Bu konuda duygusal değil gerçekçi olmalıyız

HASSAS bir konu biliyorum ama üzerine gitmekte fayda var.

Haberin Devamı

 

Evinde bir evcil hayvan besleyen, öncesinde sokak köpeklerine yetebildiğim kadar sahip çıkan biri olarak yazıyorum.

Sokaktaki dostlarımızı hepimiz düşünmeliyiz.

Ama herkes çok iyi biliyor ki; bir şeyler yapmamız da gerekiyor.

İnsan sağlığını öncelikli tutan, hayvanlarımızı da koruyacak bir yasayı yeniden yapmalıyız.

AK Parti, Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe hazırlanıyor. İngiltere’deki düzenlemeye benzer bir teklif hazırlandı. Teklifte sahipsiz köpeklerin uyutulmasına ilişkin düzenlemenin de olacağını söyleniyor.

Her belediye, barınaklarındaki kapasite kadar köpeğin fotoğraflarını çekerek internet sitesinde sahiplendirme ilanı yayınlayacak. Her bir köpeğin sahiplenilmesi için 30 gün beklenecek.
30 gün sonunda sahiplenilmeyen köpekler uyutulacak.

Haberin Devamı

Sahiplenilen hayvanlara ise çip takılacak. Sahiplenen kişinin sorumluluklarını yerine getirip getirmediği takip edilecek.

Toplumun hassasiyetini dikkate alarak yasa yeniden şekillenebilir.

Bu yasada mutlaka hayvan derneklerinin de statüsünün yeniden değerlendirilmesinde ihtiyaç var.

Çünkü Türkiye’nin gerçekleriyle bazen uymayan projeler gelişebiliyor.

Burada duygusal değil soğukkanlı bir duruşa ihtiyaç var.

Ve bu yasa Meclis’teki bütün partilerin ve uzmanların görüşleriyle şekillenmeli.

Türkiye bazı yasaları başka ülkelerden aldı ama bize uymadı.

Hayvanları Koruma Kanunu’nu da o yasalardan biri...

Birkaç yılda bir yasayı düzenlemek yerine bu sefer doğru adımları atalım.

 

 

Yapay zeka ofisi devrede

yasalar da onaylandı

 

EURONEWS’te bir haber ilgimi çekti.

Avrupa Birliği Komisyonu, AI Ofisi için ulusal uzman ve avukatları işe almaya başladı.

Bu arada AI Ofisi’ni kimin yöneteceği yaz sonunda belli olacak.

Komisyon bünyesinde bir iç departman olacak Yapay Zeka Ofisi, kuralları denetleyecek ve AB düzeyinde yapay zeka politikası için merkezi bir koordinasyon organı olarak görev yapacak.

Haberin Devamı

27 üye devletin yürütme organları, kurumları, şirketleri ve AB içindeki diğer bölümler koordine edilecek.

Yapay Zeka Yasası, 21 Mayıs’ta AB bakanları tarafından resmi olarak onaylandıktan sonra haziran ayında resmen yürürlüğe girecek.

Kuralların yürürlüğe girmesiyle birlikte şirketlerin uyum süreleri de yaklaşıyor.

Türkiye’nin bu yeni dünyaya adapte olması, gerekli yasaları çıkarması ve insanımızı geleceğe hazırlaması gerekiyor.

O yüzden Türkiye gerçek gündemine dönmeli ve içeride kısır tartışmaları bırakıp geleceğe odaklanmalıdır.

 

 

Rekabet güzeldir hele

futbolda daha güzeldir

 

BU sene müthiş bir rekabet var futbolda...

Rekabetin güzel yönlerini bilenler ve içselleştirenler için hiç sorun yok; ama taraftarlıkla fanatiklik arasında gidip gelenler için ortada bir sorun var.

Haberin Devamı

Kendi oğlumdan biliyorum ve bunu kendisine anlatmaya çalışıyorum.

Evet; gerçekten de rekabet güzeldir ve bunu çocuklarımıza anlatmak zorundayız.

Kazanmak ya da kaybetmenin dünyanın sonu olmadığını söylemeliyiz.

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki rekabet, saha dışına taşarak toplumda gereksiz tartışmalara ve gerginliğe yol açtı. Bu durum futbolun gerçek ruhunu ve taraftarlığın önemini gözden kaçırıyor.

Futbol, taraftarlar arasında sağlıklı bir rekabetin ve dostluğun en güzel örneklerinden biridir. İngiltere'de Liverpool ile Manchester United, İspanya'da Barcelona ile Real Madrid arasındaki rekabet, sadece saha içinde değil, aynı zamanda tribünlerde de büyük bir coşkuyla yaşanır. Taraftarlar, takımlarını tutkuyla desteklerken, birbirlerine saygı gösterirler ve bu rekabetin tadını çıkarırlar. Bu, futbolun en güzel yanlarından biridir.

Haberin Devamı

Bizde ise bu rekabetin dozajı kaçtı. Fanatizm, sağlıklı rekabetin ötesine geçerek düşmanlık ve şiddetin bir ifadesine dönüştü. Tribünlerde yaşanan çatışmalar ve tartışmalar, futbolun gerçek amacını unutturuyor ve toplumu germeye başlıyor. Yine de bu tür olumsuzluklar bizi futbolun gerçek değerlerinden uzaklaştırmamalı.

Taraftarlık, bir topluluğun bir araya gelmesini sağlar ve ortak bir tutkuyu paylaşır. Tribünlerdeki coşkulu tezahüratlar, takım sevgisinin ve birlikteliğin bir göstergesidir. Futbol, insanları bir araya getirir ve toplumsal bağları güçlendirir. Bu nedenle, futbolun gerçek ruhunu anlamak ve korumak önemlidir.

Taraftarlar olarak, sağlıklı rekabetin ve dostluğun güzelliklerini yaşamalıyız. Birbirimize saygı göstermeli, dostluk içinde rekabet etmeli ve futbolun tadını çıkarmalıyız.

Haberin Devamı

Futbol taraftarlığı, tutkunun ve rekabetin güzel bir örneğidir. Bunun sağlıklı sınırlar içinde kalması ve fanatizme dönüşmemesi önemlidir.

Ben bunları oğluma, Atlas’a böyle anlatıyorum.

Siz de anlatın, hepimiz anlatalım.

 

Trafikte İstanbul gibi olduk

 

EVET...

İstanbul gibi olduk.

İzmir’de artık bir yerden bir yere giderken saatleri direksiyon başında harcamaya başladık.

Kaza olduğunda bu kaosu anlıyorum da; bazen akan bir trafiğe rağmen bu sıkışıklık yaşanıyor.

Demek ki; kentin bazı yerlerine küçük rötuşlar yapmak gerekiyor.

Ve bunu bir an önce yapmak da gerekiyor.

Çünkü diğer büyük projeleri yapmak için ne yeterince kaynak ne de o motivasyonu görebiliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları