Paylaş
Yıldırım mahkemede, FETÖ’cüler için “Bu şerefsizlerin hepsi kaçtı ya da yakalandı. Ben yurt dışında olmama rağmen Yargıtay 6 sene 3 ay cezayı onadı. Fransa’dan özel uçak tutarak buraya geldim, suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Onlar ise kaçıyor hepsi vatan haini...” demiş.
Davanın 10 yıldır devam ediyor olması da bana göre ayrıca tartışmamız gereken bir olay.
Elbette yargının işleyişine müdahale edecek halimiz yok.
Ama 10 yıl bir insan için gerçekten de uzun sayılabilecek bir süre...
Ben Aziz Yıldırım’ın 3 Temmuz günü söylediği “Ne şikesi memleket elden gidiyor” sözlerini bugün gibi hatırlıyorum.
Organize olduğu çok belli, herkesi bir kumpasa sokan, kurumları ele geçirmeye çalışan bir yapının ülkeyi ne hale getirdiğinin en önemli örnekleriydi bu yaşananlar...
Geçen gün de yazdım.
Ben Türkiye’nin geleceğine hep inandım.
Ağır aksak ve çok eksikleri olan demokrasisine de hep inandım.
Güçlü devlet geleneğinin önemli konularda, kriz anlarında, vatanın geleceğini ilgilendiren meselelerde de devreye girdiğini hep düşündüm.
Ve öyle de oldu.
15 Temmuz gecesi bir kabustu.
Uçurumdan döndük.
Ama iflah olmaz iyimser tarafımla şunu söylüyorum.
Her şerde bir hayır vardır.
Türkiye bu süreçten de güçlü çıkmıştır.
Şike davasına gelince...
Ne olursa olsun bir dava 10 yıl sürmez, sürmemeli...
Her detayıyla kumpas olduğu belli olan bir dosyanın bir an önce kapanması, adaletin yerini bulması, herkesin sonuca saygı göstermesi en büyük temennimiz.
İkincisi kurumlarımıza sahip çıkmalıyız.
Fenerbahçe de o kurumlardan biridir.
O günlerde yapılan ağır eleştirilerden dilerim herkes ders almıştır.
En başa döndük
UZMANLARI dinliyorum, okuyorum. Kovid 19 ile ilgili hala çok sayıda belirsizlik sözkonusu... Örneğin antikor oluşan kişilerin yeniden hastalığa yakalanabileceklerini söylüyorlar. Yani Kovid 19’u geçirmiş olanlarla geçirmemiş olanlar arasında bir fark neredeyse kalmıyor. Aşı bulunmuş olsa da bunun ne kadar etkili olacağını, hangi sıklıkta tekrarlanması gerektiğini tam bilemiyoruz. O yüzden yine en başa dönüyoruz. Maske, sosyal mesafe ve temizlik... Zaten bütün bunlar normal bir grip vakası için de geçerliydi. O yüzden hayatımıza kaldığımız yerden devam edip bu tedbirlere her zaman dikkat etmeye devam edeceğiz.
Siber saldırılara
Ne kadar hazırız?
SEKTÖRLER değişiyor, yeni meslekler ortaya çıkıyor. Dünkü önceliklerimiz de değişiyor, başkaları listenin önüne çıkıyor.
Bilgisayar korsanları Twitter’da birçok yüksek takipçisi olan ismin ve markanın hesabını hackleyerek, bu hesapları Bitcoin sahtekarlığı için kullandı.
Örneğin 10 yıl önce böyle bir sorunumuz yoktu; ama bugün var.
Siber saldırılardan kapıya iki tane daha güvenlik personeli koyarak korunamıyorsunuz.
Peki ne yapmanız gerekiyor?
Hayat dijitalleşiyorsa ve siz işinizi, şirketinizi buna göre yönetiyorsanız bu önlemleri almanız şart.
Siber saldırılar da virüs salgınları gibi devam edecek çünkü...
Bisiklet yollarını
destekliyorum ama
uyarımı da yapıyorum
BİSİKLET yollarını destekliyorum.
Bir kentin bisiklet şehri yapılması fikrine de...
İzmir Büyükşehir Belediyesi yaz sonuna kadar Karşıyaka, Bayraklı, Konak ve Balçova ilçelerinde 40 kilometrelik yeni bisiklet yolunu bitirecek. 40 istasyon, 550 bisiklet ve 70 Tandem bisikletten oluşan bisiklet filosuna eylül başına kadar 100 bisiklet, 120 park yeri ve 10 istasyon daha eklenecek.
Çok iyi...
Bir İzmirli Urla’dan Sasalı’ya kadar kesintisiz bisikletleriyle gidebilmeli.
Ama şunu da hatırlatmak isterim.
Bu fikre kentin tamamının sahip çıkması, desteklemesi gerekir. Aksi halde bütün bu planlar çöpe gider.
İzmir’de zaten yollar son derece sınırlı, alternatifler az.
Bu yolların bir bölümünü bisikletlilere ayırdığınız zaman tam bir akış sağlamak zorundasınız.
Yani bir tek arabanın yanlış park etmesi, beklemesi bile sorun yaratır, trafiği şişirir.
İdeal olanı istiyoruz ama pratik her zaman öyle olmuyor.
Bu bisiklet yolları bitirildiğinde her İzmirli bilmeli ki, trafikte kurallara tam uymalı.
Uymazsa ne mi olur?
Yanarız...
Paylaş