Bir kira bir yuva İzmir yine örnek

Ve örnek modellerle yaralar sarılmıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde “Bir kira bir yuva” kampanyasına binlerce İzmirli katılmıştı.
Bana göre Türkiye’ye örnek bir projedir.
Depremde evini kaybetmiş yurttaşlar ile kira desteği vermek veya boş durumdaki evini kullanıma açmak isteyen kişileri buluşturan “birkirabiryuva.org” ile 12 milyon liralık katkı sağlandı. Kampanyayla 354 kişi kira desteği vereceğini, 382 kişi evini paylaşacağını söyledi.
Bu rakamlar her saat, her gün artıyor.
Ben İzmirlilerin bu süreçte de yaraların sarılmasında büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer deprem anından hemen sonra bölgeye gitti.
Bölgedeki ihtiyaçları tespit edip İzmir’e döndü.
Gaziemir Fuar İzmir, Kültürpark Celal Atik Spor Salonu ile Çankaya’daki APİKAM’ı gezdim.
Buraya ulaştırılan insani yardım malzemeleri paketleniyor, yükleniyor ve ihtiyaç sahiplerine gönderiliyor.
Depremin ilk 8 gününde İzmir’den depremin etkilediği illere toplam 147 tır, 119 kamyon, 3 uçak, 3 gemi, 1 otobüs kargo ile yardım ulaştırılmış.
487 bin 872 adet battaniye, 7 bin 700 adet yorgan, 848 bin parça giyim malzemesi, 23 bin 500 gıda paketi, 32 bin 500 bebek bezi ve maması, 622 bin litre içme suyu, 9 bin 600 soba ve ısıtıcı, 172 ton yakacak, 65 adet jeneratör ve tonlarca insani yardım malzemesi sevk edildi.
Hatay ve Osmaniye’de sahra mutfağı kuruldu; günde 16 bin kişiye sıcak yemek veriliyor. Adıyaman mutfağı ise dün yola çıktı.
İzmir bir deprem şehri...
Ve son yaşadığımız depremdeki uygulamalar, projeler büyük bir deneyim.
“Umut Hareketi” ile “Bir Kira Bir Yuva” kampanyalarıyla ulaşılan bağış rakamı ise 60 milyon lirayı geçmiş.
Bu rakamların katlanacağını düşünüyorum.

Üniversiteler çalıştı
yol haritası çıkarıldı

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremsellik araştırması ve zemin davranış modelinin çıkartılması için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile birlikte bir çalışma yürütüyor.
Yapı envanteri için de İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzalandı. Bayraklı’da 31 bin 146 yapının kimlik belgesi hazırlandı. Bornova’da 62 bin yapının incelemesi tamamlandı. Fay hatları ve zemine yönelik araştırma da sürüyor.
Başkan Soyer ile konuştum. Diyor ki; “İzmirlilerin öncelikle yaşadıkları kentte, yaşadıkları binalarda kendini güvende hissetmeleri gerekiyor. Bunun için Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini hayata geçiriyoruz. Hem kentteki mevcut yapı stokunun envanteri için çalışmalara başladık, hem de depremsellik araştırması ve zemin davranış modelinin çıkartılması için harekete geçtik. İzmir’de herkesin kendini güvende hissetmesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz...”
Bunun için kenti etkileme riski taşıyan deniz ve karadaki fay hatları inceleniyor. 100 kilometre yarıçapındaki tüm diri faylar haritalandırıldı.
Karadaki deprem araştırmalarında bütün dünyada kullanılan hendekli paleosismolojik sistemi kullanıldı.
Denizde 37 noktada sondaj yapılarak tabandan örnekler alındı. ODTÜ Deniz Paleosismolojisi Araştırma ekibi sadece eski depremleri değil, tsunamilerin ve deniz tabanındaki gevşek malzeme içinde gelişen eski heyelanların izlerini de takip ediyor.
10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendisin yer aldığı depremsellik araştırması yakında bitirilecek.

Zaman kısıtlı
dönüşüm şart

İZMİR’de 903 bin 803 yapı var.
İncelemeler devam ediyor.
Binalar tek tek kayıt altına alınıyor.
Ama depremin ne zaman olacağı belli değil.
O yüzden kentsel dönüşümü hızlandırmalıyız.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu eylem planı elbette çok önemli...
Ama devletin de yapması gerekenler var.
Son depremden sonra yeni bir kentsel dönüşüm yasasına ihtiyaç var.
Herkes çok iyi biliyor ki; bu dönüşümü gerçekleştirmek kolay değil.
Hem zaman istiyor, hem de kaynak...
Daha fazla gecikmeyelim.
Bu dönüşümü gerçekleştirelim.