilerinde farklı görevler aldılar ve şimdi İzmir’in milletvekili oldular.
İzmir’in konularına hakim olmaları bana göre bir şans...
Elbette diğer milletvekillerinden de katkı bekliyoruz.
Ve İzmir’deki bu diyalog ikliminin vekiller arasında daha fazla olmasını bekliyoruz.
İl başkanları toplanıyor.
Sivil toplum örgütlerinin başkanları bir araya geliyor.
İzmir’in vekillerinin de vereceği fotoğraf Türkiye’ye örnek olacaktır.

 
Ve Buğra Gökçe

TUNÇ Soyer başkan seçilince en doğru, en isabetli kararlarından birini Genel Sekreter Buğra Gökçe’yle çalışmaya devam etmekle aldı.
Genellikle kadro değişimine danışmanlar zorlarlar çünkü...
Buğra Gökçe İzmir’e geldikten bir süre sonra genel sekreterliğe atandı.
İzmir kamuoyuyla kurduğu diyalog, çözüm odaklı yaklaşımı çok takdir gördü.
Ve bu ilginin halen devam ettiğini görüyorum.
Daha da önemlisi Buğra Gökçe’nin hükümeti de ilgilendiren yatırım kararlarında Ankara bürokrasisiyle, bakanlıklarla, milletvekilleriyle olan diyaloğu da süreçlerin hızlanmasında yardımcı oldu.
Tramvayın imza sürecinde bunu izlediğim, gözlemlediğim için yazmak istedim.