Bayraklarımızı asalım bayramımızı kutlayalım

BÜYÜK bir ailenin üyesiyim. Çocukluğum o kalabalıklar arasında ve ailenin büyüklerinin hikayelerini dinleyerek geçti. Bazılarını defalarca ve her seferinde aynı heyecanla dinledim.

Haberin Devamı

 

Büyükbabalarımın, büyükannelerimin anlattıkları masal gibi gelirdi.
Yokluk yıllarından yeni Cumhuriyet’in o müthiş hikayeleri beni hep etkilemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna, yeniden var oluşuna tanıklık eden büyüklerimin her biri benim gözümde birer kahramandı.
Aynı zamanda vatanseverdi, insan severdi, hayvan severdi.
Onların azimleri, bitmeyen hayalleri, bir ülkeyi yeniden yaratmak için gösterilen çabaları ve onların yaşadıkları benim için gerçekten önemli...
Bu anıların bazıları yazılı bende, bazıları kayıtlı arşivlerimde, bazıları da hafızamda...
Onları zaman zaman oğlum Atlas’a anlatıyorum.
Bu ülkenin zor şartlarda kurulduğunu, değerini bilmemiz gerektiğini söylüyorum.
Dinliyor, beni anladığını düşünüyorum.
Türkiye birkaç yıl sonra Cumhuriyet’in 100’ücü yılını kutlayacak.
Eksiklerimiz olabilir ama ben Türkiye’nin geleceğine hep inananlardanım.
Birlikte olduğumuzda daha güçlü olduğumuzu da biliyorum.
Anadolu’nun her yerini, her şehrini gezmiş, dolaşmış bir gazeteci olarak bu ülkenin çok kıymetli olduğunu da biliyorum.
100’üncü yılda Türkiye daha güçlü bir demokrasiye sahip olmalı.
Bunu başkaları için değil; kendimiz için, Türkiye için yapmalıyız.
Cumhuriyet’in bize verdiği özgüven, özgürlük ve hayal etme gücüyle daha iyisini yapacağımıza inancım da tam...
Atatürk’e, Cumhuriyet’i kuran kadrolara, Türkiye’nin büyümesine katkı koyan herkese ve bu ülkenin her bireyine sonsuz teşekkürler…
Bayraklarımızı asalım, bayramımızı kutlayalım.

Haberin Devamı

 
Bir üniversite çok şey demek

DOKUZ Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ile sohbet ettik.
Tıp Üniversitesi’nde her şeyin kontrol altında olduğunu ancak son bir haftada hasta sayısında gözle görülür artış olduğunu söyledi.
Ağır hasta çok yok ancak son gelen rakamlar kasım, aralıkın zor geçeceğini şimdiden gösteriyor.
Entübe olan sayısı hastanede yok gibi, kapasitede de bir sıkıntı yok ancak bu gidişatı tersine çevirecek önlemleri de almak gerekiyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 1 milyarın üzerinde bir bütçesi var, 70 binden fazla da öğrencisi...
Hotar’a “Bu yılı online eğitimle mi kapatırız?” diye sordum.
Kışı iyi yönetebilirsek; ikinci dönemde üniversitelerin yüz yüze eğitime açılabileceğini düşünüyor.
Ben de aynı görüşteyim.
Ben en başından bu yana okulların, üniversitelerin açık olması gerektiğini savunanlardanım.
Gerekirse başka alanlarda, özgürlüklerimizde kısıtlamalara gidelim ama okulları açalım.
Tam gün ve bütün hafta mümkün olmuyorsa da hibrit bir modelle eğitim devam etmeli.
Çünkü 50 binlerin üzerinde vaka sayısı olan Fransa şimdi öyle yapıyor.
Dünyanın her yerinde okullar açık, bazı yerlerde kısıtlamalar üst düzeye çıkarılmış durumda.
Ama hep söylüyorum.
Çocuklarımızın eğitimden daha önemli hiçbir şey yok.
Ve bu konuda iyi bir sınav veremediğimizi düşünüyorum.
Biz büyükler akıllanmadığı, gerekli önlemleri almadığımız sürece bu süreç böyle olacak.
Bir şey daha...
Üniversiteler oldukları kentlere büyük bir dinamizm katıyorlar.
Hem ekonomilerini geliştiriyor, hem de sosyal hayatları...
Şimdi öğrenciler evlerinde ve memleketlerinde oldukları için üniversitelerine gidemiyorlar.
Düşünsenize kayıpları...
Kovid 19, bu salgın birçok şeyi yeniden gözden geçirmemize neden oluyor.

Haberin Devamı

 
Büyük toplantıları
ertelemek lazım

BENCE bir süreliğine, en azından kasım ve aralık ayları için geniş katılımlı toplantıları erteleyelim.
Çünkü beş, altı kişiden sonra ortamı korumak gerçekten zor oluyor.
Birçok kişi çekindiği için toplantıya gelip gelmemekte tereddüt ediyor.
Gelse bile verim düşüyor.
İki ay için bu toplantıları ertelesek sanki bir şey kaybetmeyiz diye düşünüyorum.

  
Makulde buluşmak

SOSYAL medyada canavarlaşan, normal hayatta kedi gibi olanlar var ya...
Bir orta yerde dursanız.
Gerçekten bu kadar zor mudur, makulde buluşmak.

Yazarın Tüm Yazıları