Bu fikir birliğini önemsiyorum

SON dönemde hoşuma giden bir fikir birliği var.

Haberin Devamı



İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri kenti ilgilendiren bazı konularda proje birliği, işbirliği, güç birliği yapıyor.
Örneğin Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi projesini geliştirdiler.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin İzmir ziyaretinde bu konuyu Mahmut Özgener bakanın önüne koydu ve destek istedi.
Bakan Pakdemirli de; projenin takipçisi olacağını söyledi ve destek verdi.
Diyorum ki...
İzmir’in öne çıktığı konular var.
Yine çok dile getirilen bir projeyi hatırlatayım.
Nihat Zeybekci’nin Ekonomi Bakanlığı döneminde ısrarla takip ettiği bir konu vardı.
O da İzmir’in serbest bir şehir gibi görülmesiydi.
Singapur örneğinde olduğu gibi İzmir’in bazı bölgelerinde serbest bölgeler, serbest şehirler kurulması fikri konuşuluyordu.
Her konuda değil ama seçilmiş temalarda bu proje denenebilir.
Aslında İzmir’in çok başarılı bir serbest bölgesi var.
Ege Serbest Bölgesi tek başına birçok kentten, hatta bölgeden daha fazla ihracat yapıyor.
Çok önemli markalar burada üretimlerini gerçekleştiriyor.
İzmir’in bu deneyimleri, egzersizleri var.
Yine örneğin...
İzmir’in yüksek teknolojide, hizmet sektöründe gideceği çok yol bulunuyor.
Serbest bölgeleri birer kuluçkahanelere dönüştürelim.
Dünyanın dev teknoloji şirketlerine buralardan yazılımlar yapalım, kendi markalarımızı, teknoloji üslerimizi kuralım.
Bana çok iyi bir fikir gibi geliyor.
İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri iyi ve pozitif bir sinerji yakaladılar.
İzmir’i, bölgeyi ilgilendiren konularda yol gösterici olabilirler, bakanlıklarla teması hızlandırabilirler, projelerin hızlandırılmasını sağlayabilirler.
Bu birlikteliği İzmir adına çok değerli buluyorum.

 
EXPO’ya yine aday olalım

“İKİ kere yenildik, üçüncüye niye olalım” diyeceksiniz.
Ben olmamız gerektiğini düşünenlerdenim.
Çünkü fuarcılık İzmir’in DNA’sında var. Büyük fuarcılığın etkisi sadece İzmir’e değil, bütün Ege Bölgesi’ni etkileyecektir.
Her ne kadar teknolojideki gelişmeler, fuarcılığın yönünü değiştirse de, EXPO’larda kimliklerini değiştiriyor. İlgi azalmıyor aksine artarak devam ediyor.
EXPO’lar hep benzer coğrafyalara gidip geldi. Türkiye EXPO yönetimi için de yeni bir adres anlamına geliyor.
İzmir’in iki yarışta edindiği tecrübeyi unutmamak gerekiyor.
Bunu da çok değerli buluyorum. Kentin geleceğini ilgilendiren bir konu olduğunda İzmirlilerin nasıl bir araya geldikleri, ortak bir hedefe kitlendikleri de unutulmamalı.
Ben EXPO’ya yeniden aday olmamız gerektiğini düşünüyorum.

 
Belediye çalışsın da
biz de temiz olalım

İZMİR’de bir toplantıdan çıkmış, arabama doğru yürüyordum. İki genç oturmuş, çekirdek yiyor kabuklarını sağa sola atıyorlardı. Üstelik hepimizin kullandığı caddelerin birinde otoparkçılık yapmaya çalışıyorlardı. Önlerinden geçtim, dayanamadım geri dönüp sordum.
“Bu attıklarınızı kim temizleyecek” diye...
Sorduğuma soracağıma pişman oldum.
Bana neymiş, bize neymiş.
Hesap sormak bana mı kalmış.
Ne varmış...
İki genç delikanlı; illegal bir şekilde otoparkçılık yaptıkları gibi bir de kentin sokaklarını çöpe döndürüyorlar.
Eve geldim, Berna’ya anlattım.
“Ya bir şey yapsalardı” demez mi?
Niçin endişelendiğini biliyorum.
Ama birilerinin de yanlışa yanlış, doğruya doğru demesi gerekir.

 
Sokaklarımıza
zeytin ve turunç

ATİNA’nın, Selanik’in sokaklarında zeytin ve turunç ağaçları vardır. Aslında Balkanlar’ın, Yunanistan’ın sokaklarında meyve ağaçlarını çok sık görürsünüz. Türkiye’de de turunçlu sokaklar var. Aydın, Nazilli’de bazı sokaklar öyle. İzmir’in de bazı caddelerinde zeytinle turunç denendi ve tuttu da... Ben daha fazla sokakta bu meyve ağaçlarını görmek isterdim. Çok dekoratif duruyor, sokaklar daha güzel görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları