Paylaş
Tünelin ucundaki ışığı gördük. Aşılar geldikçe, günlük aşı sayısı arttıkça umutlarım daha da artıyor.
Önümüzdeki haftadan sonra 40 yaşın altındakiler de aşılanmaya başlayacak. Temmuz sonuna kadar 18 yaşına kadar olan gençlerimiz de...
Bir de altı ay sonrası üçüncü aşıları da temin edebilirsek; işte o zaman pandemiyi günlük hayatımızdan çıkarabileceğimizi düşünüyorum.
Üstelik yıl sonuna doğru ilaçların da çıkacağını düşünürsek; daha da umutlanıyorum.
Bilim insanları daha sonraki süreçlerle ilgili çalışmalarını devam ettiriyorlar.
Artık bu çalışmaları da sıkı takip etmeye başladım.
Şimdilik üçüncü aşıyı tavsiye ediyorlar ama sonrası için veriler toplandıktan sonra adımlar atılacak.
Türk aşılarının da piyasaya çıkacağını düşünürsek, önümüzdeki yıla çok daha avantajlı gireceğimiz artık kesin...
Aşı olmayanlara bir yaptırım getirilebilir mi tartışılıyor.
Olmak istemeyenler için yasal bir yaptırım elbette getirilemez.
Buna karşıyım.
Olmak istemeyen zorla aşıya getirilemez belki ama bilinçlendirmek için kampanyaların yapılabileceğini düşünüyorum.
Belki de aşı olmayanlar için bazı tedbirlerin devam etmesini sağlamak da teşvik edebilir.
Örneğin aşı olmak istemeyen olmasın; ama o zaman restoranlara giremesin.
Örneğin kalabalık toplantılara, konserlere de giremesin.
Girişte HES kodunu, aşı karnesini gösterenler içeri alınsın.
Bunu yapan ülkeler var.
Biz de tartışmalıyız.
Kampanya filmini beğendim
FRANSA’nın aşı kampanyasıyla ilgili çektiği filmi çok beğendim. Koltuğa oturan biri aşı olduğunda restoranlar açılıyor. Bir başka kişi aşı olduğunda iş yerleri açılıyor. Bir başka kişi olduğunda konser salonlarının kapıları açılıyor. Gerçekten de öyle... Aşı olmadan, toplumun yüzde 70’i bağışıklık kazanmadan bu virüsten kurtulmak zor gibi gözüküyor. Biz de böyle filmler çektirmeliyiz. Bu yazı iyi değerlendirmeliyiz.
Genç takımımızdan
çok umutluyum
ÇARŞAMBA günü Galler ile oynayacağız. İtalya maçından sonra Galler karşılaşması bizim için daha da önem kazandı. Bakü’deki maça ben de gidiyorum. Milli takım formasını giyip tribünlerde olacağım. Azerbaycan Bakü’de evsahibi gibi olacağız. Dilerim ikinci tur için avantajlı bir skor alırız.
Türk futbolunun kurtuluşu altyapıdan yetişen gençlerimize bağlıO yüzden ben bu turnuvada sonuçlardan daha çok sahadaki mücadeleye bakıyorum. Ve turnuvanın en genç takımından çok umutluyum.
Daha pratik bir yöntem bulunmalı
BAKÜ’ye gitmeden önce PCR testi olduk. Pandemi boyunca birkaç kere bu testi yaptırmak zorunda kaldım. İnsan her seferinde çekiniyor. Bir buçukla burnunuza, boğazınıza giriyorlar. Acımasa da benim gibi dişini fırçalarken bile midesi bulananlar için biraz zor bir işlem... Belki daha pratik, farklı yöntemlerle çalışan ve kısa sürede sonuç veren test kitleri de yakında çıkacaktır. Bu sayede bir yere girerken, örneğin bir restorana, bir toplantıya girmeden önce bu işlemi yapıp neticeyi birkaç saniyede alacağız. Çünkü Kovid 19 bitse de yenilerinin geleceği ve hayatımızda artık bu virüslerin olduğunu artık bilmeliyiz.
Bana terapi gibi geliyordu
BASKET ve voleybolu da seviyorum. Pınar Karşıyaka’nın ve Arkas’ın maçlarını özledim. Dolu tribünlerdeki o maç heyecanını hiçbir şeye değişmem. Bir de maç öncesi ritüelleri... Buluşulup beraber sohbet edilmesini, yemek yiyip maç saatini beklemeyi... Hepsi birer terapi gibi geliyordu. Benim için örneğin...
Cittaslow Metropol
altı önemli başlık
İZMİR Cittaslow 2021 Genel Kurulu’nda dünyanın ilk Cittaslow Metropol pilot kenti ilan edildi. Başkan Tunç Soyer, “Cittaslow Metropol sadece kentin fiziksel yapısını değiştirmeyi değil topluma da dokunmayı içeren uzun bir yolculuk” dedi.
İşte beni ilgilendiren tarafı da bu...
Türkiye birçok konuda iyi işler yaptı. Ama kentleşmede sınıfta kaldı.
Topluma dokunulması, kentli üretilmesi gerçekten de önemli...
Hatta fiziki şartların düzeltilmesinden daha da değerli...
Cittaslow Metropol modelinin altı önemli teması var.
Toplum, kentsel direnç, herkes için gıda, iyi yönetişim, hareketlilik ve Cittaslow Mahalleleri...
Bu projelerin bir yıl süreyle uygulanması isteniyor.
Bence kalıcı yapalım, bir yılla bu projeleri sınırlamayalım.
Paylaş